ÇÖLAŞAN'DAN KIZDIRACAK REJİM UYARISI! ZENGİNLERİ AK PARTİ'YLE KORKUTTU!
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Bodrum'da konuştu zenginleri AK Parti'yle korkuttu!
ADD Genel Başkanı Çölaşan’dan AK Parti’yi kızdıracak sözler! Rejimin tehlike altında olduğunu iddia eden Tansel Çölaşan, sol partilere bölünmeyin çağrısında bulundu. Çölaşan’ın son uyarısı ise zenginlere! İşte Çölaşan’ın o şaşırtan sözleri;
Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde düzenlenen ‘O’ndan 72 Yıl Sonra’ adlı panele konuşmacı olarak katılan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Tansel Çölaşan ve emekli tümgeneral Osman Özbek, Türkiye’de çok hızlı biçimde rejim değişikliğine gidildiği konusunda birleşerek, AK Parti Hükümeti’ne ve bu değişiklik sürecinde tepki vermemekle suçladıkları zengin kesime eleştirilerde bulundu.
"TUZU KURU OLMAYIN"
Türkiye’de çok hızlı biçimde rejim değişikliğine gidildiğini ve son yıllarda, okullarda Cumhuriyet ve laiklik karşıtı çalışmaların hızlandığını ileri süren Çölaşan şunları söyledi:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’na kadrolu imam olarak alınanlar, okullarda sınıf öğretmenliği yapmaya başladı. İmamlar sadece artık camilerde değil her yerde vaaz verecek, akil adam olarak görev yapacak. İmam Hatip Okulları’nın orta kısımları yeniden canlandırılmak, okullardan Atatürk ve cumhuriyetin izleri silinmek isteniyor. Milli Eğitim Bakanı olan kişi adına büyük üzüntü duyuyorum. O makamda nasıl oturuyor çok şaşıyorum. AK Parti Hükümeti siyaseti dini açıdan kullanarak, toplumu kul ve cemaat toplumu haline getirmeyi amaçlıyor. Siyasette giderek din uygulamalarını arttırarak belirli bir mezhebin, cemaatin kurallarını ve kadrolaşmasını yapıyorlar. Eğer sizler, Bodrum’da havuzlu villalarda yaşayanlar, tuzu kuru olanlar 12 Haziran’a kadar tepkini göstermez, sessiz kalırsanız, çok değil 5- 10 yıl içerisinde bunlar sizin de kapınıza dayanacak. Bu hükümetin arkasındaki cemaatler Bodrum ve Ayvalık’ta da yapılanmaya başladı. Bu nedenle bugün olanları duymazlıktan gelen, aymazlıktan kurtulamayanların başına her şey gelir. Bu nedenle tuzu kuru olanlara aymazlığı, vurdumduymazlığı, ‘Bana bir şey olmazlığı’ bırakın diyorum.”
‘REJİM BÜYÜK TEHLİKE ALTINDA’
Türkiye ve Cumhuriyetin büyük tehlike altında olduğunu iddia eden Çölaşan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle giderse ülkenin rejimi İran’dan daha beter diktatörlüğe, faşizme dönüşecektir. Bu nedenle özellikle sol partilerin birbirini yemeyi bırakıp, bölünmeden, aksine birleşerek mücadeleyi sürdürmeleri gerekir. Örneğin AK Parti gençlik kollarının örgütlenme çalışmasına dikkat edin. Böyle örgütlenme hangi partide var? Bu nedenle bu tür toplantıları aydınlarla çağdaş insanlarla biz bize yapmayalım. Konu ile ilgili olmayanları çağıralım, onları bilgilendirelim.”
‘120 MİLYAR DOLAR SICAK PARA SEÇİM İÇİN GELDİ’
Çölaşan’dan sonra söz alan Osman Özbek, 2002 yılında ülkede olan 8.5 milyar dolar sıcak paranın, seçim öncesi 120 milyar dolara ulaştığını kaydederek şöyle konuştu:
“Seçim öncesinde gelen bu sıcak paranın anlamı nedir? Kimin için gelmiştir. Bu para kesin olarak seçimler için geldi. Ancak kim gönderdi, hangi amaç için gönderdi bunun ortaya çıkması lazım. Çünkü seçimlerden sonra yeniden bir anayasa yapılacak. Türkiye bölünmek üzere iç merkezli ve dış destekli tehdit altındadır. MGK toplantıları ve Silivri mahkemelerinin açık olması gerekir. Ben hangi komutanın, başbakanın ve hükümet üyelerinin ne konuştuğunu bilmeliyim. Buralarda olan bitenleri, alınan kararları gizli bilgileri Fethullahçılar biliyor, yabancılar biliyor, biz bilmiyoruz.”
Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde düzenlenen ‘O’ndan 72 Yıl Sonra’ adlı panele konuşmacı olarak katılan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Tansel Çölaşan ve emekli tümgeneral Osman Özbek, Türkiye’de çok hızlı biçimde rejim değişikliğine gidildiği konusunda birleşerek, AK Parti Hükümeti’ne ve bu değişiklik sürecinde tepki vermemekle suçladıkları zengin kesime eleştirilerde bulundu.
"TUZU KURU OLMAYIN"
Türkiye’de çok hızlı biçimde rejim değişikliğine gidildiğini ve son yıllarda, okullarda Cumhuriyet ve laiklik karşıtı çalışmaların hızlandığını ileri süren Çölaşan şunları söyledi:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’na kadrolu imam olarak alınanlar, okullarda sınıf öğretmenliği yapmaya başladı. İmamlar sadece artık camilerde değil her yerde vaaz verecek, akil adam olarak görev yapacak. İmam Hatip Okulları’nın orta kısımları yeniden canlandırılmak, okullardan Atatürk ve cumhuriyetin izleri silinmek isteniyor. Milli Eğitim Bakanı olan kişi adına büyük üzüntü duyuyorum. O makamda nasıl oturuyor çok şaşıyorum. AK Parti Hükümeti siyaseti dini açıdan kullanarak, toplumu kul ve cemaat toplumu haline getirmeyi amaçlıyor. Siyasette giderek din uygulamalarını arttırarak belirli bir mezhebin, cemaatin kurallarını ve kadrolaşmasını yapıyorlar. Eğer sizler, Bodrum’da havuzlu villalarda yaşayanlar, tuzu kuru olanlar 12 Haziran’a kadar tepkini göstermez, sessiz kalırsanız, çok değil 5- 10 yıl içerisinde bunlar sizin de kapınıza dayanacak. Bu hükümetin arkasındaki cemaatler Bodrum ve Ayvalık’ta da yapılanmaya başladı. Bu nedenle bugün olanları duymazlıktan gelen, aymazlıktan kurtulamayanların başına her şey gelir. Bu nedenle tuzu kuru olanlara aymazlığı, vurdumduymazlığı, ‘Bana bir şey olmazlığı’ bırakın diyorum.”
‘REJİM BÜYÜK TEHLİKE ALTINDA’
Türkiye ve Cumhuriyetin büyük tehlike altında olduğunu iddia eden Çölaşan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle giderse ülkenin rejimi İran’dan daha beter diktatörlüğe, faşizme dönüşecektir. Bu nedenle özellikle sol partilerin birbirini yemeyi bırakıp, bölünmeden, aksine birleşerek mücadeleyi sürdürmeleri gerekir. Örneğin AK Parti gençlik kollarının örgütlenme çalışmasına dikkat edin. Böyle örgütlenme hangi partide var? Bu nedenle bu tür toplantıları aydınlarla çağdaş insanlarla biz bize yapmayalım. Konu ile ilgili olmayanları çağıralım, onları bilgilendirelim.”
‘120 MİLYAR DOLAR SICAK PARA SEÇİM İÇİN GELDİ’
Çölaşan’dan sonra söz alan Osman Özbek, 2002 yılında ülkede olan 8.5 milyar dolar sıcak paranın, seçim öncesi 120 milyar dolara ulaştığını kaydederek şöyle konuştu:
“Seçim öncesinde gelen bu sıcak paranın anlamı nedir? Kimin için gelmiştir. Bu para kesin olarak seçimler için geldi. Ancak kim gönderdi, hangi amaç için gönderdi bunun ortaya çıkması lazım. Çünkü seçimlerden sonra yeniden bir anayasa yapılacak. Türkiye bölünmek üzere iç merkezli ve dış destekli tehdit altındadır. MGK toplantıları ve Silivri mahkemelerinin açık olması gerekir. Ben hangi komutanın, başbakanın ve hükümet üyelerinin ne konuştuğunu bilmeliyim. Buralarda olan bitenleri, alınan kararları gizli bilgileri Fethullahçılar biliyor, yabancılar biliyor, biz bilmiyoruz.”