ÇOK KORKUTUCU BİR TİPOLOJİ! ALEV ALATLI'DAN SARIGÜL'E ŞOK SÖZLER!
Son çıkardığı kitabı Beyaz Türkler Küstüler ile ses getiren düşünür-yazar Alev Alatlı,TVNet'te Veyis Ateş'in hazırlayıp sunduğu Habere Bakış'a konuk oldu
Kitapta öne çıkan başlıkları ve gündemle ilgili düşüncelerini paylaşan Alev Alatlı, Anayasa’dan Türklük maddesinin kaldırılmasını "kul hakkını çiğnemek" olarak nitelendirdi.
"TÜRKLÜK KUL HAKKIDIR ANAYASADAN KALKMAMALI"
Veyis Ateş: Türklük anayasadan çıkartılmasın bildirisine imza attınız.
Alev Alatlı: Anayasa’dan Türklüğün kaldırılması kul hakkıdır. Ben Rumeliliyim. Türk olduğum için konuşmuyorum. Türklük bir üst kimliktir. Üst kimliği kaldırırsanız bu iş parçalanır. Paçasını toplayamayız. Bu ülkenin ve Osmanlı’nın ve Selçuklu’nun kurucusu... Kurucu hakkı vardır. Müktesep haktır diyoruz. Bu yüzden kul hakkıdır diyorum. Bu ülke için bu kadar ızdırap çeken... Ben bir Müslümanım ben biliyorum ki Baybars’ı, Kılıçarslan’ı olmasaydı Mekke, Medine’de kalmazdı. Objektif tarih okuması kalmazdı diyor.
Veyis Ateş:En azından bu hakka saygı için o isim orada kalmalı.
Alev Alatlı: Kesinlikle öyle düşünüyorum. Allah aşkınıza ayıptır.
Veyis Ateş:Burdan bakınca, her halde gelen tepkilere "paçozluk" deyip geçtiniz.
Alev Alatlı: Çok da tepki gelmedi aslında.
Veyis Ateş:Gerçekten mi?
Alev Alatlı: Varsa biriken tepkiler, onlar benim kulağıma gelen yerlerde oluşmuş değil. Tabi farklı bir şeye vurgu yaptığımı biliyorum.
Veyis Ateş:Birden bire 180 ile giden bir arabanın el frenini çekmesi gibi yaptınız. Halil Hoca, İlber Hoca, siz...
Alev Alatlı: O kadar oldu mu gerçekten. Onun bilincinde değilim, inanın...
Veyis Ateş:Şöyle oldu. Siz okuyan, yazan, düşünen, mümkünse de hiç konuşmayan birisisiniz. Açılım meselesi gündemde olmasaydı, bu kadar etkili olmayabilirdi. T.C. meselesi sonradan oldu ama onunla beraber bütün bu havanın içinde anayasada Türk kalmalı demeniz, insanların hop noluyor demesine yol açtı. Bunun içinde, sizin, Halil Hoca’nın, İlber Hoca’nın olması müthiş dikkat çekti. İlber Hoca başka şekilde tarif ediyor, siz Kul hakkı diyorsunuz. İş başka bir boyuta gidiyor.
Alev Alatlı: Tabii ki diğer arkadaşlarımız için, büyüm İnalcık Hoca için birşey söyleyemem ama kendim için herhangibir zamanda ben buna imzamı atardım. Eğer şu kadar tarih, coğrafya bilgim varsa ben yaşamış olmamın zekatını vermek zorundayım, bu zekattır. Ben bunu vermekle yükümlüyüm.
“SİYASET HİÇ BU KADAR KALİTESİZLEŞMEMİŞTİ”
Kitapta Mustafa Sarıgül’e hayli yükleniyorsunuz. Neden?
Alev Alatlı: Bu yeni bir şey değil zaten, Viva La Muerte’den beri dikkatimi çeken bir tipolojidir. Beni nasıl görmek istiyorsanız oyum tipolojisi. Ve çok korkutucu bir tipoloji. Siyak ve sibakı ortadan kaldırdığınızda böyle bir tip ortaya çıkar. Hangi boyayı uygun görürse onu sürünür. 1989′da ilk dikkatimi çekmişti. O günden beri takip ederim. Bu tipoloji benim canımı çok yakıyor. Bu tavır kimseye yaramaz. Hangi noktada nereye döneceğine karar veremezsiniz. Siyaset hiçbir zaman bu boyutlarda kalitesizleşmemişti.
"TÜRKLÜK KUL HAKKIDIR ANAYASADAN KALKMAMALI"
Veyis Ateş: Türklük anayasadan çıkartılmasın bildirisine imza attınız.
Alev Alatlı: Anayasa’dan Türklüğün kaldırılması kul hakkıdır. Ben Rumeliliyim. Türk olduğum için konuşmuyorum. Türklük bir üst kimliktir. Üst kimliği kaldırırsanız bu iş parçalanır. Paçasını toplayamayız. Bu ülkenin ve Osmanlı’nın ve Selçuklu’nun kurucusu... Kurucu hakkı vardır. Müktesep haktır diyoruz. Bu yüzden kul hakkıdır diyorum. Bu ülke için bu kadar ızdırap çeken... Ben bir Müslümanım ben biliyorum ki Baybars’ı, Kılıçarslan’ı olmasaydı Mekke, Medine’de kalmazdı. Objektif tarih okuması kalmazdı diyor.
Veyis Ateş:En azından bu hakka saygı için o isim orada kalmalı.
Alev Alatlı: Kesinlikle öyle düşünüyorum. Allah aşkınıza ayıptır.
Veyis Ateş:Burdan bakınca, her halde gelen tepkilere "paçozluk" deyip geçtiniz.
Alev Alatlı: Çok da tepki gelmedi aslında.
Veyis Ateş:Gerçekten mi?
Alev Alatlı: Varsa biriken tepkiler, onlar benim kulağıma gelen yerlerde oluşmuş değil. Tabi farklı bir şeye vurgu yaptığımı biliyorum.
Veyis Ateş:Birden bire 180 ile giden bir arabanın el frenini çekmesi gibi yaptınız. Halil Hoca, İlber Hoca, siz...
Alev Alatlı: O kadar oldu mu gerçekten. Onun bilincinde değilim, inanın...
Veyis Ateş:Şöyle oldu. Siz okuyan, yazan, düşünen, mümkünse de hiç konuşmayan birisisiniz. Açılım meselesi gündemde olmasaydı, bu kadar etkili olmayabilirdi. T.C. meselesi sonradan oldu ama onunla beraber bütün bu havanın içinde anayasada Türk kalmalı demeniz, insanların hop noluyor demesine yol açtı. Bunun içinde, sizin, Halil Hoca’nın, İlber Hoca’nın olması müthiş dikkat çekti. İlber Hoca başka şekilde tarif ediyor, siz Kul hakkı diyorsunuz. İş başka bir boyuta gidiyor.
Alev Alatlı: Tabii ki diğer arkadaşlarımız için, büyüm İnalcık Hoca için birşey söyleyemem ama kendim için herhangibir zamanda ben buna imzamı atardım. Eğer şu kadar tarih, coğrafya bilgim varsa ben yaşamış olmamın zekatını vermek zorundayım, bu zekattır. Ben bunu vermekle yükümlüyüm.
“SİYASET HİÇ BU KADAR KALİTESİZLEŞMEMİŞTİ”
Kitapta Mustafa Sarıgül’e hayli yükleniyorsunuz. Neden?
Alev Alatlı: Bu yeni bir şey değil zaten, Viva La Muerte’den beri dikkatimi çeken bir tipolojidir. Beni nasıl görmek istiyorsanız oyum tipolojisi. Ve çok korkutucu bir tipoloji. Siyak ve sibakı ortadan kaldırdığınızda böyle bir tip ortaya çıkar. Hangi boyayı uygun görürse onu sürünür. 1989′da ilk dikkatimi çekmişti. O günden beri takip ederim. Bu tipoloji benim canımı çok yakıyor. Bu tavır kimseye yaramaz. Hangi noktada nereye döneceğine karar veremezsiniz. Siyaset hiçbir zaman bu boyutlarda kalitesizleşmemişti.