Cumhuriyet yazarları ve yöneticilerinden savcıya çağrı: Tutuksuz yargılanmak istiyoruz!
Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, savcıya çağrıda bulunarak, "İddianamenin hemen hazırlanmasını ve tutuksuz yargılanmayı istiyoruz" dediler.
CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Sencer Ayata, Murat Sabuncu ve Kadri Gürsel'i ziyaret etti. Ayata, ziyaret sonrası Cumhuriyet'i ziyaret ederek Sabuncu ve Gürsel'in mesajlarını paylaştı.
Ayata, Silivri ziyaretine ilişkin şunları aktardı:
“İddianamenin hemen hazırlanmasını ve tutuksuz yargılanmayı istiyorlar. Hepsinin ortak düşüncesi, hukuki dayanaktan yoksun olarak orada tutuluyor olmaları ve tutuksuz yargılanma talebi. Yaşamları boyunca hiçbir örgütün yanında olmadıklarının çok açık olduğundan eminler, ateş ve su gibi, o kadar uzak” dedi. Sağlık durumlarının iyi olduğunu dile getiren Ayata, “Çok selamları var. İkisinin de sağlık durumları çok iyi. Haklı olduklarına çok inanıyorlar. Yapılanın yanlış olduğundan eminler. Kendileri hakkında hiçbir şekilde orada tutulmalarına ilişkin hiçbir sağlam, hukuki tutanak, dayanak olmadığından eminler. Emin olunmayacak gibi de değil” dedi. Bunların dışında insani bir durumun da olduğunu belirten Ayata OHAL bahanesiyle kitap okutmadıklarını belirtti. Ayata, “Kütüphane de bin yedi yüz kitap varmış. Bir bölümü okunacak kitap değil. Kalan iki yüz kitabın da hepsi kapışılmış, tek bir kitap ellerine geçmiyor. Bizim gibi yaşamı kitap olan, onunla beslenen insanlara kitaptan mahrumiyet cezası verilmesi çok büyük bir ayıp ve haksızlıktır. Bu temel bir insan hakkıdır."
Ayata, Silivri ziyaretine ilişkin şunları aktardı:
“İddianamenin hemen hazırlanmasını ve tutuksuz yargılanmayı istiyorlar. Hepsinin ortak düşüncesi, hukuki dayanaktan yoksun olarak orada tutuluyor olmaları ve tutuksuz yargılanma talebi. Yaşamları boyunca hiçbir örgütün yanında olmadıklarının çok açık olduğundan eminler, ateş ve su gibi, o kadar uzak” dedi. Sağlık durumlarının iyi olduğunu dile getiren Ayata, “Çok selamları var. İkisinin de sağlık durumları çok iyi. Haklı olduklarına çok inanıyorlar. Yapılanın yanlış olduğundan eminler. Kendileri hakkında hiçbir şekilde orada tutulmalarına ilişkin hiçbir sağlam, hukuki tutanak, dayanak olmadığından eminler. Emin olunmayacak gibi de değil” dedi. Bunların dışında insani bir durumun da olduğunu belirten Ayata OHAL bahanesiyle kitap okutmadıklarını belirtti. Ayata, “Kütüphane de bin yedi yüz kitap varmış. Bir bölümü okunacak kitap değil. Kalan iki yüz kitabın da hepsi kapışılmış, tek bir kitap ellerine geçmiyor. Bizim gibi yaşamı kitap olan, onunla beslenen insanlara kitaptan mahrumiyet cezası verilmesi çok büyük bir ayıp ve haksızlıktır. Bu temel bir insan hakkıdır."