ÇİÇEĞİ BURNUNDA "GELİN" İCLAL AYDIN, "YENİ BAŞLANGICA" SAYGI İSTEDİ: "LÜTFEN BİRAZ SOLUK ALIN,BİZE DE BİR MOLA VERİN"!...

Yazar Tuna Kiremitçi ile önceki gün dünyaevine giren Vatan yazarı İclal Aydın,Ahmet Hakan'a son mektubunu,Cengiz Semercioğlu'na ise "sitemlerini" yazdı.Polemiklerle ilgili olarak okurlarından özür dileyen Aydın,bundan sonra ne yapacak?

Son mektup


Sevgili Ahmet Hakan;
Artık hayatından çıkıyorum. Ama gitmeden önce sana son bir veda mektubu yazmak istedim.

İstedim çünkü "Gelin olmuş gidiyorsun, bana veda ediyorsun" başlıklı yazın senin en eğlenceli yazılarından biriydi. En mizah dolu, en olgun, en beklenmedik, en şaşırtıcı yazındı hatta.

Bilmiyorum, belki klasik bir İclâl iyimserliği içinde abartıyorum ama çok şık bir hareketti yani... Hani "sahalarımızda görmek istediğimiz" hareketlerden...

Herkesi (en azından benim okuyucularımı) pek şaşırtan polemiğimize şahane bir çalımla son noktayı koydun.

Evet, bu durumda başından gidiyorum.

Olasılıkla sana yine uzaktan uzağa "gıcık" olacağım. Sinir olarak okuduğum kimi yazılarını ("İşte döndüğüm yer burasıdır" başlıklı yazın gibi mesela) yine çok beğenecek; kimi yazılarını ("Lerzan´dan nefret etmemin altı nedeni" gibi) "bu adam deli mi yahu?" diyerek ayıplayacağım.

Her neyse...

Ben hakikaten gittim başından!

CENGİZ SEMERCİOĞLU´NA YANIT

Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu köşesinde kendisine "ikimizin de gamzeleri var" cümlesini sarf ettiğimi yazmış.

Söz konusu yazar, duyduklarını aktarmakta güçlük çeken biri.

Ayrıca sözünü ettiği, geçen yıl hayatımı karartan ve beni tiksindirecek kadar sık kullanılan "gamzeliler" haberinin altındaki imza, nedense ömrüm boyunca hiç demeç vermediğim, bu konuda asla konuşmadığım Demirhan Hararlı´ya aitti.

"Duyduklarım doğru mu?" diye telefon açan bir "arkadaşınız" sizden röportaj isterse siz de "Kimseye röportaj vermiyoruz. Hele ben bir kadın olarak açıklama yaparsam hoş karşılanmaz.

Ben az çok magazin dünyasının içindeyim ama o bir edebiyatçı. Eğer bu sebepten ona ve dünyasına bir zarar gelirse çok üzülürüm... Zaten birlikteliğimiz pek çok yoruma sebep olacaktır...

İnsanlar gamzelerimizden girip yazarlığımızdan çıkarlar. ´Tencere kapağını bulmuş´bile derler. Şu anda yeni çıkacak kitabı için çalışıyoruz. Adeta bir editör gibi çalışıyorum. Benzer işleri yapmamız, yazı yazmamız, ayrılıklarımız, çocuklarımız bizi yakınlaştırdı. Yani benzer çok tarafımız var. Bizim arkadaş olmamızdan daha doğal ne olabilir?" derseniz...

O şahıs da muhtemelen ilkokulda bile özet çıkaramadığı için, bu uzun dertleşmenin ardından "ikimiz de boşanmış edebiyatçılardık, ne güzel ikimizin de gamzeleri var!" diye garip bir haber yapıp altına bir başkasının adını yazarsa; düşüncesizce, beceriksizce, fikirsizce yazdığı bu satırlar yaşamını son derece dikkatli yaşamaya gayret eden iki insanın hayatını alt üst ederse ne olur?

Allah aşkına soruyorum size ne olur?

Cengiz Semercioğlu´na bozulmuşum.

Bütün dengemi, kariyerimi, ilişkimi alaşağı etmeye yönelik taaruzu başlatan kişiye bozulmuşum...

Kendisine telefon açıp "Cengiz ne yaptın, ben sana `ikimizin de gamzeleri var´ dedim mi, `boşanmış edebiyatçılardık´ dedim mi?" diye sorduğumda "Demedin... Ama ne var ki bunda, hem kötü kelimeler değil, ne güzel çok sevimli..." diye yanıt veren birine bozulmuşum...

"Sen benim arkadaşımsın, ne olur beni koru oralarda..." dediğimde "hiç merak etme seni üzecek hiçbir şey yok" diyen ve evlilik haberimde bile "gamzeliler" başlığının atılmasına sebep olan adama bozulmuşum...

Kesinlikle böyle bir şey söylemediğimi belirttikçe "evet biz biraz ileri gittik" deyip centilmence özür dileyecek yerde "Hayır, söyledi..." diye ısrar eden