CHP'li Gamze Taşçıer Gökçek dönemindeki 'skandalı' anlattı

CHP'li Gamze Taşçıer, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında bomba iddialar ortaya attı.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e ilişkin yeni bir skandalı sosyal medya hesabından aktardı.

Nevin Gökçek'in Onursal Başkanı olduğu SOS Vakfı ile belediye arasındaki yolsuzluğu ifade eden Taşçıer, ''Ankara'yı parsel parsel satanlar şimdi de Ankaralanın malına “çöküyor'' diye yazdı.

Taşçıer'in paylaşımları şöyle:

''Gökçek ailesinin yeni skandalını duymak ister misiniz? Biliyorsunuz Melih Gökçek başkanlığı döneminde belediyenin, içinde otoparklar da olan onlarca malını Nevin Gökçek'in Onursal Başkanı olduğu SOS Vakfı'na düşük meblağlarla kiralamıştı. İşte bu mallardan birini anlatacağım.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Çankaya Dikmen Vadisi'ndeki bir deposu 2014'te SOS Vakfı'na 7 yıl için kiralanmış. Sürenin dolacak olması nedeniyle uzatma yapılmayacağı ve tahliye edilmesi gerektiği vakfa bildiriliyor. Ancak tarih geldiğinde depo tahliye edilmiyor.

Mart ayında tahliye edilmesi gereken depoda işgal sürünce, kanunen Kaymakamlık tarafından yapılacak tahliye işlemi 19 Ağustos tarihinde planlanıyor. O gün de Kaymakamlık ve Belediye yetkilileri ile kolluk kuvveti olarak Emniyet görevlileri depoya gidiyor.

Görevliler eşliğinde kapının kilidi değiştiriliyor ve kaymakamlık yetkilisi anahtarı belediye yetkilisine teslim ediyor. Ancak içeride kalan eşyalar var ve bunların akıbeti için ertesi gün gelinmesi planlanıyor. Ne hikmetse aynı gün kaymakamlık tahliyeyi erteleme kararı alıyor.

Talih bu ya, kaymakamlık tahliyeyi erteledik dedikten bir gün sonra SOS Vakfı'nın başvurusuyla Ankara 2. İdare Mahkemesi tahliyenin yürütmesini durdurma kararı alıyor. Mart ayında sözleşmesi biten depoda 5 ay süren apaçık bir işgal varken veriliyor bu karar!

Kaymakamlığa tahliyeyi ertelemesi talebi iletildi mi? İlettiyse bu kimdir? Bahsi geçen süreçte mahkemeden çıkan karar tesadüf müdür? Bu soruları aynı zamanda vicdanlara da soruyorum.

Beş ay süren işgalin süresi böylece daha da uzamış oldu. Kaybeden kim, Ankaralı. Çünkü sahip olduğu malı birileri yıllarca kullanmış ve kanuni hakkı bitmesine rağmen hala işgalini sürdürüyor. Kamu yıllarca zarara uğramışken şimdi tekrar zarar katlanıyor.

Bu anlattığım yalnızca bir depo. Daha bunun gibi neler var... Ezcümle sonuç şudur; Bu ülke zengin bir ülke, bu ülkenin halkın refahını katlayarak artıracak parası var. Ama bu ülkenin parasını yiyen birileri var. Kaynaklar halka değil, birilerine gidiyor. Değişmesi gereken bu.

SON OLARAK, Ankara'yı parsel parsel satanlar şimdi de Ankaralıların malına “çöküyor”.''