Cizre’de yaralanan İMC TV kameramanı: Polisler tekmeleyip yerde sürükledi
Yaralıları almak için Şırnak’ın Cizre ilçesine giden gruba ateş açılmasıyla yaralanan ödüllü İMC TV kameramanı Refik Tekin, polisler tarafından tekmelenerek yerde sürüklendiğini söyledi.
Dün içlerinde HDP’li vekil Faysal Sarıyıldız ve Cizre Belediye Eş Başkanı Kadir Konur’un da aralarında olduğu bir grup, AİHM’in çıkarılmaları konusunda tedbir kararı verdiği yaralıları almak üzere Cudi Mahallesine gitmiş, grubun üzerine ateş açılmıştı.
HDP’nin İçişleri Bakanlığı’yla teması sonrasında saatler sonra içlerinde üç yaralının da bulunduğu grup mahalleden çıkarılabilmişti. Anadolu Ajansı ise olayı ‘Cizre’de yaralıları kaçıran 9 terörist yaralandı’ diye servis etmiş, İMC TV kameramanı Refik Tekin’i ise, ‘kameraman olduğu ileri sürülen bir kişi’ olarak tanıtmıştı.
‘Hiç uyarı yapılmadı’
DİHA’nın haberine göre, sevk edildiği Mardin Devlet Hastanesi’nde tedavisi süren Tekin, olayı şöyle anlattı: “Ben kitlenin orta kısmında bir yerlerde bulunuyordum. Çekimimi oradan alıyordum. Cenazeleri alıp Nusaybin Yolu’na çıktıktan sonra hiç uyarı yapılmadan kitle üzerine tank ve zırhlı araçlardan ateş açılmaya başlandı. Herkes bir yerlere kaçmaya çalıştı. Bende o sırada kaçmaya çalıştım. Ancak daha sonra vurulduğumu hissettim ve yere yığıldım. Sürünerek bir dükkanın içine girmeye çalıştım. Orada birkaç yaralı daha vardı. Ama silah seslerinden hala ateş açılmaya devam edildiğini duyabiliyorduk.”
‘Polisler tekmeliyordu, sürükleyerek ambulansa aldılar’
Saatler sonra ambulansa taşındığı sırada polisler tarafından darp edildiğini söyleyen Tekin, “Daha sonra ambulansı çağırdılar. Belediyeye ait ambulans ve sağlık ekipleri geldi. Beni ambulansa aldıkları sırada kendilerine basın mensubu olduğumu belirtmeme rağmen polisler tarafından dövülüyorduk. Orda bulunan tüm yaralıları sürükleyerek ambulansa alıyorlardı. Sürüklerken de tekmeliyorlardı” diye konuştu.
Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıkçıları bile tekmeliyorlardı. Hakaretler ediyorlardı. Basın mensubuyum dedikten sonra bir tarafa bıraktılar. Ama diğer yaralıları dövmeye devam ediyorlardı. Bazıları orada yaşamını yitirmiş olabilir. Bilmiyorum.”
‘Terörize etmek o kadar basit ki’
Tekin, Anadolu Ajansı’nın kendisi ve Cudi mahallesine giden gruba yönelik haberine ise tepki gösterdi. Artık ‘terörist’ ilan edilmenin çok kolay olduğunu dile getiren Tekin, “Bu ülkede her şeyi terörize etmek o kadar basit olmuş ki akademisyenler ve yazarların sanatçıların hain ilan edildikleri bir ülkede gazeteciler de görevlerini yaparken terörize edilebiliyor. Biz basın kimliği ile çalışan gazetecileriz. Bir terörist olarak itham edilmem ve bunu kamuoyuna bilgilendiren basın kurumlarından bunu duymak çok üzücü. Herkesi terörist ilan ediyorlar artık” diye konuştu.
Refik Tekin, geçen mart ayında IŞİD üyelerinin tren rayı hattındaki bir köprünün altından Suruç’tan Suriye’ye geçişini görüntüleyerek Metin Göktepe Ödülü’ne değer görülmüştü.
HDP’nin İçişleri Bakanlığı’yla teması sonrasında saatler sonra içlerinde üç yaralının da bulunduğu grup mahalleden çıkarılabilmişti. Anadolu Ajansı ise olayı ‘Cizre’de yaralıları kaçıran 9 terörist yaralandı’ diye servis etmiş, İMC TV kameramanı Refik Tekin’i ise, ‘kameraman olduğu ileri sürülen bir kişi’ olarak tanıtmıştı.
‘Hiç uyarı yapılmadı’
DİHA’nın haberine göre, sevk edildiği Mardin Devlet Hastanesi’nde tedavisi süren Tekin, olayı şöyle anlattı: “Ben kitlenin orta kısmında bir yerlerde bulunuyordum. Çekimimi oradan alıyordum. Cenazeleri alıp Nusaybin Yolu’na çıktıktan sonra hiç uyarı yapılmadan kitle üzerine tank ve zırhlı araçlardan ateş açılmaya başlandı. Herkes bir yerlere kaçmaya çalıştı. Bende o sırada kaçmaya çalıştım. Ancak daha sonra vurulduğumu hissettim ve yere yığıldım. Sürünerek bir dükkanın içine girmeye çalıştım. Orada birkaç yaralı daha vardı. Ama silah seslerinden hala ateş açılmaya devam edildiğini duyabiliyorduk.”
‘Polisler tekmeliyordu, sürükleyerek ambulansa aldılar’
Saatler sonra ambulansa taşındığı sırada polisler tarafından darp edildiğini söyleyen Tekin, “Daha sonra ambulansı çağırdılar. Belediyeye ait ambulans ve sağlık ekipleri geldi. Beni ambulansa aldıkları sırada kendilerine basın mensubu olduğumu belirtmeme rağmen polisler tarafından dövülüyorduk. Orda bulunan tüm yaralıları sürükleyerek ambulansa alıyorlardı. Sürüklerken de tekmeliyorlardı” diye konuştu.
Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıkçıları bile tekmeliyorlardı. Hakaretler ediyorlardı. Basın mensubuyum dedikten sonra bir tarafa bıraktılar. Ama diğer yaralıları dövmeye devam ediyorlardı. Bazıları orada yaşamını yitirmiş olabilir. Bilmiyorum.”
‘Terörize etmek o kadar basit ki’
Tekin, Anadolu Ajansı’nın kendisi ve Cudi mahallesine giden gruba yönelik haberine ise tepki gösterdi. Artık ‘terörist’ ilan edilmenin çok kolay olduğunu dile getiren Tekin, “Bu ülkede her şeyi terörize etmek o kadar basit olmuş ki akademisyenler ve yazarların sanatçıların hain ilan edildikleri bir ülkede gazeteciler de görevlerini yaparken terörize edilebiliyor. Biz basın kimliği ile çalışan gazetecileriz. Bir terörist olarak itham edilmem ve bunu kamuoyuna bilgilendiren basın kurumlarından bunu duymak çok üzücü. Herkesi terörist ilan ediyorlar artık” diye konuştu.
Refik Tekin, geçen mart ayında IŞİD üyelerinin tren rayı hattındaki bir köprünün altından Suruç’tan Suriye’ye geçişini görüntüleyerek Metin Göktepe Ödülü’ne değer görülmüştü.