Cumhuriyet davasının gerekçeli kararı çıktı!

Yargıtay'da mahkumiyet hükümlerinin bozulmasına karar verilen Cumhuriyet gazetesi eski çalışanları davasında mahkemenin gerekçeli kararı çıktı...

Yargıtay'ın, "mahkumiyet hükümlerinin bozulmasına" karar verdiği Cumhuriyet gazetesi eski çalışanları davasında 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Kadri Gürsel yönünden beraate, diğer sanıklar için Yargıtay kararına karşı direnilmesine hükmetmişti.

Mahkeme bu kararıyla, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen daha önce Cumhuriyet davasında yargılanan gazetecilere verilen cezada ısrarcı olduğunu kaydetti.

Cumhuriyet davasının dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilecek. Son sözü Kurul söyleyecek. Söz konusu "direnme kararının" ise gerekçesi çıktı.

Mahkeme gerekçeli kararında “Öncelikle şunu ifade etmek istiyoruz ki; yukarıda açıklanan bir çok delile rağmen Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, ‘sanıkların suçu iştiraklerinin olmadığı, eylemlerinin basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dosya içerisinde mahkumiyetlerine yeterli delil olmadığı, haklarında beraat kararı verilmesi gerektiği’ şeklindeki tespitine katılmak mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Direnme kararına, sanık gazetecilerin suç işlediklerine dair “Vicdani kanaat hasıl olduğunu” gerekçe gösteren mahkeme, “Muhalif görüntüsü ile PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin lehlerine yıllara yayılır şekilde haberler yaptıkları konusunda tam bir vicdanı kanaat hasıl olmuştur” ifadelerine yer verdi.

Mahkeme, gazetenin eski icra kurulu başkanı Akın Atalay’ın, Can Dündar’ı genel yayın yönetmeni yapılması aşamasındaki sıfatı, rolü ve etkinliğini de gerekçesine koydu.

Murat Sabuncu’nun cezası ise “sorumlu olduğu dönemde gazete yapılan yayınlar terörü ve örgütleri legalize eden haberler” olduğu gerekçesine dayandırılırken, devamında 15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nerede olduğuna dair haberler de karara gerekçe olarak gösterildi.

Ahmet Şık için ise mahkeme heyeti Şık hakkında “FETÖ’cü olamayacağı” yönündeki söylemlerin kara propaganda olduğunu belirterek “Zaten sanık Ahmet Şık için dosyada derc edilen deliller FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik olmayıp, PKK/PYD/KCK, DHKP-C gibi marjinal sol örgütlere yöneliktir” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti bu nedenle gerekçeli kararında Cumhuriyet davasının yalnızca FETÖ davası olmadığını savundu.

Mahkeme Güray Öz’e verdiği cezanın gerekçesinde ise “yayın çizgisi” vurgusu yaptı. Kararda, “Can Dündar’ın genel yayın yönetmeni yapılması aşamasıyla yoğunlaşan haber-yayın çizgsinin değişip terör örgütlerine adeta hizmet eder aşamaya gelmesinde diğer sanıklarla birlikte irade ortaya koyması suça iştirak olarak değerlendirilmiştir” denilmesi dikkat çekti.

Mahkeme, Kadri Gürsel için verdiği beraat kararının gerekçesinde ise “İddianameye konu yazısının ağır eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, yönetim kurulunda olmadığı bu nedenle her türlü şüpheden uzak, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından…” ifadelerine yer verdi.

Mahkeme gerekçeli kararında, Yargıtay’ın verdiği bozma kararının dosyadaki delillere uygun düşmediği, sanıkların üzerine atılı suçların sabit olduğu nedeniyle “Yargıtay ilamına direnilmesine” hükmettiğine vurgu yaptı.