Cumhuriyet'in yazı dizisinden: Kayyımın verdiği reklam suç oldu!
"Savcılığın mantığına göre Star gazetesi FETÖ'yle bağlantılı ve Cem Küçük ile Hüseyin Gülerce de maaşlarını FETÖ'den alıyor"
Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarlarına yönelik olarak düzenlenen operasyona ilişkin yayımladığı yazı dizisinin altıncı bölümünde, kayyımın gazeteye verdiği reklamlar ele alındı.
Kemal Göktaş, Canan Coşkun, Alican Uludağ ve Sinan Tartanoğlu'nun imzalarıyla yayımlanan dizinin "Kayyım reklam verdi, suç oldu" başlıklı altıncı bölümünde, "Soruşturmada devletin atadağı kayyım kontrolündeki şirketlerden reklam almak da suç sayıldı. FETÖ’cü olmakla suçlanan şirketlerin verdiği reklamların ezici çoğunluğu ise yandaş gazetelerde yer aldı" ifadesi kullanıldı.
Cumhuriyet gazetesinde bugün yayımlanan dizinin altıncı bölümü şöyle:
Cumhuriyet’e yöneltilen suçlamalardan biri de FETÖ bağlantılı şirketlerden reklam aldığı iddiası oldu. Oysa rakamlar Cumhuriyet’in söz konusu şirketlerden aldığı reklamların çok düşük seviyede olduğunu gösterirken, FETÖ bağlantılı bu şirketler yandaş gazetelere Cumhuriyet ile karşılaştırılamayacak kadar fazla reklam verdiğini ortaya koydu. Üstelik suçlama konusu reklamlar arasında devletin verdiği ilan da var.
Şirketler cımbızlandı
Cumhuriyet’in yayın politikası, haber ve yazılarının konu edildiği bir iddianamenin basın özgürlüğü eleştirilerine hedef olacağı açıktı. Bu yüzden savcılık iletişim bağlantıları (ByLock) raporunun yanı sıra MASAK’a da başvurarak bir rapor hazırlattı. MASAK raporunun incelediği konulardan biri de Cumhuriyet’in reklam gelirleri oldu. Savcı İnam’ın FETÖ bağlantısı kurmaya çabaladığı soruşturma evresinde dosyaya giren bu raporda, Cumhuriyet Vakfı adına gazeteyi yayımlayan Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ ile FETÖ/PDY ile ilişkili şirketler arasında parasal bağlantı olduğu iddia edildi. Savcılık da bu rapora dayanarak 2014-2016 yılları arasında gazetemizde yayımlanan reklamlar karşılığı alınan paraları ve haber ajanslarına ödediğimiz ücretleri suçlama konusu yaptı. MASAK raporu ve savcılığın iddianamesinde aynı tarih aralığında bu şirketlerin Sabah, Star, Yeni Şafak ve Akşam gibi gazetelere ne kadar reklam verdiğine ilişkin bilgiler ise yer almadı. Tam aksine MASAK ve savcılık, yandaş gazetelerin ağırlıkla reklam aldığı şirketleri rapora almayarak bunların tartışılmasını engellemeye çalıştı. Buna göre FETÖ/PDY ile ilişkilendirilen şirketlerden Kaynak Holding raporda yer alırken, yandaş medyanın gözdesi Boydak Holding ve Bank Asya saklandı.
Aslan payı yandaşın
AKP-Cemaat kavgasının ete kemiğe büründüğü 2013 yılından Ekim 2016’ya kadar olan süreçteki reklam verileri incelendiğinde de gazeteler arasında en az paya sahip olanın yine Cumhuriyet olduğu görülüyor. FETÖ ile ilişkilendirilen ve kayyım atanan şirketlerinden Anafen Eğitim Kurumları, Bank Asya, Bellona, İstikbal Mobilya, Sürat Kargo, Dumankaya İnşaat, Kaynak Holding’den Milliyet’e 311, Sabah’a 247, Yeni Şafak’a 286, Vatan’a 238, Hürriyet’e 191, Star’a 182, Akşam’a 124 reklam gitmişken Cumhuriyet’e sadece 82 reklam geldi. İddianamede suçlama konusu yapılan reklamları veren kuruluşlar Kaynak Holding (41.500 TL), Koza Altın (4.130 TL), İpek Üniversitesi (1.000) ve Feza Gazetecilik (29.500.- TL) olarak yer alıyor. Bu gelirler Cumhuriyet’in 2016 reklam gelirinin % 1’inin altında ve gazetelerin reklam pastasında kayda değer bir yer dahi tutmuyor. Ancak misliyle alınan aynı reklamlar, Sabah, Yeni Şafak gibi yandaş gazeteler için ticari faaliyet olarak kabul edilirken, Cumhuriyet terör örgütüne yardım etmekle suçlanıyor.
Devlet ilanı aldığımız için
İddianamede, Cumhuriyet gazetesini yayımlayan Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş’nin hesabına FETÖ ile ilişkilendirilen Koza Altın İşletmeleri AŞ’den 5 Nisan 2016’da reklam bedeli olarak 4 bin 130 TL EFT gönderildiği belirtiliyor. Oysa Koza Altın’a Ekim 2015’te FETÖ/ PDY ile bağlantılı olduğu iddiası ile kayyım atanmış, şirket devletin atadığı memur tarafından yönetilmeye başlamıştı. Yani suçlama konusu reklam Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kontrolünde verildi. Yani yazar, yönetici ve muhabirlerimizin 7 aydır tutuklu olmalarının nedenlerinden biri de “devletten ilan almak”.
Öte yandan bunun normal bir ticari iş olduğu da her gün kanıtlanıyor. Büyük gazetelerin 2017 reklam verileri incelendiğinde kayyım atanan şirketlerden reklam almaya devam ettikleri görülüyor. Örneğin 18 Ağustos 2016’da kayyım atanan Boydak’tan Yeni Şafak Gazetesi 22, Sabah 20, Güneş 20, Milliyet 13, Posta 9, Hürriyet 7, Vatan 7, Habertürk 3, Star 2 reklam yayımladı. Bu veriler aynı zamanda yandaş gazetelerin kayyım atanan şirketlerden gelen reklam gelirinin aslan payına sahip olduğunu da gösteriyor.
İddianame "Star da suçlu" diyor
Cumhuriyet dosyasında tanık olarak dinlenen ve sayısız programda Cumhuriyet’i FETÖ’den para almakla suçlayan Cem Küçük, Mayıs 2015 ile Nisan 2016 tarihleri arasında Star gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu. Yine dosya tanıklarından Hüseyin Gülerce de Eylül 2015’ten bu yana Star’da yazıyor. Star gazetesi 2016’da FETÖ/ PDY ile ilişkilendirilen veya kayyım atanan şirketlerden en az 45 reklam aldı. Yani savcılığın mantığına göre Star gazetesi FETÖ’yle bağlantılı ve Küçük ile Gülerce de maaşlarını FETÖ’den alıyorlar.
Seçim izleme suçu
İddianamede gazetemizin Cihan Haber Ajansı’na yaptığı 51 bin TL de suçlama konusu yapıldı. Bu ödemeler, 2015 yılında yapılan seçimlerle ilgili haber almak için yapılmasına rağmen suçlama olarak iddianamede yer aldı. Türkiye’de seçimlerle ilgili yurt çapında veri üreten sadece iki kuruluş var. Bunlardan biri Anadolu Ajansı, diğeri de Cihan Haber Ajansı. Büyük medyada seçim günleri, bu iki kuruluştan hizmet almayan gazete ve televizyon kanalı yok gibi. Gazetemiz de seçimlerle ilgili “haber alma suçu” işlediği için yazar ve yöneticilerimiz 7 aydır tutuklu.
Yandaşın gözdeleri
MASAK, raporuna FETÖ ile bağlantılı olduğu ileri sürülen sadece 4 kurumu alırken, yandaşların gözdesi olan ve soruşturma altındaki pek çok şirket ve kuruma yer vermedi. Örneğin kayyım atanan ve en çok tartışılan iki şirket olan Boydak Holding ve Bank Asya raporda yer almıyor.
Verilere göre FETÖ ile ilişkili olduğu iddia edilen şirketlerden Boydak Holding’e bağlı İstikbal Mobilya, Bellona ile Dumankaya İnşaat şirketleri 2016 yılında Sabah gazetesine verilen reklam sayısı 86. Sabah’ı, Hürriyet 80, Milliyet 61, Posta 60, Habertürk 58, Yeni Şafak 53, Star 32, Yeni Asır 20 reklamla izledi. Bu dönemde Cumhuriyet’in aldığı reklam sayısı ise sadece 7. MASAK, raporunda Boydak, Bank Asya gibi büyük medyada çok reklam yayımlayan şirketlere yer vermeyerek, Cumhuriyet’in aldığı reklamların aslında normal bir ticari faaliyet olduğu gerçeğini gizlemeye çalıştı.
Hangisi ‘tevafuk’?
İddianamede, reklam gelirleri ile Cumhuriyet’e para aktarımı iddiasına, Kanal A’daki Perde Arkası isimli programda Talat Atila’nın söyledikleri gerekçe gösteriliyor. 2011-2015 yılları arasında Güneş Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Atila programda, “Şimdi burada tabi bir de Kaynak olayı var yani bu nasıl dönecek bu gazete? Şimdi burada Kaynak Holding ve Boydak’ın bir reklam portföyünden de istifade ediliyor. Bu normal bir işleyiş midir bir tevafuk mudur yoksa bu stratejinin bu sürecin bir doğal sonucu mudur onu artık hukuk çıkaracak” ifadelerini kullanmıştı. Atila’nın yazdığı Güneş gazetesinin reklam gelirleri incelendiğinde, Atila’nın dayanaksız suçlamasına konu ettiği şirketlerden Boydak Holding ve ona bağlı şirketlerden Bellona, İstikbal, Mondi Mobilya’dan 2015 ve 2016 yıllarında 65 reklam aldığı görülüyor. Savcılığın ve Atila’nın kendi yaklaşımına göre, Atila maaşını FETÖ’den alıyor.
Kemal Göktaş, Canan Coşkun, Alican Uludağ ve Sinan Tartanoğlu'nun imzalarıyla yayımlanan dizinin "Kayyım reklam verdi, suç oldu" başlıklı altıncı bölümünde, "Soruşturmada devletin atadağı kayyım kontrolündeki şirketlerden reklam almak da suç sayıldı. FETÖ’cü olmakla suçlanan şirketlerin verdiği reklamların ezici çoğunluğu ise yandaş gazetelerde yer aldı" ifadesi kullanıldı.
Cumhuriyet gazetesinde bugün yayımlanan dizinin altıncı bölümü şöyle:
Cumhuriyet’e yöneltilen suçlamalardan biri de FETÖ bağlantılı şirketlerden reklam aldığı iddiası oldu. Oysa rakamlar Cumhuriyet’in söz konusu şirketlerden aldığı reklamların çok düşük seviyede olduğunu gösterirken, FETÖ bağlantılı bu şirketler yandaş gazetelere Cumhuriyet ile karşılaştırılamayacak kadar fazla reklam verdiğini ortaya koydu. Üstelik suçlama konusu reklamlar arasında devletin verdiği ilan da var.
Şirketler cımbızlandı
Cumhuriyet’in yayın politikası, haber ve yazılarının konu edildiği bir iddianamenin basın özgürlüğü eleştirilerine hedef olacağı açıktı. Bu yüzden savcılık iletişim bağlantıları (ByLock) raporunun yanı sıra MASAK’a da başvurarak bir rapor hazırlattı. MASAK raporunun incelediği konulardan biri de Cumhuriyet’in reklam gelirleri oldu. Savcı İnam’ın FETÖ bağlantısı kurmaya çabaladığı soruşturma evresinde dosyaya giren bu raporda, Cumhuriyet Vakfı adına gazeteyi yayımlayan Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ ile FETÖ/PDY ile ilişkili şirketler arasında parasal bağlantı olduğu iddia edildi. Savcılık da bu rapora dayanarak 2014-2016 yılları arasında gazetemizde yayımlanan reklamlar karşılığı alınan paraları ve haber ajanslarına ödediğimiz ücretleri suçlama konusu yaptı. MASAK raporu ve savcılığın iddianamesinde aynı tarih aralığında bu şirketlerin Sabah, Star, Yeni Şafak ve Akşam gibi gazetelere ne kadar reklam verdiğine ilişkin bilgiler ise yer almadı. Tam aksine MASAK ve savcılık, yandaş gazetelerin ağırlıkla reklam aldığı şirketleri rapora almayarak bunların tartışılmasını engellemeye çalıştı. Buna göre FETÖ/PDY ile ilişkilendirilen şirketlerden Kaynak Holding raporda yer alırken, yandaş medyanın gözdesi Boydak Holding ve Bank Asya saklandı.
Aslan payı yandaşın
AKP-Cemaat kavgasının ete kemiğe büründüğü 2013 yılından Ekim 2016’ya kadar olan süreçteki reklam verileri incelendiğinde de gazeteler arasında en az paya sahip olanın yine Cumhuriyet olduğu görülüyor. FETÖ ile ilişkilendirilen ve kayyım atanan şirketlerinden Anafen Eğitim Kurumları, Bank Asya, Bellona, İstikbal Mobilya, Sürat Kargo, Dumankaya İnşaat, Kaynak Holding’den Milliyet’e 311, Sabah’a 247, Yeni Şafak’a 286, Vatan’a 238, Hürriyet’e 191, Star’a 182, Akşam’a 124 reklam gitmişken Cumhuriyet’e sadece 82 reklam geldi. İddianamede suçlama konusu yapılan reklamları veren kuruluşlar Kaynak Holding (41.500 TL), Koza Altın (4.130 TL), İpek Üniversitesi (1.000) ve Feza Gazetecilik (29.500.- TL) olarak yer alıyor. Bu gelirler Cumhuriyet’in 2016 reklam gelirinin % 1’inin altında ve gazetelerin reklam pastasında kayda değer bir yer dahi tutmuyor. Ancak misliyle alınan aynı reklamlar, Sabah, Yeni Şafak gibi yandaş gazeteler için ticari faaliyet olarak kabul edilirken, Cumhuriyet terör örgütüne yardım etmekle suçlanıyor.
Devlet ilanı aldığımız için
İddianamede, Cumhuriyet gazetesini yayımlayan Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş’nin hesabına FETÖ ile ilişkilendirilen Koza Altın İşletmeleri AŞ’den 5 Nisan 2016’da reklam bedeli olarak 4 bin 130 TL EFT gönderildiği belirtiliyor. Oysa Koza Altın’a Ekim 2015’te FETÖ/ PDY ile bağlantılı olduğu iddiası ile kayyım atanmış, şirket devletin atadığı memur tarafından yönetilmeye başlamıştı. Yani suçlama konusu reklam Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kontrolünde verildi. Yani yazar, yönetici ve muhabirlerimizin 7 aydır tutuklu olmalarının nedenlerinden biri de “devletten ilan almak”.
Öte yandan bunun normal bir ticari iş olduğu da her gün kanıtlanıyor. Büyük gazetelerin 2017 reklam verileri incelendiğinde kayyım atanan şirketlerden reklam almaya devam ettikleri görülüyor. Örneğin 18 Ağustos 2016’da kayyım atanan Boydak’tan Yeni Şafak Gazetesi 22, Sabah 20, Güneş 20, Milliyet 13, Posta 9, Hürriyet 7, Vatan 7, Habertürk 3, Star 2 reklam yayımladı. Bu veriler aynı zamanda yandaş gazetelerin kayyım atanan şirketlerden gelen reklam gelirinin aslan payına sahip olduğunu da gösteriyor.
İddianame "Star da suçlu" diyor
Cumhuriyet dosyasında tanık olarak dinlenen ve sayısız programda Cumhuriyet’i FETÖ’den para almakla suçlayan Cem Küçük, Mayıs 2015 ile Nisan 2016 tarihleri arasında Star gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu. Yine dosya tanıklarından Hüseyin Gülerce de Eylül 2015’ten bu yana Star’da yazıyor. Star gazetesi 2016’da FETÖ/ PDY ile ilişkilendirilen veya kayyım atanan şirketlerden en az 45 reklam aldı. Yani savcılığın mantığına göre Star gazetesi FETÖ’yle bağlantılı ve Küçük ile Gülerce de maaşlarını FETÖ’den alıyorlar.
Seçim izleme suçu
İddianamede gazetemizin Cihan Haber Ajansı’na yaptığı 51 bin TL de suçlama konusu yapıldı. Bu ödemeler, 2015 yılında yapılan seçimlerle ilgili haber almak için yapılmasına rağmen suçlama olarak iddianamede yer aldı. Türkiye’de seçimlerle ilgili yurt çapında veri üreten sadece iki kuruluş var. Bunlardan biri Anadolu Ajansı, diğeri de Cihan Haber Ajansı. Büyük medyada seçim günleri, bu iki kuruluştan hizmet almayan gazete ve televizyon kanalı yok gibi. Gazetemiz de seçimlerle ilgili “haber alma suçu” işlediği için yazar ve yöneticilerimiz 7 aydır tutuklu.
Yandaşın gözdeleri
MASAK, raporuna FETÖ ile bağlantılı olduğu ileri sürülen sadece 4 kurumu alırken, yandaşların gözdesi olan ve soruşturma altındaki pek çok şirket ve kuruma yer vermedi. Örneğin kayyım atanan ve en çok tartışılan iki şirket olan Boydak Holding ve Bank Asya raporda yer almıyor.
Verilere göre FETÖ ile ilişkili olduğu iddia edilen şirketlerden Boydak Holding’e bağlı İstikbal Mobilya, Bellona ile Dumankaya İnşaat şirketleri 2016 yılında Sabah gazetesine verilen reklam sayısı 86. Sabah’ı, Hürriyet 80, Milliyet 61, Posta 60, Habertürk 58, Yeni Şafak 53, Star 32, Yeni Asır 20 reklamla izledi. Bu dönemde Cumhuriyet’in aldığı reklam sayısı ise sadece 7. MASAK, raporunda Boydak, Bank Asya gibi büyük medyada çok reklam yayımlayan şirketlere yer vermeyerek, Cumhuriyet’in aldığı reklamların aslında normal bir ticari faaliyet olduğu gerçeğini gizlemeye çalıştı.
Hangisi ‘tevafuk’?
İddianamede, reklam gelirleri ile Cumhuriyet’e para aktarımı iddiasına, Kanal A’daki Perde Arkası isimli programda Talat Atila’nın söyledikleri gerekçe gösteriliyor. 2011-2015 yılları arasında Güneş Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Atila programda, “Şimdi burada tabi bir de Kaynak olayı var yani bu nasıl dönecek bu gazete? Şimdi burada Kaynak Holding ve Boydak’ın bir reklam portföyünden de istifade ediliyor. Bu normal bir işleyiş midir bir tevafuk mudur yoksa bu stratejinin bu sürecin bir doğal sonucu mudur onu artık hukuk çıkaracak” ifadelerini kullanmıştı. Atila’nın yazdığı Güneş gazetesinin reklam gelirleri incelendiğinde, Atila’nın dayanaksız suçlamasına konu ettiği şirketlerden Boydak Holding ve ona bağlı şirketlerden Bellona, İstikbal, Mondi Mobilya’dan 2015 ve 2016 yıllarında 65 reklam aldığı görülüyor. Savcılığın ve Atila’nın kendi yaklaşımına göre, Atila maaşını FETÖ’den alıyor.