"ÇOCUKKEN HALAM BENİ ÇAMAŞIR SUYUYLA YIKARDI.O YÜZDEN RENGİM AÇILDI!.." ÜNLÜ SANATÇIDAN İLGİNÇ İTİRAF!..
Kanaltürk'te yayınlanan ve Sabah gazetesi televizyon yazarı Yüksel Aytuğ'un hazırlayıp sunduğu Medyatik bu hafta da full eğlencelikti.
Gündüz ekranının en başarılı,en neşeli ikilisi Alişan ve Çağla Şikel,Japonya yılı için özel belgesel hazırlayan Sunay Akın ve "Bizim Japon" Ayumi Takano Medyatik'te Yüksel Aytuğ'un sorularını yanıtladı.
ALİŞAN ÇAMAŞIR SUYUYLA YIKANIRMIŞ
Medyatik'te Müjde Ar'ın çocukken annesi Aysel Gürel tarafından leğen içinde deterjanla yıkandığını anlattığı görüntüleri izleyen Alişan ilginç bir itirafta bulundu. "Çocukken halam da beni çamaşır suyuyla yıkardı. O yüzden rengim açıldı" deyince, partneri Çağla Şikel lafı çaktı: "Çamaşır suyuyla bile rengini ancak bu kadar mı açabilmişler?.."
ALİŞAN: "O KİTAP" BANA YAPIŞTI
Yüksel Aytuğ'un, "Delikanlılığın kitabını yazan adam olduğuna pişman mısın?" sorusuna Alişan, "O, oynadığım bir dizinin sloganıydı. O kitap bana yapıştı ve bugünlere kadar geldik." diye cevap verdi. "Hatta kitap yanımda" diyerek, masanın altına uzanan Alişan, masanın üzerine bir kadın ayakkabısı koyarak stüdyodaki herkesi kahkaya boğdu.Alişan'ın yanında getirdiği, "Her Şey Dahil" programında Çağla'nın ayağından çıkarıp, giydiği yüksek topuklu lame ayakkabıydı. Program sırasında "Her şey Dahil"deki o görüntüleri izleyen Alişan, "Kadınları bir kez daha tebrik ediyorum, bu ayakkabıların üzerinde yürümek neredeyse imkansız" dedi.
STÜDYODA GERGİN DAKİKALAR... (!)
Alişan'ın "Çağla anne olmadan önce çok agresifti, şimdi çok yumuşadı"cümlesi üzerine Çağla Şıkel, "Ne demek istiyorsun?, Laf mı şimdi bu?" diye çıkıştı. "Biz galiba 300. programa çıkamayacağız, Alişan nerede ne zaman ne konuşacağını bilmeyen bir insan. Hatta ben mümkünse stüdyoyu terk etmek istiyorum" deyince stüdyoda büyük bir şok yaşandı.
Şaka yaptıklarını hemen belli eden Alişan ve Çağla Şıkel, "Kavga edelim diyoruz, onu da beceremiyoruz, hık desek gülüyoruz, olmuyor" diyerek şakayı yüzlerine gözlerine bulaştırdıkalrını itiraf ettiler.
ALİŞAN: ÇAĞLA'NIN POTLARINDAN BİR PROGRAM ÇIKAR
Alişan'ın, Medyatik potlarını izlerken, "Her Şey Dahil" stüdyosunda yaşadıkları bir anıyı da paylaştı: "Bayram programı çekiyorduk, konuğumuz Kamil Sönmez. Ben stüdyoda kendisini anons ediyorum, 'Bugün programımıza Karadeniz'in en sevilen sanatçısı geliyor... Kim geliyor Çağla?' dedim, Çağla 'Kamil Koç' dedi. Kamil ağabey çok hoşgörülü bir insan olduğundan güldük geçtik ama Çağla'nın potlarından bir program çıkar."
ALİŞAN: REYTİNG İYİ GELİNCE MANYAKLAŞIYORUM, KÖTÜ GELİNCE PSİKOPATLAŞIYORUM
Yüksel Aytuğ'un, "Hiç mi anlaşmazlığa düştüğünüz olmuyor? En büyük tartışmalar, anlaşmazlıklar neden çıkıyor mesela?" sorusuna Alişan, "Oluyor tabii, ben reytingi çok önemsiyorum mesela. Çağla da tam zıttı. Geçen sene daha fazlaydı çünkü programa yeni başlamıştık.Reytingler düşükse programa moralim bozuk çıkıyorum. Canlı okumuyorum, playback yapıyorum. İyi gelirse tabii coşuyoruz. Reyting iyi gelince manyaklaşıyorum, reyting kötü gelince psikopatlaşıyorum" diye yanıt verdi.
ÇAĞLA ŞIKEL: "HALA ANNELİK DUYGUSUYLA İLGİLİ CÜMLE KURAMIYORUM"
Yüksel Aytuğ'un "Anne olmak, Çağla Şikel'in hayatını nasıl değiştirdi?" sorusuna Şıkel, "Her şeyi değiştirdi, artık hiçbir şey eskisi gibi değil. O kadar farklı bir boyut getirdi ki, tek düşüncem o oldu. Bütün adımlarımı çocuğumu düşünerek atıyorum. Annelerimizin, 'Anne olunca anlarsın' sözünü Kuzey'i kucağıma alınca anladım. Hala bu konuyla ilgili cümle kuramıyorum" diye yanıt verdi.
ÇAĞLA ŞIKEL: "HER ŞEY DAHİL'E SAMİMİYETSİZLİK DAHİL DEĞİL"
Yüksel Aytuğ'un, ""Her Şey Dahil"e neler dahil değil?" sorusunu Şıkel, "Samimiyetsizlik, kavga, gerginlik bizim programa dahil değil. Bu konuda Alişan da ben de çok hassas davranıyoruz. Konuklarımızla yayın öncesi konuşup, istemedikleri konularda soru sormuyoruz. Her şey reyting değil, kaliteyi düşürmemek gerekiyor" diye yanıtladı.
AYUMİ TAKANO: GEYŞALIK BİR MESLEKTİR
Yüksel Aytuğ'un, "Bizde bazı kadınlar erkeğinin ayağını yıkamayı Geyşa Ruhu olarak ifade ediyorlar. Büyük hata değil mi?" sorusuna Ayumi, "Evet, bu yanlış. Çünkü geyşalık bir meslektir. Eğitim aldıktan sonra geyşa olunur. Küçük yaştan itibaren eğitim alınır, aynı zamanda bir sanattır. Geyşa şarkı söyler, danseder. Burada veya başka ülkelerde sanıldığı gibi fantezi konusu değildir. Ben Geyşa ruhluyum diyenlere çok gülüyorum mesela. Bu marangoz ruhluyum, mimar ruhluyum demek gibi bir şey" diye yanıt verdi. Bunun üzerine Alişan "Ben sanatçı olduğuma göre geyşa mıyım yani?" diye araya girince stüdyoda bir süre "geyşa" kelimesinin hecelerine bölünmüş haliyle ilgili espriler uçuştu...Söylediğine söyleyeceğine pişman olan Alişan çareyi, masanın üzerine kapanmakta buldu...
AYUMİ TAKANO: HİÇBİR ZAMAN KARAR VERİP HAREKET ETMEDİM, ANLIK YAŞIYORUM
"13 yıldır Türkiye'desiniz. Cem Yılmaz'ın filmlerinde oynadınız, Aşkım Aşkım ve daha bir çok projede yer aldınız. Türkiye'de kalmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?" sorusuna sempatik oyuncu, "Kalmaya karar vermedim, son birkaç yıldır kalacağım diye düşünüyorum. Hayatımda hiçbir zaman karar verip hareket etmedim, bunu çok manasız buluyorum.
Her an her şey değişebilir gözüyle bakıyorum hayata. Karar verip hayal kırıklığına uğramaktansa anlık yaşamayı tercih ediyorum" diye yanıt verdi.
AYUMİ TAKANO: BİR GECEDE 12 EVLENME TEKLİFİ ALDIM
Yüksel Aytuğ'un, "Neden evlenmiyorsunuz?" sorusunu Ayumi, "Kısmet...Ama bir kere magazinde yalan bir haber çıktı. Benim vizem ve çalışma iznim yokmuş, her an sınırdışı edilebilirmişim şeklinde aslı olmayan bir haberdi. O gece 12 tane evlenme teklifi aldım. Yardımsever Türk erkekleri sınırdışı edilmemem için teklif üstüne teklif yaptı. Hatta 'Evlenelim, sen burada kal, ben Japonya'ya gideyim' diyenler bile oldu" diye yanıtladı.
AYUMİ TAKANO: TOLERANSLI VE AFFEDİCİ OLMAYI ÖĞRENDİM
"Türkiye'de öğrendiğiniz ve en çok işinize yarayan şey ne?" sorusuna Ayumi, "Daha toleranslı ve affedici olmayı öğrendim. Japonya'da disiplinli bir hayatımız var. Bir anlamda toleranssız bir ülke diyebiliriz. İlk geldiğimde şaşırmıştım, insanlar bana fazla rahat ve kuralsız gelmişti. Yavaş yavaş anladım ve alıştım. Şimdi denge kurmaya çalışıyorum" diye yanıt verdi.
SUNAY AKIN'DAN "DERİNLİKLİ" BİR SEVGİLİLER GÜNÜ ÖNERİSİ
Yüksel Aytuğ'un, "Bir de "Sevgililer Günü Oyuncakları" müzesi açmışsınız, öyle mi?" sorusuna Akın, "Evet, yıllarca aşk konulu oyuncaklar biriktirdim. Mesela Nazi toplama kamplarında sevgililer birbirine mektup yazıp oyuncakların içine koyarlarmış. Ve bu duyulduğunda tüm oyuncaklar toplanıp yakılmış. Çok hüzün verici gerçekten. Bence 14 Şubat'ta klasik "Sevgililer Günü"nden farklı bir derinlik olmalı. Herkesin, bu sergiyi görmesini istiyorum. Değişik bir sevgililer günü olsun herkes için" diye yanıt verdi.
SUNAY AKIN: JAPONYA BAŞKA BİR GEZEGEN
Yüksel Aytuğ'un, "Japonya'nın en çok neyinden etkilendiniz?" sorusuna Sunay Akın, "Biz yaşarken, başka bir gezegende hayat olup olmadığını bilmeyeceğiz. Var olmuş olsa da bunu görmeyeceğiz. Ama hayattayken görebileceğimiz böyle bir yer var, Japonya... Uygarlık tarihinin gelebileceği en son noktadır Japonya. Adeta başka bir gezegen. Ne yapın edin, Japonya'ya gidin. Gördüklerinize inanamayacaksınız" şeklinde yanıt verdi.
SUNAY AKIN: 2000 METRE YÜKSEKLİKTEKİ TAPINAĞIN RAHİBİ, FAZIL SAY'I TANIYOR
"Japonya belgeseli çekimleri sırasında, Son Samuray filminin çekildiği tapınakta ağırlandım. Çok enteresan bir şey oldu, gurur duymamak imkansız. 2000 metre yükseklikteki tapınağın Budist rahibi ile sohbet ederken duyduğum o cümleyi hiç unutmayacağım. Rahip, sohbetimiz sırasında 'Fazıl Say'ın burada konser vermesini çok istiyorum" dedi.Amerikalı turistlerin gelip gezdiği, sadece Tom Cruise'ün film çektiği bir yer olarak değerlendirdiği o görkemli tapınağın rahibinin Fazıl Say'ı tanıması beni çok duygulandırdı."
SUNAY AKIN'DAN JAPONYA BELGESELİ
"Bu yıl Türkiye'de Japonya yılı olarak kutlanıyor. Siz de hükümetin isteği üzerine bir Japonya belgeseli hazırlıyorsunuz? Neden sizi tercih ettiler?" sorusuna Akın, "Biz her 6 Ağustos'ta Hiroşima'nın yıldönümünde Oyuncak Müzesi'nde kağıttan oyuncaklar yaparız, bu oyuncakları çocuklar yapar. Bu etkinliklerden birinde Japon Konsolosu ile tanıştık. İlişkilerimiz çok iyi gelişti. Benden bunu yapmamı istediler. Kardeşim Yüksel Akın'la birlikte atv'de yayınlanacak çok başarılı bir belgesele imza attık."
SUNAY AKIN: KEŞKE KENAN ONUK YAŞASAYDI DA PROGRAMDA O OLSAYDI
"Bana soruyorlar, 'Hıncal Uluç gerçekten bu kadar bilgili mi?' Evet diyorum, ekranda gördüğünüz ne ki? Hıncal Uluç sadece dostluklarını anlatsa yeter. Duyulan, bilinen Hıncal Uluç'tan kat kat fazla, gerçekten her konuda engin bir bilgiye sahiptir. Haşmet Babaoğlu zaten farklı bakış açısıyla konulara bambaşka bir duyarlılık katıyor. Nebil Özgentürk'ü biliyorsunuz, programımızın mimarı. Keşke diyorum, Kenan Onuk yaşasaydı da benim yerime o programda olsaydı. Çok derinlikli bilgilere sahip, çok kıymetli bir insandı."