‘CIA Çocuğu’ Türk-Yunan ‘savaşını’ yazdı! Dikkat çeken detaylar…

Yunanistan’la yaşanan gerilim üzerine dikkat çeken bir yazı kaleme alan Özay Şendir, “CIA, Yunanistan’a Türkiye korkusunu pompalayarak, ülkeyi fiili işgal edip, diğer yandan Türkiye’ye “Benim sözümden çıkmanın bedeli olur” diyor” değerlendirmesinde bulundu.

Milliyet yazarı Özay Şendir, Yunanistan’la yaşanan gerilim üzerine dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Özay Şendir’in ‘‘CIA Çocuğu’ Türk-Yunan ‘savaşını’ yazdı’ başlıklı yazısı şöyle:

ABD’nin resmi sözcüleri mikrofon başına geçtiklerinde Ankara ile Atina arasında gerilimin düşmesi gerektiğini söyleyip dururlar ama ABD’nin CIA’sı Türk-Yunan gerilimi ve savaş çıkması için elinden geleni yapıyor. Öfkelenmek yerine planı adım adım okumamız ve sindirmemiz lazım.

BİRİNCİ ADIM: EGEMEN HAREKÂT PLANI’NIN SIZDIRILMASI

FETÖ’cülerin Kozmik Oda’dan alıp, Yunanistan’a verdikleri Egemen Harekât Planı’nı biliyor musunuz?

Bu plana göre, olası bir savaş durumunda Türkiye, adalardan harekât bekleyen Yunanistan’ı şaşırtmak adına önce bir yıldırım harekât ile Selanik ve Atina yolunu açacak, adalarda konuşlu Yunan askerleri ana karalarını savunmak için adalardan ayrıldığında da oraları zapt edecekti.

FETÖ, bu planı, Ege Ordusu’nun tüm envanter ve cephaneliklerinin yerini, olası bir işgal durumunda Türkiye’de yer altı direnişi başlatacak tüm isimleri Yunanistan’a teslim etti.

Normalde Yunanistan’ın bu planı ele geçirdiğini hiç açıklamaması ve buna göre hazırlıklar yapması beklenirdi değil mi? Oysa tam aksi oldu, Egemen Harekât Planı, Yunan gazete ve televizyonlarında satır satır yayımlandı, Yunan halkının içine Türkiye’nin işgali korkusu düşürüldü.

Egemen Harekât Planı’nda önemli bir yere sahip olan Dedeağaç’ın ABD’lilere peşkeş çekilmesi ve Washington’ın “dost gibi” Yunanistan’ı fiilen işgal etmesinin yolu bu planın Atina’ya teslim edilmesinden sonra oldu. FETÖ, Türk-Yunan ilişkilerini tahrip etmek adına çalışmaya devam ediyor.

Kanada’ya kaçmış FETÖ’cü bir akademisyen mayıs ayında Efes Tatbikatı’na atıfta bulunarak, “Türkiye bu yaz adaları işgal edecek, tatbikatta onun provasını yapıyor” diye yazdı. Bu yazı da Yunanistan’da manşetlerde yer aldı.

CIA’NIN KİRALIK KALEMİ BU HAFTA DEVREYE GİRDİ

Sıfat tamlamalarını dikkatli kullanırım her zaman, kimseye durduk yere “kiralık kalem” demem.

Michael Rubin için bu sıfatı kullanıyorum zira ABD medyasının, Pentagon’un Irak’ın işgalinden sonra Irak halkına propaganda yapması için anlaşma yaptığı Lincoln Group PR firmasının metinlerini düzelttiği ortaya çıkardığı biridir Michael Rubin.

Yine ABD medyasında 2019’da birdenbire Somali konusunda üst üste yazılar yazması karşılığında aldığı paralardan bahseden haberler de çıktı. Türkçe karşılığı tam olarak “kıdemli analizci” olan görevlerinin dışında başka işler de yaptı Rubin. Mesela, 2002-2004 yılları arasında Pentagon’un İran ve Irak personel danışmanı olarak çalıştı. Adam hep Pentagon için çalışmış, CIA nereden çıktı diyenler olacaktır. 2000 ve 2001 yıllarında, yani İkinci Irak Savaşı öncesinde, Kuzey Irak’ta Süleymaniye, Selahaddin ve Dohuk üniversitelerinde hocalık yapmış biri Rubin. İşgal için sahte gerekçeler yaratan bu Neo-Con’u oraya yollayan kurum sadece CIA olabilir. 15 Temmuz’dan dört ay önce Türkiye’de darbe olabileceğini yazan bu adamın sosyal medyada takip ettiği 46 kişiden ikisinin FETÖ’cü isimler olması elbette tesadüf değil.

Türk Hava Yolları’nın Avrupa’ya uçuşlarının yasaklanması dâhil bir sürü düşmanca fikrin babası “CIA Çocuğu” Rubin, bu hafta Türk-Yunan savaşının senaryosunu yazdı.

CIA’NIN TÜRK-YUNAN SAVAŞIYLA ERDOĞAN’I DÜŞÜRME SENARYOSU

“CIA Çocuğu” Rubin, National Interest’te 6 Ekim’de yayımlanan yazısına “Türkiye, 2023’te Yunanistan’a bu şekilde saldırabilir” başlığı atmış.

Yazıda işletilen senaryoya göre, Ankara, Pekin’in Güney Çin Denizi’nde ekonomik münhasır alanlar yaratmak için izlediği stratejinin bir benzerini izleyecek. Yani Ege’deki küçük ada ve kaya parçacıklarını ele geçirip, buralarda ekonomik münhasır alan elde ederek tartışmalı sularda kontrolü sağlayacak. CIA Çocuğu, adaların isimlerini de vermiş, Türkiye’nin öncelikle 12 Ada ve civarındaki nüfusu az Eşek Adası, Bulamaç Adası, Ardıçcık ve Kandelioussa’yı alacağını iddia etmiş. Rubin, tezini böyle bir durumda Yunanistan’ın adaları geri almak için askeri seçeneğe başvuracağı, bunun Türkiye’de seçimlerin ertelenmesine yol açabileceği iddiasıyla devam ettirmiş. CIA Çocuğu, Washington ve Brüksel’in böyle bir durumda proaktif davranması gerektiğini ve Yunanistan’ın oyalanacağı müzakerelere sürüklenmemesi gerektiğini de yazmış.

Türk askerinin adalardan askeri yöntemlerle çıkarılmasının Erdoğan’ın sonunu getireceğini ve bunun Falkand Adaları’nı İngiltere’den almaya çalışan Arjantinli diktatör Galtieri’nin sonuna benzeyeceğini eklemiş son cümle olarak.

SONUÇ

Bu, gökten kemik yağsın diye diye yazılmış bir yazı değil. CIA, Yunanistan’a Türkiye korkusunu pompalayarak, ülkeyi fiili işgal edip, diğer yandan Türkiye’ye “Benim sözümden çıkmanın bedeli olur” diyor.

Türkiye bu “CIA Çocuğu”’nu ciddiye almayacak kadar devlet tecrübesi olan bir ülke, keşke Yunanistan’ın halkı “Türkiye’ye bak” diye korkutularak nasıl işgale uğradıklarını fark edebilse...