Cumhurbaşkanı hangi komutana bu kadar sinirlendi? 'Kes ulan! Otur oturduğun yerde!'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yapılan grup toplantısında eşi Emine Erdoğan'ın başörtülü olduğu gerekçesiyle GATA'ya alınmadığını hatırlatmıştı. Konuyla ilgili bir yazı yazan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, olayın hemen ardından yaşananları kaleme aldı.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşinin GATA'ya alınmamasının hemen ardından gerçekleşen MGK toplantısında dönemin Jandarma Genel Komuta'nı Şener Eruygur'un hükûmete ilişkin sözlerinin ardından masaya vurup "Kes ulan!" diye bağırdığını yazdı.

Selvi, "O dönem başbakan olan Erdoğan’ın bunun üzerine Genelkurmay Başkanı’nı aradığı ve sert bir dille uyardığı biliniyor. Ancak Erdoğan’ın Genelkurmay başkanlarına yönelik sert çıkışları sadece bu değil. Birkaç anekdotu paylaşmak istiyorum. 27 Nisan e-muhtırası verildiğinde telefonuna çıkmayan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, AK Parti’nin açıklama yapacağı duyurulunca 28 Nisan günü Erdoğan’ın telefonuna geri dönüş yapıyor. Erdoğan’ın ilk sözü 'Paşa, bu ülkeyi sen mi yöneteceksin, yoksa ben mi?' oluyor" ifadelerini kullandı.

Selvi, yazısında şunları kaydetti:

"Bir MGK toplantısında ise Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur hükümeti itham eden bir konuşma yapıyor. Başbakan’ın uyarmasına rağmen Eruygur aynı tonda konuşmasını sürdürünce, Erdoğan masaya vurup 'Kes ulan!' diye bağırıyor.

Balyoz darbe planı yargılamasında 102 asker tutuklanınca Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, soluğu Dolmabahçe’de Erdoğan’ın yanında alıyor. Erdoğan da gelişmeden dolayı rahatsız ancak Koşaner o denli sert bir üslupla konuşuyor ki, Başbakan bundan rahatsız oluyor. Başbakan’ın bunu hissettirmesine rağmen Koşaner aynı tonda konuşmasını sürdürünce Erdoğan, 'Otur oturduğun yerde, ne yapacaksın? Bizi cemselere doldurup Selimiye Kışlası’na mı götüreceksin' diye uyarıyor.

Askerlerin temel yanlışı burada yatıyor. Onlar FETÖ’yü değil, Erdoğan’ı tasfiye etmeye çalıştılar. Oysa muhtıra verip partisini kapatmaya kalkışmak yerine Erdoğan’la işbirliği yapmayı tercih etselerdi FETÖ, TSK’da bu denli etkili olamazdı."

Yazının tamamını okumak için tıklayınız