CHP lideri Özel'den Bahçeli'ye 'Öcalan' yanıtı: Bir plan gibi görünüyor ve kötü kokuyor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan'la ilgili çıkışına yanıt veren Özel, "Bu durum Türkiye'nin sorununu çözmek için değil Erdoğan'ın sorununu çözmek için kurulmuş bir plan gibi görünüyor ve bu yüzden kötü kokuyor" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı "Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." çıkışıyla ilgili ne diyeceği merak edilen CHP lideri, dikkat çeken ifadeler kullandı.
Bahçeli'nin çıkışı için "Toplumun tüm kesimlerini ikna etmeden olmaz. Bu yüzden bu durum Türkiye'nin sorununu çözmek için değil Erdoğan'ın sorununu çözmek için kurulmuş bir plan gibi görünüyor ve bu yüzden kötü kokuyor" diyen Özel el yükseltti.
CHP'li lideri Özel'in açıklamaları şöyle;
"Yenidoğan çetesi skandalıyla ilgili hepimiz çok üzgünüz. Gölge bakanlarımız, milletvekillerimiz hemen İstanbul'a gittiler, hafta sonunu orada geçirdiler. Hukukçularımız devrede. Her yerden ihbar yağıyor. CHP'ye ihbar yağıyor. Ama mesele bize gösteriyor ki maalesef haklı çıktık.
'Sağlığı piyasalaştırmayın, özel hastanelere bu kadar alan açmayın' derken ne kadar haklı olduğumuz yine ortaya çıktı. Bazı hatalar çok ağır ödeniyor. Öyle bir noktadayız ki son 3 sağlık bakanın ikisinin özel hastanesi var. Şimdiki bakan da dönemin İl Sağlık Müdürü.
Bebekler ölüyor, bunlar takip ediyor. Bebekler ölüyor ama hastaneler açık duruyor. Ne zaman savcıya tehdit gelince o zaman ortaya çıkıyor. Toplumsal tepkiden korkup hastaneleri kapatıyorlar. Yani savcı tehdit edilmese o hastaneler hala çalışmaya devam ediyor olacak. 19 aydır devam ettiği gibi.
"SAĞLIK BAKANI DERHAL İSTİFA ETMELİDİR"
Gözü dönmüşlüğe olanak sağlayanın bu iktidarın sağlık politikaları olduğunu görmeyen varsa, bundan sonra başına gelen hiçbir şeyden şaşırmasın bu ülkede. Şu anki Sağlık Bakanı'nın derhal görevi bırakması lazım. Kişisel sebeplerle değil ilkesel sebeplerle istifaya çağırıyorum. Şu anda işgal ettiği konum adaletin önünde engeldir. Vicdanen de sorunlu bir yerdedir.
Bu iddianame buzdağının görünen yüzüdür. İhbar patlamaları yaşanmaktadır. Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu'nun ortaklarından biri olduğu İnvamed isimli tıbbi cihaz firmasında bulunan yolsuzluk 15 milyar TL olduğu tespit edildi. Gelen ihbara göre, SGK'ya uğrattığı sararı soruşturanlar hakkında soruşturma açıldı.
Artık bu kurumların sil baştan revize edilmesi, soruşturmanın sonu nereye giderse gitsin biz arkanızdayız diyebilmeliyiz.
19 HASTANE KAMULAŞTIRILMALIDIR
Bir tane CHP üyesi var çetenin içinde. O dakika attık partiden. Ama bu soruşturmada önceki bakanınızın hastanesi var. Hangi görüşten olursa olsun, bebeklerin sağlığına mal olanın yeri cezaevidir. Bu Meclis nasıl FETÖ'nün hastanelerini, dershanesini bedelsiz olarak kamulaştırdıysa OHAL'le. Şimdi OHAL'e falan gerek yok biz buradayız. Bu 19 hastanenin ibreti alem olsun diye bu Mevclis oturup kamulaştırmalıdır. Haydi bakalım.
TERÖRİSTBAŞI FETULLAH GÜLEN'İN ÖLÜMÜ
Bu ülkeye çok büyük kötülükler etti. Sorularını çaldığı gençler, mülakatta kendi çetesinden değil diye elettikleri, işinden ettikleri ve darbe sırasında akıttığı kanlar, yaşattıklarıyla birlikte bu dünyada adalet önünde hesap vermeden öldü. Onu oradan alamamak da dış politikada ne kadar aciz olunduğunu gösterdi.
"ÖLDÜ GİTTİ AMA GÜNAH DEFTERİ AÇIK"
Açık açık söylüyorum. Bu Gülen öldü gitti, günah kapısı açıktır. Bu evlatların, çocukların, hakkı yenenlerin mağduriyetleri, devam ettikçe günah kapısı açıktır, yazılmaya devam edecektir. Ama emin olun ona ne istediyse verenlerin de günah defterlerine bunlar yazılacaktır.
2025 YILI BÜTÇESİ TBMM'YE GELDİ
2025 yılı bütçesi geldi TBMM'ye sunuldu. Bu dönem bütçede CHP'nin etkili, sert, ihbar eden, veriye dayalı muhalefetini izleyeceğiz. Bütçenin son oylamasına kadar, paraların nereye harcandığının takip edilmesi için güç diliyorum, hepinize başarılar diliyorum.
Bütçe yüzde 38 artarak 16,9 milyar TL'ye yükseldi. Araya dakikada 32 bin TL harcanıyor. Geçen sene 23 bin TL harcıyorlardı.
Yeni bütçeye göre her 5 liranın verginin 1 lirası faize gidecek. Şehir hastanelerine 104 milyar, otobana 90 milyar ayırmışlar. Emekliye verilen zam sadece 33 milyar TL. Sadece bu sene arkadaşlar, sadece bu sene.
Geçen sene 660 milyar kurumlar vergisinden vazgeçmişlerdi bu sene 701 milyar olarak hedeflemişler. Yani beyefendiler ödemesi gereken vergilerden vazgeçecekler.
FERNAS İŞÇİLERİ
Ben Fernas işçilerine yürekten teşekkür ediyorum. Soma'da çok ucuz fiyata çalıştırılan, fazla mesai yaptırılanlar çıkıp Ankara'ya yürüdüler. 52 gün yalınayak durdular, parklarda yattılar. Hep 'Tayyip beye söyledim bana hak veriyor' dedi. Utanmaz adam 'Özgür Özel de o da bu sendikayı sevmiyor' diyor. Duymuş bir yerden zevzek. O sendika bizim onurumuz gururumuzdur.
En son açlık grevine başladılar, tutuklandılar. Ama 6 maddelik kazanımla sonuçlandırdılar direnişlerini. Buradan ifade ediyorum. 1 Ocak'ta hakları yine verilmezse iki elim yakanızdadır.
ASGARİ ÜCRET EN AZ 30 BİN TL OLMALI
Türk-İş'i uzun bir aradan sonra meydanlarda gördüğümüzü önemsiyoruz. Biz Türk-İş'e bu sefer doğru yoldasınız, arkanızdayız diyoruz. 2002'de asgari ücretle çeyrek altın 7 tane alınıyordu. Bugün 7 çeyrek altın için 35 bin TL olması gerekiyor. Bugünkü asgari ücretle 3 çeyrek altın alınıyor. CHP olarak 30 bin TL'nin altında bir asgari ücretin asla kabul edilemez olduğunu belirtiyoruz.
"SIĞINMACI SORUNUNU ÇÖZ, YOKSA ÇEKİL ORADAN"
(Erdoğan'ın 'Suriye ve Lübnan'dan gelecek mültecilere kapımız açıktır' sözleri) Asıl şu an Esad'la görüşüp, buradaki Suriyelileri göndermek için çabalayacağına, mültecilere kapımız açık diyor. Sayın Erdoğan bıçak kemiğe dayandı. Bizim yoksulumuz bize yetmektedir. Sığınmacı sorununu çöz, yoksa çekil oradan. Biz geleceğiz, biz yapacağız.
"HERKESİ 'YAŞAM HAKKI MİTİNGİ'NE ÇAĞIRIYORUZ"
Geçtiğimiz iki haftada canlarımız yandı. Kadınlarımız kaydedildi, sokak hayvanlarımız katledildi. Diğer taraftan Narin'in halen daha katili bulunamadı. Her gün çocuklar, gençler kayboluyor sonra cansız bedenlerine ulaşılıyor. Doğa katlediliyor. Biz Meclis'te, şehirlerde ses oluyoruz ama vatandaş 'daha fazla bir şey yapmalıyız' diyor. İşte yaşananlardan rahatsız olan herkesin yaşam hakkı için 27 Ekim'de herkesi İstanbul Beşiktaş'ta 'Yaşam hakkı mitingi'ne çağırıyoruz.
BAHÇELİ'NİN 'TERÖRİSTBAŞI ÖCALAN' ÇIKIŞI
Kapalı kapılar ardında sözler alınıyor, veriliyor. TBMM yetkisinde olan bir af sayın Bahçeli, kendi ifadesi ve iradesiyle çağrıda bulunuyor. Türkiye'de bir daha şehit gelmeyecekse, kan akmayacaksa, gözyaşı duracaksa bu ülke bir ve beraber olacaksa bunun için söylenen her söz ve söyleyen her aktör kıymetlidir. Bu sözlere kıymet veriyoruz. CHP olarak bu ülkede terörün bitmesine biz tam destek vereceğiz.
Ancak biz geçmişte o partiyle biz sizle kurduğumuz gibi ilişki kuruyoruz diye ya da adayımıza Kürt seçmenden destek alıyoruz diye ne sahte videolarınız kaldı ne etmediğiniz hakaretler kaldı. Bu partiye terörist bile dediniz.
Bugün yalan videolarla insanları kandırıp, bunlar DEM'le görüşüyorlar diye korkutulan vatandaşlara söylüyorum Bunu hepinizin vicdanlarına havale ediyorum.
Biz doğru bildiğimizi söylemekten geri durmayız. Devlet beyin açıklaması geçmişteki bir hatanın tekrarıdır. Çünkü yine TBMM'yi dışlamaktadır. Daha önce de bunu söyledik. O günlerde dedik toplumsal mutabakat olmadan sonuç olmaz dedik. Bizi dinlemediler, tek başlarına süreci götürüp sonunda yeniden felaketi yaşadık.
"BİR PLAN GİBİ GÖRÜNÜP, KÖTÜ KOKUYOR"
Şimdi Devlet bey 'Gelsin, biz ona kürsü verelim, benim konuştuğum kürsüden kendisi hitap etsin mesele bitsin' diyor. Bu Meclis'teki bütün partilerin oturdukları yuvarlak masada konuşulur. Toplumun tüm kesimlerini ikna etmeden olmaz. Bu yüzden bu durum Türkiye'nin sorununu çözmek için değil Erdoğan'ın sorununu çözmek için kurulmuş bir plan gibi görünüyor ve bu yüzden kötü kokuyor.
Herkesin gözü önünde, herkesin gözüne bakabileceğimiz bir süreci biz savunuyoruz.
"EL YÜKSELTİYORUM DEVLET BEY, BEN DE KÜRTLERE BİR DEVLET TEKLİF EDİYORUM"
'Bahçeli el yükseltti, sen de yükselt' diyorlar. El yükseltiyorum Devlet bey, ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Kürtlere tam olarak kendilerini ait hissedecekleri Türkiye Cumhuriyeti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum. Varsanız hep beraber bunu yapalım. Gelin her Kürdün kendisini Manisalı Özgür Özel kadar, Edirneli kadar eşit hissettiği, öteki hissetmediği kimsenin bu Meclis'in kürsüsünde söyledikleri yüzünden içeride tutulmadığı tüm demokratik hakların kullanıldığı bir ülke haline gelelim.