Cumhurbaşkanı Erdoğan O gazeteciyi neden uçakta istemedi?
Aydınlık Gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar köşesinde, Türkiye gazetesinin eski Ankara Temsilcisi Nuri Elibol’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağında istenmediğini yazdı.
Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar köşesinde, Işıkçılar cemaatinin yayın organı Türkiye gazetesinin eski Ankara Temsilcisi Nuri Elibol’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağında istenmediğini yazdı.
Önkibar yazısında, gazetenin sahibi Mücahit Ören ile Cumhurbaşkanlığı arasında geçen konuşmaya da yer verdi. Önkibar şunları yazdı:
"Tarih: 15 Eylül 2017 gününün akşam saatleri yani takriben 20 gün önce.
Türkiye Gazetesi sahibi Mücahit Ören Cumhurbaşkanlığı Sarayı tarafından aranır:
‘Sayın Ören malum Sayın Cumhurbaşkanımız yarın ABD’ye gidiyorlar... Seyahati izlemesi için gazetenizden derhal bir isim bildirin.’
Mücahit Ören: ‘Bildirdik... Ankara Medya Gurup başkanımız Nuri Elibol katılıyor.’
Saray: ‘Hayır o isim uygun görülmedi... Başka bir isim bildirin.’
Mücahit Ören: ‘Gezi yarın değil mi... Nasıl yetişecek?’
Saray: ‘ABD vizesi olan birini bildirirseniz, yarın uçağa alırız.’
Mücahit Ören, ‘Ben ismi birazdan bildiririm’ deyip telefonu kapatıyor ve Türkiye Gazetesi Genel Yayın Müdürü İsmail Kapan’ı arıyor:
-‘Alo İsmail Abi ,nerdesin?’
-‘Efendim az önce uyumak için yatağa girdim.’
-‘ABD vizen var mı ?’
-‘Var.’
- 'O zaman hemen giyin ve bir arabayla Ankara’ya hareket et. Cumhurbaşkanının ABD gezisine sen katılacaksın.’
-‘Nuri Elibol gidiyordu.’
-‘Onu artık istemiyorlar.. Hiç vakit kaybetme Ankara’ya yola koyul. Ben ismini bildiriyorum.’
Bir dönem çalıştığım Türkiye Gazetesi içinden dinlediğim bu anektotta da görüldüğü gibi Nuri Elibol’un ismi yukarılardan çizilmiş ve Elibol da bunun sonucu olarak gazeteciliği bıraktığını açıklamıştır.”
HEM GAZETECİ HEM MÜTEAHHİT
Aydınlık yazarı Önkibar, Elibol’un “neden aforoz edildiğine” dair de şu satırları kaleme aldı:
“Peki daha önce abartısız onlarca defa Tayyip Erdoğan’ın uçağına binen Nuri Elibol ne yaptı da Saray’ın hışmına uğradı sorusuna gelince?
İşte bam teli burasıdır...
Kuşkusuz devletin istihbarat bilgilerine hakim Cumhurbaşkanlığı hiç kimsenin bilmediklerini biliyor ki yıllar yılı yanında taşıdığı bir gazeteciyi (!) aforoz edip onun medyadan ayrılmasının önünü açıyor.
Gelelim Nuri Elibol’un kim olduğuna?
Daha önce yazdık, TSK mensubu bir subaydır ve askerde bir yıla yakın hapiste kalmıştır... TSK’dan ayrıldıktan sonra Kemal Ogansoy’un yerine bir gece ansızın Türkiye Gazetesi’ne Ankara Temsilcisi yapılmıştır.
Peşi sıra Ulubol isimli bir inşaat şirketi kurup hem gazetecilik hem müteahhitlik yapmıştır.”
“ŞAMİL TAYYAR BİR GÜN BANA…”
Elibol’un kamudan büyük ihaleler aldığını belirten Sabahattin Önkibar "Mesela Ankara Büyükşehir Belediyesinden eski rakamla yüz küsur trilyona yakın işler almış, keza Dikmen Vadisi projesinde çok büyük paralar kazanmıştır." dedi.
AKP Milletvekili Şamil Tayyar'la bir dönem beraber çalıştığını söyleyen Önkibar "Yine yazmıştım, bir dönem beraber çalıştığım Şamil Tayyar bir gün bana ‘Bu Nuri’de ne çok para var. Gazetelerin Ankara temsilcilerine sürekli ziyafetler veriyor ve pek çok gazeteci ona yalakalık yapıyor’ demişti." ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
"Ama görüyorsunuz zaman bizi haklı çıkarmıştır.
Biz türlü güçlüklerle 30 küsur sene bir gün bile ara vermeden gazeteciliğimizi sürdürürken Nuri gibilerin akıbeti ortada.
Nuri Elibol bağlamında bir diğer iddia Melih Gökçek ile olan çok yakın ilişkileridir.”
Önkibar yazısında, gazetenin sahibi Mücahit Ören ile Cumhurbaşkanlığı arasında geçen konuşmaya da yer verdi. Önkibar şunları yazdı:
"Tarih: 15 Eylül 2017 gününün akşam saatleri yani takriben 20 gün önce.
Türkiye Gazetesi sahibi Mücahit Ören Cumhurbaşkanlığı Sarayı tarafından aranır:
‘Sayın Ören malum Sayın Cumhurbaşkanımız yarın ABD’ye gidiyorlar... Seyahati izlemesi için gazetenizden derhal bir isim bildirin.’
Mücahit Ören: ‘Bildirdik... Ankara Medya Gurup başkanımız Nuri Elibol katılıyor.’
Saray: ‘Hayır o isim uygun görülmedi... Başka bir isim bildirin.’
Mücahit Ören: ‘Gezi yarın değil mi... Nasıl yetişecek?’
Saray: ‘ABD vizesi olan birini bildirirseniz, yarın uçağa alırız.’
Mücahit Ören, ‘Ben ismi birazdan bildiririm’ deyip telefonu kapatıyor ve Türkiye Gazetesi Genel Yayın Müdürü İsmail Kapan’ı arıyor:
-‘Alo İsmail Abi ,nerdesin?’
-‘Efendim az önce uyumak için yatağa girdim.’
-‘ABD vizen var mı ?’
-‘Var.’
- 'O zaman hemen giyin ve bir arabayla Ankara’ya hareket et. Cumhurbaşkanının ABD gezisine sen katılacaksın.’
-‘Nuri Elibol gidiyordu.’
-‘Onu artık istemiyorlar.. Hiç vakit kaybetme Ankara’ya yola koyul. Ben ismini bildiriyorum.’
Bir dönem çalıştığım Türkiye Gazetesi içinden dinlediğim bu anektotta da görüldüğü gibi Nuri Elibol’un ismi yukarılardan çizilmiş ve Elibol da bunun sonucu olarak gazeteciliği bıraktığını açıklamıştır.”
HEM GAZETECİ HEM MÜTEAHHİT
Aydınlık yazarı Önkibar, Elibol’un “neden aforoz edildiğine” dair de şu satırları kaleme aldı:
“Peki daha önce abartısız onlarca defa Tayyip Erdoğan’ın uçağına binen Nuri Elibol ne yaptı da Saray’ın hışmına uğradı sorusuna gelince?
İşte bam teli burasıdır...
Kuşkusuz devletin istihbarat bilgilerine hakim Cumhurbaşkanlığı hiç kimsenin bilmediklerini biliyor ki yıllar yılı yanında taşıdığı bir gazeteciyi (!) aforoz edip onun medyadan ayrılmasının önünü açıyor.
Gelelim Nuri Elibol’un kim olduğuna?
Daha önce yazdık, TSK mensubu bir subaydır ve askerde bir yıla yakın hapiste kalmıştır... TSK’dan ayrıldıktan sonra Kemal Ogansoy’un yerine bir gece ansızın Türkiye Gazetesi’ne Ankara Temsilcisi yapılmıştır.
Peşi sıra Ulubol isimli bir inşaat şirketi kurup hem gazetecilik hem müteahhitlik yapmıştır.”
“ŞAMİL TAYYAR BİR GÜN BANA…”
Elibol’un kamudan büyük ihaleler aldığını belirten Sabahattin Önkibar "Mesela Ankara Büyükşehir Belediyesinden eski rakamla yüz küsur trilyona yakın işler almış, keza Dikmen Vadisi projesinde çok büyük paralar kazanmıştır." dedi.
AKP Milletvekili Şamil Tayyar'la bir dönem beraber çalıştığını söyleyen Önkibar "Yine yazmıştım, bir dönem beraber çalıştığım Şamil Tayyar bir gün bana ‘Bu Nuri’de ne çok para var. Gazetelerin Ankara temsilcilerine sürekli ziyafetler veriyor ve pek çok gazeteci ona yalakalık yapıyor’ demişti." ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
"Ama görüyorsunuz zaman bizi haklı çıkarmıştır.
Biz türlü güçlüklerle 30 küsur sene bir gün bile ara vermeden gazeteciliğimizi sürdürürken Nuri gibilerin akıbeti ortada.
Nuri Elibol bağlamında bir diğer iddia Melih Gökçek ile olan çok yakın ilişkileridir.”