Cumhurbaşkanı, Hakan Fidan'a ikinci kez karşı çıktı
Abdülkadir Selvi, AK Parti milletvekili aday adayı eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili ilginç bir yazı kaleme aldı.
Yeni Şafak gazetesi yazarı abdülkadir selvi, 2015 genel seçimleri için Ak Parti milletvekili aday adayı Hakan Fidan'ın kabinede Dışişleri Bakanı olabileceğini yazdı.
Çözüm sürecinin kilit ismi Fidan'ın MİT müsteşarlığından istifa edip siyasete soyunması ne anlama geliyor?
AK Parti 'ye yakın isimlerden Selvi, "Fidan'ın siyasi yürüyüşü" başlıklı bugünkü yazısında Erdoğan ve Davutoğlu arasındaki Fidan çatlağını değerlendirdi.
ERDOĞAN'IN FİDAN'A İKİNCİ KARŞI ÇIKIŞI
Ahmet Davutoğlu'nun 62. Hükümeti kurarken, Dışişleri Bakanlığına Hakan Fidan’ı getirmek istediğini yazan, Selvi, Erdoğan'ın üstlendiği kritik görevler nedeniyle Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı’na karşı çıktığını iddia etti.
Görev yaptığı 5 yıl boyunca önemli hizmetlerde bulunan Fidan'a vefa ve kadirşinaslık adına uygun pozisyonun sunulması gerektiğini yazan Selvi, yazısına böyle devam ediyor:
"Ayrıca Hakan Fidan etkili bir operasyonel güce sahip, iyi yetişmiş bir isim. O nedenle tek gerekçenin, ”Yorgunluk” olduğunu sanmıyorum. Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde MİT, başta Ortadoğu olmak üzere dış politikamızın sahadaki en önemli ayaklarından biri olmuştu. Başbakan Davutoğlu, Hakan Fidan’ı yanında siyaset arkadaşı olarak görmek istiyordu. Hakan Fidan da Davutoğlu kabinesinde yer alıp, ona siyasi mücadelesine omuz vermeyi amaçlıyordu. Davutoğlu ve Fidan’ın birlikte siyaset yapma arzularının bu kararın alınmasında etkili olduğuna inanıyorum. Davutoğlu ve Fidan birlikte siyaset yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a daha güçlü destek olma arzularının bu süreçte etkili olduğuna inanıyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI OLARAK MİT'İN YAPILANMASINDAN ÇÖZÜM SÜRECİNE KADAR
Dışişleri Bakanı olarak yer alabileceği bir kabinede MİT’in yapılanmasından, çözüm sürecine kadar siyasi karar merciinde olmayı arzu edebilir.
Keşke bunlar bir yol kazasına meydan verilmeden yapılsaydı.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider kolay bulunmuyor. Ahmet Davutoğlu ve Hakan Fidan gibi değerler kolay yetişmiyor. Hakan Fidan olayının yıpratıcı bir hal aldığı görülüp, uhulet ve suhuletle hareket edilmesi gerekiyor.
Unutmayalım “Sitem sevgiden doğar”
Çözüm sürecinin kilit ismi Fidan'ın MİT müsteşarlığından istifa edip siyasete soyunması ne anlama geliyor?
AK Parti 'ye yakın isimlerden Selvi, "Fidan'ın siyasi yürüyüşü" başlıklı bugünkü yazısında Erdoğan ve Davutoğlu arasındaki Fidan çatlağını değerlendirdi.
ERDOĞAN'IN FİDAN'A İKİNCİ KARŞI ÇIKIŞI
Ahmet Davutoğlu'nun 62. Hükümeti kurarken, Dışişleri Bakanlığına Hakan Fidan’ı getirmek istediğini yazan, Selvi, Erdoğan'ın üstlendiği kritik görevler nedeniyle Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı’na karşı çıktığını iddia etti.
Görev yaptığı 5 yıl boyunca önemli hizmetlerde bulunan Fidan'a vefa ve kadirşinaslık adına uygun pozisyonun sunulması gerektiğini yazan Selvi, yazısına böyle devam ediyor:
"Ayrıca Hakan Fidan etkili bir operasyonel güce sahip, iyi yetişmiş bir isim. O nedenle tek gerekçenin, ”Yorgunluk” olduğunu sanmıyorum. Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde MİT, başta Ortadoğu olmak üzere dış politikamızın sahadaki en önemli ayaklarından biri olmuştu. Başbakan Davutoğlu, Hakan Fidan’ı yanında siyaset arkadaşı olarak görmek istiyordu. Hakan Fidan da Davutoğlu kabinesinde yer alıp, ona siyasi mücadelesine omuz vermeyi amaçlıyordu. Davutoğlu ve Fidan’ın birlikte siyaset yapma arzularının bu kararın alınmasında etkili olduğuna inanıyorum. Davutoğlu ve Fidan birlikte siyaset yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a daha güçlü destek olma arzularının bu süreçte etkili olduğuna inanıyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI OLARAK MİT'İN YAPILANMASINDAN ÇÖZÜM SÜRECİNE KADAR
Dışişleri Bakanı olarak yer alabileceği bir kabinede MİT’in yapılanmasından, çözüm sürecine kadar siyasi karar merciinde olmayı arzu edebilir.
Keşke bunlar bir yol kazasına meydan verilmeden yapılsaydı.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider kolay bulunmuyor. Ahmet Davutoğlu ve Hakan Fidan gibi değerler kolay yetişmiyor. Hakan Fidan olayının yıpratıcı bir hal aldığı görülüp, uhulet ve suhuletle hareket edilmesi gerekiyor.
Unutmayalım “Sitem sevgiden doğar”