''DARBE PLANLARI ERGENEKON'UN İŞİ DEĞİL!'' ALPER GÖRMÜŞ'TEN İLGİNÇ ÇIKIŞ!
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenilen gazeteci-yazar Alper Görmüş'den olay sözler.
"Ergenekon" davasında tanık olarak dinlenilen gazeteci-yazar Alper Görmüş, "2003-2005 yılları arasındaki darbe planları ile ’Ergenekon’ örgütü arasında doğrudan organik bir bağ yok, ancak meşru bir hükümeti iktidardan uzaklaştırmak amacını güttüğünden zihniyet akrabalığı var" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, mahkeme heyeti başkanı Hüsnü Çalmuk, tanık Alper Görmüş’e, "Hazırlık aşamasında bir ifadeniz var. Özden Örnek ’in günlükleri ve ’Erke dönergeci’ konularında ifade vermişsiniz. Biz de size bu konuları soracağız" dedi.
Görmüş, bir firmanın hiçbir güç kaynağına ihtiyaç duymadan elektrik üreten bir alet bulduğunu iddia ettiğini, bunun tanıtımına emekli generaller ve Tuncay Özkan ’ın da aralarında bulunduğu bazı gazetecilerin katıldığını anlattı.
Bunun kendisinin ciddiye almadığı bir proje olduğunu, ancak bazı yazarların tanıtımın başka bir amacı olabileceği ya da bir mesaj vermek için yapıldığı yönünde yazılarının olduğunu belirten Görmüş, kendisinin de bu yazılara işaret ettiğini anlattı.
"DARBE GÜNLÜKLERİ"
Görmüş, Nokta Dergisi’nin genel yayın yönetmeniyken eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ’e ait olduğu belirtilen "darbe günlükleri"ni yayımladığını dile getirerek, bu yayından bir süre sonra derginin kapandığını, derginin sahibi Ayhan Durgun’un hiçbir zaman baskıdan bahsetmediğini, ancak kendisinin Durgun’un dergi nedeniyle diğer işlerinin de sıkıntıya gireceğini hissettiğini kaydetti.
Söz konusu yayımla ilgili Örnek’in şikayeti hakkında "hakaret" ve "iftira" suçlarından dava açıldığını belirten Görmüş, beraat ettiğini ve dosyanın Yargıtay aşamasında bulunduğunu söyledi.
Görmüş, Özden Örnek ’in bilgisayarından alındığı belirtilen günlüklerin bir şekilde kendisine ulaştığını anlatarak, bu günlükleri incelendiğinde, gerçek olaylarla, o dönemki kaotik ortamla örtüştüğünü gördüğünü ifade etti.
Alper Görmüş, bu günlüklerde Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin müdahalelerde çok yıprandığı belirtilerek, bu defa sivil toplum kuruluşları ve sendikaların da desteklerinin alınmasının istendiğinin anlatıldığını kaydetti.
Bir soru üzerine Görmüş, "2003-2005 yılları arasındaki darbe planları ile ’ Ergenekon ’ örgütü arasında doğrudan organik bir bağ yok, ancak meşru bir hükümeti iktidardan uzaklaştırmak amacını güttüğünden zihniyet akrabalığı var" diye konuştu.
"AHMET ŞIK ’IN YAYIN DURDURMA ÇABASI OLDU MU?"
Gazeteci Tuncay Özkan , Alper Görmüş’e, "darbe günlükleri"ni yayımladığı sırada Ahmet Şık ’ın da aynı dergide muhabir olarak görev yaptığını hatırlatarak, "( Ergenekon terör örgütüne) yardım etmekten yargılanan Şık’ın yayını durdurma çabası oldu mu? Böyle bir şey hissettiniz mi?" diye sordu.
Böyle bir hisse kapılmadığını belirten Görmüş, "Ahmet Şık , 1 ay önce ’medya andıcı’ olarak bilinen kapak haberini yazmıştı. Ne o dönemde ne de sonrasında böyle bir kuşkum olmadı" dedi.
Görmüş, Özkan’ın günlüklerde geçmişten mi, gelecekten mi bahsettiğinin sorulması üzerine, günlükleri okuduğunda gelecekle ilgili bir plan olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Günlüklerde, 3 Aralık’ta yapılan bir toplantıdan bahsedildiğini, bu toplantıda orgeneral seviyesindeki bütün generallerin müdahaleden yana olduğunu bildirdiğini, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün aksi bir tavır takındığını belirten Görmüş, Özkök’ün aynı yönde tavır alması halinde zaten bir girişim olacağını savundu.
Görmüş, emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da soruşturmanın hazırlık aşamasında verdiği ifadeyle bu konuyu doğruladığını ileri sürdü.
Bunun üzerine söz alan Tolon da darbeyle ilgili her şeyi reddettiğini belirterek, 3 Aralık 2003’teki toplantının Yüksek Askeri Şura ’ya hazırlık amacıyla düzenlendiğini, Politik Askeri Durum Değerlendirmesi toplantısı olduğunu, yıkıcı ve bölücü faaliyetlere ilişkin görüşlerin alındığını anlattı.
Söz konusu günlüklerin Nokta Dergisi’nden önce bazı yayın organları ile gazetecilere de ulaştığını, bunlardan Mustafa Balbay , Mehmet Ali Birand, Metehan Demir’in de günlüklerin kendilerine Nokta Dergisi’nden önce geldiğini söylediklerini ifade eden Görmüş, Balbay’ın bunları doğrulatamadığı için yayımlayamadığını belirttiğini kaydetti.
Görmüş, Mustafa Balbay ’ın soruları üzerine, "Darbe Günlükleri" haberinin ardından hükümetin çeşitli kademelerinde görev yapmış kişilerin bu durumdan haberdar olduğunu ve Başbakan’a bu konuda bilgi verdiklerini söylediklerini kaydetti.
Balbay da "Sayın Alper Görmüş gazetecilik açısından önemli bir tanık. İki önemli şey söylüyor. Birincisi o belgeler sadece bende değil, herkes de bulunuyor. İkincisi o dönemde rahatsızlıklar değişik çevrelerce biliniyordu. Benim yerim en çok sayın Görmüş’ün bulunduğu yer olması lazım" diye konuştu.
Mahkeme heyeti başkanı Hüsnü Çalmuk, Alper Görmüş’e, emekli Orgeneral Şener Eruygur’dan ele geçirilen dijital veriler içinde bulunan "Özden’in bilgisayarı" dosyasını açarak, belgeleri gösterip, kendisinde olup olmadığını sordu.
Bu sırada Çalmuk, söz konusu dosyanın şifreli olduğunu, uzun süre açılamadığını belirterek, daha sonra şifresinin "kedi" olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
Duruşma, Görmüş’ün sanık avukatlarının sorularını cevaplamasıyla devam ediyor.
(A.A.)
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, mahkeme heyeti başkanı Hüsnü Çalmuk, tanık Alper Görmüş’e, "Hazırlık aşamasında bir ifadeniz var. Özden Örnek ’in günlükleri ve ’Erke dönergeci’ konularında ifade vermişsiniz. Biz de size bu konuları soracağız" dedi.
Görmüş, bir firmanın hiçbir güç kaynağına ihtiyaç duymadan elektrik üreten bir alet bulduğunu iddia ettiğini, bunun tanıtımına emekli generaller ve Tuncay Özkan ’ın da aralarında bulunduğu bazı gazetecilerin katıldığını anlattı.
Bunun kendisinin ciddiye almadığı bir proje olduğunu, ancak bazı yazarların tanıtımın başka bir amacı olabileceği ya da bir mesaj vermek için yapıldığı yönünde yazılarının olduğunu belirten Görmüş, kendisinin de bu yazılara işaret ettiğini anlattı.
"DARBE GÜNLÜKLERİ"
Görmüş, Nokta Dergisi’nin genel yayın yönetmeniyken eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ’e ait olduğu belirtilen "darbe günlükleri"ni yayımladığını dile getirerek, bu yayından bir süre sonra derginin kapandığını, derginin sahibi Ayhan Durgun’un hiçbir zaman baskıdan bahsetmediğini, ancak kendisinin Durgun’un dergi nedeniyle diğer işlerinin de sıkıntıya gireceğini hissettiğini kaydetti.
Söz konusu yayımla ilgili Örnek’in şikayeti hakkında "hakaret" ve "iftira" suçlarından dava açıldığını belirten Görmüş, beraat ettiğini ve dosyanın Yargıtay aşamasında bulunduğunu söyledi.
Görmüş, Özden Örnek ’in bilgisayarından alındığı belirtilen günlüklerin bir şekilde kendisine ulaştığını anlatarak, bu günlükleri incelendiğinde, gerçek olaylarla, o dönemki kaotik ortamla örtüştüğünü gördüğünü ifade etti.
Alper Görmüş, bu günlüklerde Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin müdahalelerde çok yıprandığı belirtilerek, bu defa sivil toplum kuruluşları ve sendikaların da desteklerinin alınmasının istendiğinin anlatıldığını kaydetti.
Bir soru üzerine Görmüş, "2003-2005 yılları arasındaki darbe planları ile ’ Ergenekon ’ örgütü arasında doğrudan organik bir bağ yok, ancak meşru bir hükümeti iktidardan uzaklaştırmak amacını güttüğünden zihniyet akrabalığı var" diye konuştu.
"AHMET ŞIK ’IN YAYIN DURDURMA ÇABASI OLDU MU?"
Gazeteci Tuncay Özkan , Alper Görmüş’e, "darbe günlükleri"ni yayımladığı sırada Ahmet Şık ’ın da aynı dergide muhabir olarak görev yaptığını hatırlatarak, "( Ergenekon terör örgütüne) yardım etmekten yargılanan Şık’ın yayını durdurma çabası oldu mu? Böyle bir şey hissettiniz mi?" diye sordu.
Böyle bir hisse kapılmadığını belirten Görmüş, "Ahmet Şık , 1 ay önce ’medya andıcı’ olarak bilinen kapak haberini yazmıştı. Ne o dönemde ne de sonrasında böyle bir kuşkum olmadı" dedi.
Görmüş, Özkan’ın günlüklerde geçmişten mi, gelecekten mi bahsettiğinin sorulması üzerine, günlükleri okuduğunda gelecekle ilgili bir plan olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Günlüklerde, 3 Aralık’ta yapılan bir toplantıdan bahsedildiğini, bu toplantıda orgeneral seviyesindeki bütün generallerin müdahaleden yana olduğunu bildirdiğini, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün aksi bir tavır takındığını belirten Görmüş, Özkök’ün aynı yönde tavır alması halinde zaten bir girişim olacağını savundu.
Görmüş, emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da soruşturmanın hazırlık aşamasında verdiği ifadeyle bu konuyu doğruladığını ileri sürdü.
Bunun üzerine söz alan Tolon da darbeyle ilgili her şeyi reddettiğini belirterek, 3 Aralık 2003’teki toplantının Yüksek Askeri Şura ’ya hazırlık amacıyla düzenlendiğini, Politik Askeri Durum Değerlendirmesi toplantısı olduğunu, yıkıcı ve bölücü faaliyetlere ilişkin görüşlerin alındığını anlattı.
Söz konusu günlüklerin Nokta Dergisi’nden önce bazı yayın organları ile gazetecilere de ulaştığını, bunlardan Mustafa Balbay , Mehmet Ali Birand, Metehan Demir’in de günlüklerin kendilerine Nokta Dergisi’nden önce geldiğini söylediklerini ifade eden Görmüş, Balbay’ın bunları doğrulatamadığı için yayımlayamadığını belirttiğini kaydetti.
Görmüş, Mustafa Balbay ’ın soruları üzerine, "Darbe Günlükleri" haberinin ardından hükümetin çeşitli kademelerinde görev yapmış kişilerin bu durumdan haberdar olduğunu ve Başbakan’a bu konuda bilgi verdiklerini söylediklerini kaydetti.
Balbay da "Sayın Alper Görmüş gazetecilik açısından önemli bir tanık. İki önemli şey söylüyor. Birincisi o belgeler sadece bende değil, herkes de bulunuyor. İkincisi o dönemde rahatsızlıklar değişik çevrelerce biliniyordu. Benim yerim en çok sayın Görmüş’ün bulunduğu yer olması lazım" diye konuştu.
Mahkeme heyeti başkanı Hüsnü Çalmuk, Alper Görmüş’e, emekli Orgeneral Şener Eruygur’dan ele geçirilen dijital veriler içinde bulunan "Özden’in bilgisayarı" dosyasını açarak, belgeleri gösterip, kendisinde olup olmadığını sordu.
Bu sırada Çalmuk, söz konusu dosyanın şifreli olduğunu, uzun süre açılamadığını belirterek, daha sonra şifresinin "kedi" olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
Duruşma, Görmüş’ün sanık avukatlarının sorularını cevaplamasıyla devam ediyor.
(A.A.)