CÜNEYT ÜLSEVER'E İLGİNÇ SORU; "YANDAŞ BASINI MI TERCİH EDER DARBEYİ Mİ?"
"Cüneyt Ülsever, yandaş basının kayırıldığını, bilinçli olarak "yandaş" medya yaratıldığını yazıyor.
Ülsever'e sorular
Cüneyt Ülsever'i sayarım, aynı zamanda yazı yazma biçimini, aklını, bilimsel yaklaşımını severim.
Ama dünkü yazısını anlamadım.
Ülsever "Yandaş yandaşı muhalifhanede görmüş" başlıklı yazısında AK Partili yandaş medya ve mensupları ihya edilirken CHP'li yandaş medya mensuplarının yokluk içinde çile çektiklerini ifade ediyor.
Yani yandaş basının kayırıldığını, bilinçli olarak "yandaş" medya yaratıldığını yazıyor.
Buradan Cüneyt Ülsever'e soru sormak istiyorum:
Türkiye'de hâlâ bir askeri darbe tehlikesi var mı?
Yandaş basını mı tercih eder yoksa askeri darbeyi mi?
Ülsever başbakan olsa ve gelecekte bir haksız askeri darbe tehlikesinden şüphelense Türkiye'nin etkili medya gruplarından birinin bu darbeye çanak tutacak birinin eline geçmesini ister mi?
Bu medya grubunun daha demokrat bir gruba geçmesi için gücünü kullanıp kredi çıkartır mı?
AK Parti de böyle bir yokluk döneminden geçip iktidara gelmedi mi? CHP'nin iktidara gelememesinin nedeni "yoksul yandaş" medya mı?
AK Parti yandaş medyasının bu kadar "bolluk" içinde olmasının oy veren vatandaşa etkisi ne?
CHP'li yandaş medyanın kafası daha çok çalışsa CHP'nin bu seçimden birinci parti olarak çıkması mümkün mü?
Seçim sonucunu belirleyecek olan vatandaşın hissettiği "zenginlik" durumu değil mi?
Ve son olarak...
CHP'yi Soner Yalçın'ın yönettiği bir TV kanalının kurtarması mümkün mü?
Soner Yalçın'ın yazdığı kitaplardaki "bilimsellik" çizgisine baktığınızda söz konusu TV kanalının "çamur atma", "balon haber sızdırma" yöntemleri ile gündem belirlemeye, bel altı çalışmaya, sözde "misyoner medya" olmaya aday olduğu ortada...
Sizce bu durumu asıl CHP'li yandaş medyanın eleştirmesi gerekmez mi?
Başka sorum yok...
Not: Bu soruları sorduğum için mikro bazda adam kayırmaları falan onayladığım düşünülmesin, her sistem kendi fırsatçısını yaratıyor. Bazen makro sistem savaşları verilirken de aşağıda mikro fırsatçıların önüne geçilemiyor.
Ali Atıf Bir / www.bugun.com.tr
Cüneyt Ülsever'i sayarım, aynı zamanda yazı yazma biçimini, aklını, bilimsel yaklaşımını severim.
Ama dünkü yazısını anlamadım.
Ülsever "Yandaş yandaşı muhalifhanede görmüş" başlıklı yazısında AK Partili yandaş medya ve mensupları ihya edilirken CHP'li yandaş medya mensuplarının yokluk içinde çile çektiklerini ifade ediyor.
Yani yandaş basının kayırıldığını, bilinçli olarak "yandaş" medya yaratıldığını yazıyor.
Buradan Cüneyt Ülsever'e soru sormak istiyorum:
Türkiye'de hâlâ bir askeri darbe tehlikesi var mı?
Yandaş basını mı tercih eder yoksa askeri darbeyi mi?
Ülsever başbakan olsa ve gelecekte bir haksız askeri darbe tehlikesinden şüphelense Türkiye'nin etkili medya gruplarından birinin bu darbeye çanak tutacak birinin eline geçmesini ister mi?
Bu medya grubunun daha demokrat bir gruba geçmesi için gücünü kullanıp kredi çıkartır mı?
AK Parti de böyle bir yokluk döneminden geçip iktidara gelmedi mi? CHP'nin iktidara gelememesinin nedeni "yoksul yandaş" medya mı?
AK Parti yandaş medyasının bu kadar "bolluk" içinde olmasının oy veren vatandaşa etkisi ne?
CHP'li yandaş medyanın kafası daha çok çalışsa CHP'nin bu seçimden birinci parti olarak çıkması mümkün mü?
Seçim sonucunu belirleyecek olan vatandaşın hissettiği "zenginlik" durumu değil mi?
Ve son olarak...
CHP'yi Soner Yalçın'ın yönettiği bir TV kanalının kurtarması mümkün mü?
Soner Yalçın'ın yazdığı kitaplardaki "bilimsellik" çizgisine baktığınızda söz konusu TV kanalının "çamur atma", "balon haber sızdırma" yöntemleri ile gündem belirlemeye, bel altı çalışmaya, sözde "misyoner medya" olmaya aday olduğu ortada...
Sizce bu durumu asıl CHP'li yandaş medyanın eleştirmesi gerekmez mi?
Başka sorum yok...
Not: Bu soruları sorduğum için mikro bazda adam kayırmaları falan onayladığım düşünülmesin, her sistem kendi fırsatçısını yaratıyor. Bazen makro sistem savaşları verilirken de aşağıda mikro fırsatçıların önüne geçilemiyor.
Ali Atıf Bir / www.bugun.com.tr