''ÇOK PİŞMANIM ÇOK!'' NAGEHAN ALÇI MEHVEŞ EVİN'E CEVAP VERDİ, ECE'YE ÇAKTI!

MEDYARADAR- "Kürt halkına ağız dolusu hakaretler edenlerin, Ahmet Kaya'yı linç ettirenlerin Ece'den ve Nuray Mert'ten yana tavır alması sence de garip değil mi Mehveş? Bu ittifak senin de mideni bulandırmıyor mu?" diye Milliyet yazarı Mehveş Evin'e soru yönlendiren Akşam yazarı Alçı, "O yüzden Ece’nin yapaylık ve sahtekarlık rekorları kıran şovlarından etkilenme lütfen..." diyerek çok sert tepti gösterdi.

İşte Akşam yazarı Alçı'nın yiniden polemik yaratacak o sözleri....

Mehveş Evin, cumartesi günkü Milliyet’te beni ve Hilal Kaplan’ı ’Dişi Çölaşan’ olmakla suçladı. Ece Temelkuran’a ’PKK yandaşı’ dediğimiz için özür dilememizi istedi. Gerçekleri söyleyince niçin özür dilemek gerekiyormuş, onu anlamadım ama Mehveş’in iyi niyetine ve samimiyetine inanıyorum. Fakat ortada dönen dolapların farkında olmadığını düşünüyorum. Bence hem benim hem de Hilal’in bir büyük hatası vardı: Ece’den köşemizde bahsetmemiz. Zaten 1.5 aydır köşe yazmayan ve yazmadığının da hiç kimsenin farkında olmadığı, zihniyeti tasfiye olmuş bir kişiyi yeniden gündeme getirdik, lüzumsuz yere sahte şovlar yapmasına vesile olduk. Şahsen ben bundan ötürü çok pişmanım...

Öte yandan Ece’nin ’Tehditler alıyorum, yandım bittim’ tavrı tamamen yapay ve kurgulanmış. Hiç kimse Ece’nin neyin yandaşı olup olmadığı ile ilgilenmiyor. Bana da hem yazdıklarımdan hem TV programlarından ötürü her gün yüzlerce tehdit geliyor, sadece Ramiz İlker yayınından sonra Ergenekoncu ve faşist çevrelerden aldığım (twitt, mail, isimsiz telefon) kriminal tehdit sayısı bini geçiyor, bunlar Emniyet kayıtlarına da geçti. Fakat ben asla bunun şovunu yapmadım. Yalnızca ben mi? Birçok başka yazara bana gelenin misliyle tehdit geliyor.

Üstelik aynı Ergenekoncu çevreler bu tartışmada bilakis Ece’nin yanında. Kürt halkına ağız dolusu hakaretler edenlerin, Ahmet Kaya’yı linç ettirenlerin Ece’den ve Nuray Mert’ten yana tavır alması sence de garip değil mi Mehveş? Bu ittifak senin de mideni bulandırmıyor mu?

O yüzden Ece’nin yapaylık ve sahtekarlık rekorları kıran şovlarından etkilenme lütfen... Kendisinin bir işlevi kalmadığını anlayan bir yazarın gündemde kalmak için attığı perendeler bunlar. Şu anda da onun ekmeğine yağ sürdüğüm için üzgünüm ama Mehveş’e değer verdiğim için bu cevabı yazıyorum.

Gelelim PKK yandaşlığı meselesine... Mehveş’in zihni de hala 90’lar Türkiye’si refleksleriyle işliyor. Sanki ben Ece ’yi ’PKK terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan tutuklayın demişim! Aksine, böyle bir kanun maddesinin olmaması gerektiğini ısrarla söylüyorum. Bugünün Türkiye’sinde BDP yandaşı demekle PKK yandaşı demenin arasında fark yoktur. Cengiz Çandar’ın TESEV raporunu okumadın mı Mehveş? Bu konularda kimse artık kendini kandırmamalı. BDP’nin PKK’nın legal uzantısı olduğu gerçeğini Türkiye artık kabullendi. Sen kabullenemedin mi? Devlet yetkililerinin Abdullah Öcalan’la müzakere sürecinde olduğu da herkes tarafından biliniyor. Türkiye’deki seçmen bunu bilerek AK Parti’ye %50 oy verdi. Fakat öte yandan Kandil asla barış istemiyor ve askeri vesayet güçleriyle işbirliğine devam ediyor. O yüzden Kadri Gürsel’in yazdığı gibi asker de geri dönüş biletini PKK’da görüyor. PKK ortalığı kan gölüne çevirecek ki askeri vesayet ve Ergenekon yeniden başını kaldırabilsin...

Eğer bu ülkede silahlar susarsa, PKK meselesi barış yoluyla halledilirse, müzakerelerle barış gelirse askerin geri dönüş imkanı kalmayacak ve AK Parti’den kısa yoldan kurtulma hayalleri suya düşecek. Şu an statükonun tek kozu olarak elinde PKK kaldı. İşte o sebeple eskiden sabah akşam Apo’ya, Karayılan’a, Bayık’a küfreden kimileri şu an bu isimlerden medet umuyor, tavırları barıştan yana olmasın, silahlı saldırılara devam edilsin istiyorlar. Bu kirli savaşta canlarını kaybeden Türk ve Kürt gençlerini asla umursamayan mide bulandırıcı bir ittifak bu!

Askeri vesayet geri dönüş biletini nasıl PKK’da buluyorsa, kimi yazarlar da hayatta kalma şanslarını PKK’da arıyorlar. Çıkarları barıştan değil savaşın devamından yana... Maalesef göremediğin gerçek bu Mehveş...