ÇGD'DEN ANADOLU AJANSI HABERİNE TEPKİ!

Çağdaş Gazeteciler Derneği, Anadolu Ajansı'nın 24 temmuz basın bayramında servise koyduğu haberde çarpıtma yaptığını ileri sürdü ve tepki gösterdi.

İşte ÇGD Genel Yönetim Kurulu'nun "Sansür değil çarpıtma" başlıklı açıklamasında vurguladığı noktalar:

"Anadolu Ajansı, sansürün kaldırılışının yıldönünümünden sadece 2 gün önce servise koyduğu bir haberde skandala imza attı.

Anayasa Mahkemesi'nin siyasi parti denetimlerine ilişkin yapılan haberlerin formatı uzun yıllardır bellidir. Gazete ve televizyonlar, partilerin harcamalarının usule uygun kısmıyla değil, usule uygun olmayan kısmıyla ilgilidir. Haberciliğin de gereği budur zaten. Anadolu Ajansı da uzun yıllardır, detayına girmese de partilerin mali denetim sonunda usulsüz bulunan ve hazineye gelir kaydedilen harcama miktarına haberlerinde yer verir. Vermesi de gerekir, çünkü bu, bir gazetecinin, "bu kısmını görmeyeyim" diyerek saklayabileceği bir unsur değildir. Hangi parti olursa olsun, Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi mali denetim kararının öne çıkartılacak, habere değer kısmı budur.

Anadolu Ajansı ise bir ilke imza atarak, otosansürü de aşan bir şekilde, abonelerine çarpıtma bir haber sunmuştur. Resmi Gazete'de yer alan Ak Parti'nin 2007 ve 2008 yılı mali denetimlerine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararında, partinin 59 bin 135 TL'lik usulsüz harcama yaptığı bilgisi açık bir şekilde yer almıştır. Ancak Anadolu Ajansı, bu bilgiye rağmen, 2007 ve 2008 yılı denetimlerine ilişkin her iki haberi "Anayasa Mahkemesi, AK Parti'nin kesin hesabını Siyasi Partiler Kanunu 'na uygun buldu" başlığıyla vermiş, mahkemenin denetim sırasında uygun bulduğu harcamalara ayrıntılı olarak yer vermiş, gelir, gider, borç, alacak ve devir kalemlerini sıraladıktan sonra bu kalemlerle ilgili olarak "Hazine'ye gelir kaydedilenler dışında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na uygun olduğuna oybirliği ile karar verildi" ifadelerini kullanmıştır. Ama nedense, haberde, hazineye gelir kaydedilecek miktar, bunun nedeni konusunda hiçbir ifade yer almamıştır. Ajansa güvenerek, Resmi Gazete'ye bakmayan yayın organları da haberi atlamak zorunda kalmıştır.

İktidarın Anadolu Ajansı'nın her haberini tek tek denetleyerek, "şunu böyle yapın, bunu böyle yapın" diyemeyeceği ortada olduğuna göre, imza atılan skandalın sorumlusu, kendisini iktidarın mensubu olarak gören ve her haberi buna göre süzgeçten geçiren ajans yetkilileridir. Deneyimli birçok ismin pasif görevlere getirildiği, haberden uzaklaştırıldığı, haberin değil tercihlerin öne geçtiği Anadolu Ajansı, bu uygulamasıyla, basın tarihinde de yepyeni bir dönemi açmış oldu. Açık kaynaktan gelen bir haberin çarpıtılarak sunulması gibi bir uygulamaya imza atanların "gazeteci" kimliğinin sorgulanması zorunludur. "

Çağaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu