Cumhuriyet yazarı Emre Kongar'dan üzen haber
Cumhuriyet yazarı Prof. Dr. Emre Kongar'ın Aydın’da evinin önünde dengesini kaybederek düştüğü öğrenildi. Talihsiz kazayı kişisel sitesinden duyuran Kongar, omzunda kırık tespit edildiğini ve bir ay süreyle tedavi göreceğini söyledi.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Emre Kongar talihsiz bir kaza geçirdi. Aydın'daki evinin önünde dengesini kaybederek yere düşen Kongar’ın düşme sonucu sol omzu kırıldı. Haberi resmi internet sitesinde kaleme aldığı yazıyla duyuran Kongar bir ay süreyle tedavi göreceğini açıkladı.
Kongar’ın konuya ilişkin yazısı şu şekilde:
ÖNCE DERS:
Ne kadar acele ederseniz edin…
Ne kadar telaş içinde olursanız olun…
Birlikte olduğunuz sevdiklerinize, onlardan önce harekete geçerek ne kadar hızla hizmet etmeye çalışırsanız çalışın… Bastığınız yer ne kadar tanıdık olduğunu sandığınız bir yer olsa da… Hatta tam evinizin önü gibi, çok çok iyi bildiğiniz bir yerde bile olsanız…
Bir otomobilden inerken, elbette sadece otomobilden inerken değil her zaman, ama özellikle de bastığınız yeri tam göremediğiniz biçimde otomobilden hızla inerken…
BASTIĞINIZ YERE ÇOK AMA ÇOK DİKKAT EDİNİZ!
Yoksa, tam evinizin kapısının önünden geçen, sokaktaki yağmur sularının tahliyesi için yapılmış olan su kanalının eğri yanına basar… Dengenizi kaybeder… Füze gibi kafa üstü uçar… Sol omuzunuzu kırarsınız!
ŞİMDİ DERS ALMANIN (VEYA VERMENİN) GERÇEK ÖYKÜSÜ:
Sonrası, kafanızı vurup beyin kanaması geçirmediğiniz için şükretmek… Kalça kırığı olmadığı için sevinmek… Merdan Yanardağ’ın haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklanmasından sonra, Murat Taylan ve Evren Özalkuş tarafından başarıyla sürdürülen TELE1’in “Dört soru dört yanıt” programının yayınına, kırık omuzun ciğer söken ağrısına rağmen telefonla katılmak…
Sürekli bir yerini kırdığı için ailenin kırıklık uzmanı olan, olağanüstü insan Funda’nın ısrarıyla, olaydan dört saat sonra… Dostlar Dr. Seren Arpaz’ın ve Soner Kaplan’ın yakın ilgisiyle… Cankurtaran çağırmak… Sevgili kızım Prof. Ebru ile Paramedikler Hataylı Emine ve Sökeli Hatice’nin dikkatli eşliğinde Kuşadası Devlet Hastanesi’ne erişmek… Acilde Dr. Fahri Beyin Radyoloji teknisyeni Fatma Hanım’ın ve teknisyen Atakan Bey’in yardımlarıyla ilk müdahalenin yapılması…
Ertesi gün yine Fikret ve Funda gibi iki olağanüstü mühendisin eşliğinde Kuşadası Devlet Hastanesi Ortopedi uzmanı Dr. Ahmet Vidinel’in randevulardan ve acillerden boğulmuş haline rağmen büyük bir nezaketle ve hâlâ koruduğu esprili tavrı ile lütfettiği ilgi ve tomografi çekildikten sonra teşhis, bir ay süreyle sabitlenen bir sol kol.
BİTİRİRKEN, BÜTÜN TOPLUMUN MİNNET DUYMASI GEREKEN İNSANLAR HAKKINDA:
Bu öyküyü, kendi aceleciliğimden dolayı başıma gelen trajik kazayı anlatmak için değil, Kuşadası Devlet Hastanesi özelinde, son zamanlarda hak ettikleri övgüyü genellikle alamayan hatta kimi zaman haksız ve vahşi saldırılara bile uğrayan başta doktorlarımız olmak üzere, tüm sağlık personeline saygılarımı, sevgilerimi ve minnetlerimi belirtmek için yazdım.
VE BİR ÖZÜR:
Bu yazıyı yazmak, kızımın yardımına rağmen ve tek parmakla hemen hemen dört saat kadar sürdü.
Dolayısıyla 12 Ağustos tarihine kadar yazı yok.
Lütfen kusura bakmayın!