CPJ'DEN BAŞBAKAN'A SİPARİŞ RAPOR YANITI!
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Erdoğan'ın sözleri, Star ve Yeni Akit'in haberine yanıt.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Ocak'taki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada uluslararası basın örgütlerinin Türkiye'deki ifade özgürlüğüne dair hazırladıkları raporların "sipariş" olduğuna ilişkin konuşmasıyla ilgili açıklama yaptı.
CPJ'den Joel Simon ve Bill Sweeney'nin kaleme aldığı açıklamada "AKP hükümeti muhalif gazetecileri 'teröristler' diye etiketlemekte hayli hızlı davranıyor" dendi. CPJ, bu yaklaşımının Türkiye'deki ifade özgürlüğü engellerinin temelinde yer aldığını ifade etti.
CPJ, Yeni Akit ve Star gazetelerinde yer alan Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Marksist Leninist Komünist Parti'ye (MLKP) maddi destek verdiğine ilişkin haberlere de değindi.
"Bu yorumların ve haberlerin yapmak istediği muhalif gazetecileri teröristler olarak sunmaktır. Nasıl ki hükümet ve müttefikleri AB'yi, RSF'yi veya CPJ'yi terörizmle ilişkilendiriyorsa, aslında aynı şeyi devlet savcıları sıklıkla Türkiye'deki gazetecileri yargılarken yapıyor."
"CPJ'in de incelediği birçok iddianamede savcılar muhalif görüşlerini açıklayan gazetecilerin terörist gruplarca yönetildiğini söylüyor. Hükümet de buradan hareketle gazetecilerin de terörist oldukları sonucuna ulaşıyor."
"Bu saldırılar Türkiye'nin basını en fazla hapse mahkum eden ülke olduğu düşüncesinde birleşen uluslararası kamuoyu görüşünü değiştiremez. Esasında bu saldırılar, tahammülsüz hükümetin muhaliflerini sindirmek için kasıtlı olarak karşıt görüşleri terörizmle birleştirdiği yönündeki algıyı güçlendiriyor."
Başbakan Erdoğan, meclis grup toplantısındaki konuşmasında önce köşe yazarlarına "hadlerini bilmeliler" demiş, uluslararası basın örgütlerinin "sipariş rapor" hazırladığını iddia etmiş ve hapisteki gazetecilere "ellerinde basın kartı olan teröristler" demişti.
CPJ'den Joel Simon ve Bill Sweeney'nin kaleme aldığı açıklamada "AKP hükümeti muhalif gazetecileri 'teröristler' diye etiketlemekte hayli hızlı davranıyor" dendi. CPJ, bu yaklaşımının Türkiye'deki ifade özgürlüğü engellerinin temelinde yer aldığını ifade etti.
CPJ, Yeni Akit ve Star gazetelerinde yer alan Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Marksist Leninist Komünist Parti'ye (MLKP) maddi destek verdiğine ilişkin haberlere de değindi.
"Bu yorumların ve haberlerin yapmak istediği muhalif gazetecileri teröristler olarak sunmaktır. Nasıl ki hükümet ve müttefikleri AB'yi, RSF'yi veya CPJ'yi terörizmle ilişkilendiriyorsa, aslında aynı şeyi devlet savcıları sıklıkla Türkiye'deki gazetecileri yargılarken yapıyor."
"CPJ'in de incelediği birçok iddianamede savcılar muhalif görüşlerini açıklayan gazetecilerin terörist gruplarca yönetildiğini söylüyor. Hükümet de buradan hareketle gazetecilerin de terörist oldukları sonucuna ulaşıyor."
"Bu saldırılar Türkiye'nin basını en fazla hapse mahkum eden ülke olduğu düşüncesinde birleşen uluslararası kamuoyu görüşünü değiştiremez. Esasında bu saldırılar, tahammülsüz hükümetin muhaliflerini sindirmek için kasıtlı olarak karşıt görüşleri terörizmle birleştirdiği yönündeki algıyı güçlendiriyor."
Başbakan Erdoğan, meclis grup toplantısındaki konuşmasında önce köşe yazarlarına "hadlerini bilmeliler" demiş, uluslararası basın örgütlerinin "sipariş rapor" hazırladığını iddia etmiş ve hapisteki gazetecilere "ellerinde basın kartı olan teröristler" demişti.