''CUMHURİYET BALBAY'SIZ, BALBAY CUMHURİYET'SİZ OLMAZ!..'' İŞTE CUMHURİYET'İN BALBAY SAVUNMASI!..
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Mustafa Balbay ve Cumhuriyet'i yazdı.
Cumhuriyet Balbay’sız, Balbay Cumhuriyet’siz Olmaz
Son günlerde gazetemiz yine gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
Çok satışlı, promosyonlu, ucuz fiyatlı gazetelerle, Cumhuriyet’in güç yitirmesini isteyen çevreler ellerini ovuşturmaya başladılar.
Tek dilekleri var bu çevrelerin:
"Şu Cumhuriyet gazetesi bir kapansa..."
85 yıllık Cumhuriyet bu tür oyunları, kışkırtmaları çok kez yaşadı...
İçeriden, dışarıdan kafa karıştırmak isteyenler her zaman olmuştur, olacaktır...
Her askeri darbe döneminde kapatılan, yazarları işkenceden geçirilen, tutuklanan, hapishane duvarları arkasına mahkûm edilen kaç gazete vardır?
Ali Sirmen, Erdal Atabek 12 Eylül darbesinde kaç yıl cezaevinde yatmışlardır?
Cezaevinde yatmak nasıl bir şeydir?
Kaç gazete vardır, yazarları hunharca katledilen?..
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı’nın acısı, diğerlerinin acısına karışmıştır...
Ne zaman Cumhuriyet’i karıştırmak isteyenler ortaya çıksa, duygular mantığın, aklın önüne geçse, İlhan Selçuk bizleri toplar:
"Sağlam durun..." der.
"Gazeteyi yıkmak için her şeyi yaparlar. Aranızı açmaya çalışırlar. Birbirinize sahip çıkmazsanız, ne siz ne de Cumhuriyet kalır..."
...
Dün, Ali Sirmen, Güray Öz, Akın Atalay, Ülfet Hanım, Erdal Atabek’in eşi Huri Hanım ve ben İlhan Selçuk’un hastanedeki odasındaydık.
İlhan Selçuk her zamanki sevecenliğiyle;
"Birbirinizle iyi geçinin... Çocuklara selam söyle..." dedi.
"Yeni yazarları ve Ankara temsilcisini bir ara bana getir" demişti daha önceki görüşmemizde...
Cumhuriyet okurları ve çalışanları olarak, İlhan Selçuk’un bir an önce eski sağlıklı günlerine dönmesini umut ediyoruz.
...
Bilinen çevrelerin, yazarımız Mustafa Balbay üzerinden yaptıkları kampanyalar, duygusal söylemlerin tek amacının, gazeteyi yıpratmak, küçültmek, karalamak olduğunu hepimiz biliyoruz.
Mustafa Balbay, genç yaşında Cumhuriyet yönetimince başta İlhan Selçuk olmak üzere gazetenin yazarı olarak görevlendirilmiş ve Ankara’ya gönderilmiştir.
Üstelik, hunharca katledilen Uğur Mumcu’nun köşesi Balbay’a verilmiştir.
Mustafa Balbay, Uğur Mumcu’nun köşesinde, gazetenin birinci sayfasında yazmaktadır.
Dün olduğu gibi bugün de o köşede, Balbay yazdığı sürece var olacaktır.
Mustafa Balbay ne diyor:
"Aslolan muhabirliktir, yazmaktır, koltuklara yapışılmaz..."
Mustafa Balbay Cumhuriyet’siz, Cumhuriyet de Mustafa Balbay’sız olamaz...
Cumhuriyet okurları öteki gazete okurlarına benzemez. Gazetemiz ne kadar güçlenirse, satışı artarsa, etkisi de o oranda büyüyecektir. Okurlarımız bunun bilincindedir...
...
Prof. Süheyl Batum, Kürşat Başar ve Tuna Kiremitçi’yi de yazar kadromuza kattık. Ankara temsilciliğine Utku Çakırözer’i getirdik. Mustafa Balbay’ın yönetiminde olduğu gibi yeni arkadaşımızın katılımıyla Ankara Büromuzun yine gündemi belirleyecek özel haberlerle dikkat çekeceğine inanıyoruz.
İyi haftalar.
İbrahim Yıldız/Cumhuriyet
Son günlerde gazetemiz yine gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
Çok satışlı, promosyonlu, ucuz fiyatlı gazetelerle, Cumhuriyet’in güç yitirmesini isteyen çevreler ellerini ovuşturmaya başladılar.
Tek dilekleri var bu çevrelerin:
"Şu Cumhuriyet gazetesi bir kapansa..."
85 yıllık Cumhuriyet bu tür oyunları, kışkırtmaları çok kez yaşadı...
İçeriden, dışarıdan kafa karıştırmak isteyenler her zaman olmuştur, olacaktır...
Her askeri darbe döneminde kapatılan, yazarları işkenceden geçirilen, tutuklanan, hapishane duvarları arkasına mahkûm edilen kaç gazete vardır?
Ali Sirmen, Erdal Atabek 12 Eylül darbesinde kaç yıl cezaevinde yatmışlardır?
Cezaevinde yatmak nasıl bir şeydir?
Kaç gazete vardır, yazarları hunharca katledilen?..
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı’nın acısı, diğerlerinin acısına karışmıştır...
Ne zaman Cumhuriyet’i karıştırmak isteyenler ortaya çıksa, duygular mantığın, aklın önüne geçse, İlhan Selçuk bizleri toplar:
"Sağlam durun..." der.
"Gazeteyi yıkmak için her şeyi yaparlar. Aranızı açmaya çalışırlar. Birbirinize sahip çıkmazsanız, ne siz ne de Cumhuriyet kalır..."
...
Dün, Ali Sirmen, Güray Öz, Akın Atalay, Ülfet Hanım, Erdal Atabek’in eşi Huri Hanım ve ben İlhan Selçuk’un hastanedeki odasındaydık.
İlhan Selçuk her zamanki sevecenliğiyle;
"Birbirinizle iyi geçinin... Çocuklara selam söyle..." dedi.
"Yeni yazarları ve Ankara temsilcisini bir ara bana getir" demişti daha önceki görüşmemizde...
Cumhuriyet okurları ve çalışanları olarak, İlhan Selçuk’un bir an önce eski sağlıklı günlerine dönmesini umut ediyoruz.
...
Bilinen çevrelerin, yazarımız Mustafa Balbay üzerinden yaptıkları kampanyalar, duygusal söylemlerin tek amacının, gazeteyi yıpratmak, küçültmek, karalamak olduğunu hepimiz biliyoruz.
Mustafa Balbay, genç yaşında Cumhuriyet yönetimince başta İlhan Selçuk olmak üzere gazetenin yazarı olarak görevlendirilmiş ve Ankara’ya gönderilmiştir.
Üstelik, hunharca katledilen Uğur Mumcu’nun köşesi Balbay’a verilmiştir.
Mustafa Balbay, Uğur Mumcu’nun köşesinde, gazetenin birinci sayfasında yazmaktadır.
Dün olduğu gibi bugün de o köşede, Balbay yazdığı sürece var olacaktır.
Mustafa Balbay ne diyor:
"Aslolan muhabirliktir, yazmaktır, koltuklara yapışılmaz..."
Mustafa Balbay Cumhuriyet’siz, Cumhuriyet de Mustafa Balbay’sız olamaz...
Cumhuriyet okurları öteki gazete okurlarına benzemez. Gazetemiz ne kadar güçlenirse, satışı artarsa, etkisi de o oranda büyüyecektir. Okurlarımız bunun bilincindedir...
...
Prof. Süheyl Batum, Kürşat Başar ve Tuna Kiremitçi’yi de yazar kadromuza kattık. Ankara temsilciliğine Utku Çakırözer’i getirdik. Mustafa Balbay’ın yönetiminde olduğu gibi yeni arkadaşımızın katılımıyla Ankara Büromuzun yine gündemi belirleyecek özel haberlerle dikkat çekeceğine inanıyoruz.
İyi haftalar.
İbrahim Yıldız/Cumhuriyet