‘Cumhurbaşkanlığı seçimi için yeni formül’ kulisi! ‘50 artı 1 yerine…’
Cumhurbaşkanının, 50 artı 1 yerine 40 artı 1 oyla seçilmesinin yeniden gündeme getirileceği ileri sürüldü.
Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, yeni anayasa çalışmalarıyla birlikte bir dönem nabzı da yoklanan Cumhurbaşkanının 50 artı 1 yerine 40 artı 1 oyla seçilmesi yeniden gündem olacağını yazdı.
Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan bugünkü yazısında, AK Parti'de yerel seçim yenilgisinin ardından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden seçtirme planlarının konuşulduğunu aktararak şu kulisleri paylaştı:
"AKP içinde 40 artı 1’e neden ihtiyaç duyulduğunu anlatan ‘eski planlara’ dönelim. Parti kurmayları, bunu gerekçelendirirken ilginç bir plandan söz ediyorlardı… Onlara göre aslında buna Tayyip Erdoğan sonrasında ihtiyaç duyulacak. Muhafazakar milliyetçi tabanın tek başına iktidarda kalabilmesi için 40 artı 1’e ihtiyaç var. Erdoğan, Almanya dönüşü uçakta gazetecilere cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesinin "isabetli olacağını" söylemişti.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Erdoğan, "50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Ama oy sayısı itibarıyla 'en fazla oyu alan aday seçilir' denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır" ifadelerini kullanmıştı. Aynı dönemde Cumhurbaşkanlığı Sarayına yakınlığı ile tanınan AKP Milletvekili Ali Özkaya, “14 ve 28 Mayıs’ta yaptığımız seçimlerde görüldü ki, 50+1’i almak için bütün benzemezlerin bir araya gelmesine ve siyasal sistemin mayasının bozulmasına da sebep olabiliyor. Çok iyi niyetle getirilmiş bir kural daha çok siyasal bölünmeye ve küçük partilerin siyasal şantajına da açık hale geliyor. Başkanlık Seçimlerinde Mutlak Çoğunluk Bulunmayan Ülkeler” incelememizi paylaşıyoruz. Ülkeler kendi siyasal tecrübe ve birikimlerine göre kurallar geliştirmiştir. Şimdi bize düşen yeni anayasa hazırlama sürecinde bu kuralı siyasi tarihimizdeki birikimlere ve ihtiyaçlara uygun olarak yeniden düzenlemektir. Bunun yapılacağı yer TBMM, yöntemi ise yeni Anayasa’dır…”