CHP'Lİ ANADOL'DAN TRT MUHABİRİNE "YANDAŞ BASIN" FIRÇASI! PEKİ NELER SÖYLEDİ?
Kemal Anadol, CHP Milletvekili Ahmet Ersin'in Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesi alınacak gizli tanıkla görüştüğü iddiasına sert çıktı.
TBMM Grup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP Milletvekili Ahmet Ersin'in Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesi alınacak gizli tanıkla görüştüğü ve 80 bin lira para verdiği iddialarına sert tepki gösterdi.
"Para verdiyse gerçekten bu olay çok vahim bir olay. Vermediyse bunu iddia etmek şerefsizliktir" diyen CHP'li Anadol, iddiaya ilişkin ısrarlı sorular yönelten TRT muhabirini de "Yandaş basının en başında artık TRT var. Verdiğimiz vergiler ile bu tür yayınları alet haline getiren bir TRT var. Bunu anlamak mümkün değil" dedi.
CHP il kongresi için Manisa'ya gelen Kemal Anadol, gazetecilerin sorularını yanıtladı. İzmir milletvekili Ahmet Ersin'in Ergenekon soruşturması kapsamında Erzincan'daki gizli tanıklarından 'Munzur' ile görüştüğü ve 80 bin lira para verdiği iddialarına sert tepki gösteren Anadol, şunları söyledi:
"Çok saçma. Ahmet Ersin, Erzincan'a savcının tutuklanması, savcının avukatlarının düşünceleri ve gerçeğin ortaya çıkması için parti tarafından görevlendirilmiş bir milletvekilidir. Otele gitmiş, doğal olarak sokakta yatacak değil ya, otelde birisi kendisi ile görüşmek istemiş ve onu dinlemiş. Tabi ki milletvekili onu dinleyecek. Gizli tanık avına çıkan bir adam değil ki Ahmet Ersin. Görüşme talep etmiş milletvekili de o kişi ile görüşmüş. Asıl anormal olan 3'üncü Ordu Komutanı'nın da bir numaralı sanık yapıldığı iddianamenin tamamının gizli tanıklı olması. Bir tane kimliği belli tanık yok. Sadece 12 tane gizli tanığın ifadeleri ile 100 bin kişiye komuta eden 3'üncü Ordu Komutanı'nın bir numaralı sanık olduğu iddianame hazırlanması kabul edilir gibi değil. Gerçek ortaya çıkacak. Yani Ahmet Ersin'i bir olay yaratmış gibi takdim etmek ve o şekilde sunmak karşı propagandanın yönteminden başka bir şey değildir."
"YANDAŞ BASININ BAŞINDA TRT VAR"
TRT Manisa muhabirinin 'Eleştiriler oldu bu konuda' demesi üzerine Anadol, "Yandaş basın var. Başta TRT var. Yandaş basının en başında artık TRT var. Verdiğimiz vergiler ile bu tür yayınları alet haline getiren bir TRT var. Devlet kanalı var. Bunu anlamak mümkün değil" dedi.
Kemal Anadol, eleştirinin doğal olduğunu kaydederken, "Ne kadar çok yandaş basın varsa karşı propagandalar da o kadar fazla. Siyasi eleştiriler de yandaş basının başvurduğu bir yöntem. Siyasi eleştirileri kim yapıyor. AKP yapıyor. AKP'nin yandaş basını hangisi? İşte bunlar. F Tipi televizyon istasyonları ve TRT. Eleştiriler bundan kaynaklanıyor. Aklı başında bir hukukçunun, bilimadamlarının bu konuda bir makalesini gösterebilirmisiniz bana" diye sordu.
Muhabirlerin, "Ahmet Ersin'in çantası ile para getirdiğine yönelik iddialar var" demesi üzerine Anadol, "Çantasız seyahat olmaz. Eğer para getirdi ve para verdiyse bu iddiaları kanıtlamayan şerefsizdir. Para verdiyse gerçekten bu olay çok vahim bir olay. Vermediyse bunu iddia etmek şerefsizliktir. Bu kadar basit bir iş" yanıtını verdi.
Anadol, TRT Manisa muhabirinin, "Sizce gizli tanıkla orada tesadüfen mi karşılaştı" sorusunu ise sinirli bir şekilde, "Siz bu işin bu kadar üstünde niye duruyorsunuz? Özel bir yayın mı yapmak istiyorsunuz gizli tanıkla ilgili. Olay bu mu" diye çıkıştı.
"İSVEÇ'İN TÜRKİYE'Yİ SUÇLAMA HAKKI YOKTUR"
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, İsveç parlamentosunda bir oyla kabul edilen Ermeni Soykımı Yasa Tasarısı'yla ilgili görüşünü açıklarken, "Ermenistan'ın iddiaları dalga dalga dünyaya yayılıyor. Soykırım iddiaları çeşitli parlamentolarca kabul ediliyor. Amerikan Temsilciler Meclisi'ndeki komisyonda kabul edildi. İsveç parlamentosunda da bir oy ile kabul edildi" dedi.
ABD Kongresi'ndeki kararın Türkiye Cumhuriyeti'ni kapsayacak bir biçimde olduğunu vurgulayan Anadol, "Komisyondaki karar 1915- 1923 arası. Eskiden 1915'teki meydana gelen olaylarla ilgili soykırım iddiaları vardı. Şimdi 1923'ü de katarak Türkiye Cumhuriyeti'nde bu eylemin içine dahil etmek istiyorlar. Bu karşı karşıya bulunduğumuz tehlikenin vahametini gösteriyor. Hiçbir ülke parlamentosunun Türkiye'yi bu şekilde suçlama hakkı yoktur. Hele İsveç'in hiç yok. Çünkü İsveç 2. Dünya Savaşı'nda Hitler ordularının Norveç işgali için koridor açan bir ülke. Dolaylı olarak Yahudi soykırımına ortak olan bir ülke" diye konuştu.
Bu tür girişimlerin arkasının geleceğinins anlaşıldığını kaydeden Anadol, "Burada hükümetin aymaz politikası ortaya çıkıyor. Baştan söyledik. Dağlık Karabağ'daki Ermeni İşgali bitmeden, Azerbaycan'ı darıltacak biçimde sınır kapılarının açılması yolundaki ABD'nin ve AB'nin baskıları ile Ermeni porotokollerini imzalanmasının ne kadar yanlış olduğunu söylemiştik CHP olarak" dedi. Anadol, Ermenistan ile imzalanan protokollerin geri çekilmesini de istedi.
"AFFIN ÇIKMASI TERÖRÜ DURDURMAZ"
Kemal Anadol, af konusunda da CHP'nin tavrının net olduğunu anlatırken de "Baştan beri CHP'nin görüşü bellidir. Terör bitmeden genel af gündeme gelmez. Af çıkararak, terörü durduralım anlayışı sakattır, yalnıştır. Affın çıkması terörü durdurmaz, tam tersine azdırır. Ne zaman af olabilir. Terör örgütü silahı bırakır, silah gündemde olmaz, terör biter, aradan 3- 4 sene geçer, halk terör ile iç içe olmadığını görür, toplum kendiliğinden yaralarını sarma gereksimi duyar ve af ancak o zaman gündeme gelir" diye konuştu.
Kemal Anadol, anayasa değişikliği girişimleriyle ilgili de "Anayasa Mahkemesi tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği, karar alınmış bir parti çoğunluğuna Anayasa değiştirtilmez. Seçime bir sene kalmış, sabıkalı bir partiye Anayasa değiştirittireceksin bu olmaz. Toplumun lehine olmaz. Kediye ciğer emanet edilmez" dedi