Cumhurbaşkanı Erdoğan 'zafer' diyerek duyurdu! İsveç kaç teröristi iade edecek?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid'de gerçekleştirilen 32. NATO Zirvesi sonrası yaptığı açıklamada İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasında imzalanan üçlü muhtıraya ilişkin değerlendirmede bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi sonrası IFEMA Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"NATO Madrid Zirvesi'nin biraz önce sona eren oturumlar birlikte tamamladık. NATO tarihinin en önemli zirvelerinden birini tamamlamış durumdayız. Öncelikle Kral 6. Felipe ve Başbakan Sanchez'e başarılı organizasyon için şükranlarımı sunuyorum. Genel Sekreter Stoltenberg'e ayrıca teşekkür ediyorum. İnsani dramın ve gözyaşının dinmesi için çaba göstermeliyiz. Diplomatik girişimlerimizi yoğunlaştırmalıyız.

"ADİL BİR BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ"
Zirvenin dün gerçekleştirdiğimiz ilk oturumunda Sayın Zelenskiy bizlere hitap etti. Sürecin başından bu yana kendisi ile yakın diyalogumu sürdürüyorum. Aynı zamanda Sayın Putin ile de temas halindeyiz. Tüm çabalarımız barış içindir. Çatışma arttıkça ne yazık ki can kaybı da artmaktadır. Türkiye olarak adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz.

"TÜRKİYE SÖZ SAHİBİ MÜTTEFİKLER ARASINDA YER ALACAK"
İstanbul süreci ile yeşeren umutları devam ettirmemiz gerekiyor. Elinin taşının altına koyabilen bir müttefik olarak rolümüzün takdirle karşılandığını gördük. Önceliğimiz bu krizin insani etkilerinin en aza indirilmesi. Ukrayna tahılının Karadeniz limanlarından ihracına yönelik BM planına yönelik katkılarımızı paylaştım. Zirvede uluslararası kamuoyunun en dikkat çeken konularından biri stratejik konsepti. Bu yeni belge NATO'nun temelini oluşturan birlik temellerini yeniden inşa etmiştir. Bu sene ittifaka katılımının 70. yılını kutlayan ve NATO içerisindeki etkin rol ile Türkiye şüphesiz gelecek vizyonunda da söz sahibi müttefikler arasında yer alacaktır.

"BİZE KARŞI KULLANILAN SİLAHLAR YARIN BAŞKASINA KARŞI KULLANILABİLİR"
Bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır. Terör örgütleri arasında hiçbir ayrıma gitmeden mücadelenin tam bir dayanışma içerisinde sürdürülmesi zaruridir. İkili temaslarımda da bu konunun Türkiye için ne kadar hassas olduğunu vurguladım. Masumların canları ve kanları üzerinden ikbal devşirmeye çalışan çeteler hepimizin düşmanıdır. Bugün bize karşı kullanılan silahların yarın başka ülkelere karşı kullanılmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Son günlerde PKK ve uzantılarının en küçük bir müdahale karşısında sergilediği pervasızlıklar bunun en açık örneğidir. Müttefiklerimizden sözde değil eylemlerinde de hakiki bir dayanışma beklediğimizi vurguladım.

"YAŞANANLAR TÜRKİYE'NİN HASSASİYETİNİ ORTAYA KOYDU"
Türkiye'nin mücadelesinin vurgulayan bir videoyu müttefiklerimizle izleme fırsatı buldum. Gelinen noktada hepimiz şu gerçeği görüyoruz: Şayet NATO'nun güvenilirliğini korumak istiyorsak, terörle mücadelede daha net tutarlı ve samimi adımlar atmamız şart. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele veren bir ülke olarak oyalamalara tahammülümüz kalmamıştır. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda yaşananlar da Türkiye'nin hassasiyetlerini ortaya koymuştur.

"MUHTIRA DİPLOMATİK BİR ZAFERDİR"
Salı günü imzalanan mutabakat muhtırasının, Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlaşıldığı olarak görüyoruz. Ancak bu başlangıçtır. Bu muhtıradaki konuların uygulanmasını takip edecek adımımızı buna göre atacağız. Türkiye İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan muhtıraya bu açıdan bakmanın daha önemli olacağına inanıyorum. Şüphesiz bu muhtıra zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir. Türkiye PKK ve uzantıları ile tam işbirliği, mücadelede dayanışma, PYD-YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahüdü, savunma sanayide ambargolara gidilmemesi ve işbirliğinin artırılması, terör suçlularının iadesi konusunda adım atılması ki İsveç 73 teröristi iade etme sözü verdi. Muhtıranın uygulanmasını takip amacıyla daimi bir mekanizma kurulmasına da karar verildi. Türkiye'ye yönelik terör propagandalarının engellenmesi konusunda sağlam garantiler almıştır. Böylece Türkiye'nin ilk günden itibaren dile getirdiği hassasiyetle güçlü muhtıraya girmiştir. Türkiye ve NATO ile birlikte bu muhtıranın kazananı İsveç ve Finlandiya halklarıdır. Bu karar bu ülkelerin halklarının barış huzur ve güvenliğine de katkı yapacaktır.

"UKRAYNADAKİ GELİŞMELERİ ELE ALDIK"
NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg, Niinistö ve sayın Andersson ile 4'lü zirvemizi gerçekleştirdik. Zirvenin yanı sıra sayın Macron ve Sayın Biden, Sayın Nehammer, sayın Sanchez sayın Scholz sayın Rutte ve Güney Kore Cumhrubaşkanı ile görüşmelerimiz oldu. Karadağ liderleri dahil pek çok liderle de sohbet ettik. Genel olarak Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldık. Ayrıca ikili gündemdeki konuları farklı yönleriyle değerlendirdik. Madrid zirvenin yeni bir dönemin kapısını aralamasını temenni ediyoruz. Sizleri tekrar saygıyla selamlıyorum."