Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sezgin Tanrıkulu'na ağır sözler: Terörist müsveddesi

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik ifadeleri nedeniyle eleştirilen CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında sert açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde konuştu.

Konuşmasında Tanrıkulu için 'terörist müsveddesi' ifadesini kullanan Erdoğan, "Mehmetçiğime nasıl hakaretler ediyor. Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var. İHA'larımız ve SİHA'larımız teröristleri inlerinde vurduğu için tahammül edemiyorlar" dedi.

Yabancıların geri dönüşü hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Yabancı düşmanlığı gibi faşist lümpenliğin toplumda yayılmasına izin vermeyeceğimiz gibi hudutlarımızın güvenliğini ve ülke içindeki kontrolleri etkinleştirerek yasa dışı göçle ilgili sorunları çözeceğiz" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Kaymakamlarımız, kişisel kabiliyetleriyle gittikleri her yerde iz bırakma, görev yaptıkları şehirlere damga vurma imkanına sahiptir. Adaletli, merhametli kaymakamlarımız sorumluluk alanlarının en ücra noktasına kadar uzanan yardım eli olmak zorundadır. 85 milyonun tamamına hizmet etmekle mükellefiz.

Kaymakamın mesaisi olmaz, gecesi gecesi olmaz. Tatili hafta sonu olmaz. Sabah 9 gibi akşam 5-6 civarı kapısını çekip çıkan kişiden de yönetici hiç olmaz.

Ülke idari amirliği mesai saatleri arasında yapılacak bir meslek değildir. Bizi temsilen görev yaptığınız ilçelerimizde günün 24 saati, yılın 365 günü çalışacak, koşturacak bir tempo ve motivasyonla işinize sarılmanızı bekliyorum. Ben cumhurbaşkanı olarak böyle çalışıyorum. Uykum 5-6 saat. Eve gidişlerim bazen 12 bazen 1. Aksi taktirde olmaz. O yüzden sizlerden de bunu bekliyorum. Başka türlü ne milletle güçlü bir ilişki kurabilirsiniz ne de geride bir miras bırakabilirsiniz.

"MÜCADELEMİZİ HUKUK ÇERÇEVESİNDE YÜRÜTÜYORUZ"

Son dönemde sosyal medya mecralarından körüklenen, milletimizi karamsarlığa sürüklemeye yönelik çabalar bunun örneklerinden biri. Çoğu yalan ve manipülasyon ürünü olan görüntüler üzerinden bir fitne ateşi yakılmaya çalışılıyor. Yurt dışındaki firari FETÖ'cüler ve PKK'lılar başta olmak üzere düşmanlarımızın başını çektiği bu fitne ateşine maalesef içerideki bazı siyasiler de destek veriyor. FETÖ'cülerin ve PKK'lıların kukla gibi oynattığı bu şahıslar bilerek veya bilemyerek ülke ve millet düşmanlarının değirmenine su taşıyor. Sokakta, otobüste, okulda, çarşıda, pazarda hayatını sürdüren insanları tahrik eden hatta işi fiziki saldırıya kadar götüren bazı kendini bilemzlerin olduğuınu görüyoruz. Öyleyse ne Türkiye böyle bir devlet ne de milletmizi böyle bir millettir. Oysa bizim milletimizin yüreği Anadolu coğrafyası kadar geniştir. Tarihimizin hiçbir döneminde sömürgecilik lekesi olmadığı gibi ırkıçılık ve faşizm lekesi de olmamıştır. Küresel akımların ve bunların yol açtığı sorunların ülkemize olan yansımalarını asla gözardı etmiyoruz. Bu sorunların her biriyle mücadelemizi hukuk çerçevesinde sürdürüyoruz.

"NE KAÇAK GÖÇMENE NE DE FİTNE TACİRLERİNE İZİN VERİRİZ"

Yabancı düşmanlığı gibi faşist lümpenliğin toplumda yayılmasına izin vermeyeceğimiz gibi hudutlarımızın güvenliğini ve ülke içindeki kontrolleri etkinleştirerek yasa dışı göçle ilgili sorunları çözeceğiz. İnsani sebeplerle ülkemize kabul ettiğimiz sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine dönmeleri için yoğun çaba harcıyoruz. Katar'ın finans desteğiyle başlattığımız konut projemiz tamamlandıkça şimdilik 600 bin civarındaki geri dönenlerin sayısı daha da artacak. Burada çizgimiz ve duruşumuz belli. Ne kaçak göçmene müsaade ederiz ne de fitne tacirlerine izin veririz. Nasıl tarih boyunca vicdani duruşumuzla örnek olduysak geri dönüşlerde de yine örnek olacağız. Sizlerden de görev bölgenizde bu tür hadiseler ve insanlarımızı birbirine düşürmek isteyenlere karşı uyanık olmanızı istiyorum."