Cezaevi ziyareti... Özel Demirtaş'ı, Demirtaş MHP'yi işaret etti

CHP lideri Özgür Özel, Selahattin Demirtaş'la görüştü. Özel'in iki kitap ve bir tespih hediye ettiği Demirtaş, Özel'e son kitabını verdi. Görüşme sonrasında konuşan Özel, "barış süreci"ne ilişkin Demirtaş'ı işaret ederken, Demirtaş MHP lideri ile DEM Partililer arasındaki tokalaşmaya değindi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partililerle tokalaşması ve ardından yaptığı açıklamalarla 'çözüm süreci' tartışmaları Türkiye’nin gündemine otururken CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den Selahattin Demirtaş hamlesi geldi. Özel, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la görüşmek için Edirne Cezaevi'ne gitti.

CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL’DEN, DEMİRTAŞ’A HEDİYE

Yaklaşık 3 saat süren görüşmede Özgür Özel, Selahattin Demirtaş’a İtalyan yazar Dino Buzzati’nin “Tatar Çölü” romanını, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “Kafamda Bir Tuhaflık” romanını ve tesbih hediye etti. Demirtaş da Özgür Özel'e son kitabı Arafta Düet'i hediye etti.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN AÇIKLAMA

Ziyaretin ardından yaptığı açıklamada,"Barış konusu görüşülecekse tüm aktörler çok önemlidir ancak Demirtaş'ın öneminin altını çizmek gerek." diyen Özel "Biz Demirtaş'la adalet konuştuk, ekonomik krizi konuştuk, bunların nasıl aşılacağını konuştuk. Hukukun üstünlüğü ve iyi bir yönetimin gerekliliğini konuştuk. TBMM'nin önemi konusunda da mutabık olduğumuzu gördük. TBMM'nin dahil olmadığı bir karar olmayacak. Sayın Demirtaş'ın öneminin altını bir daha çiziyorum. Herkes başka aktörlere çağrılar yapıyor, yapsınlar. Bizim istediğimiz Türkiye'nin çıkarları için doğru adımların atılması. Gurur duyacağımız bir pozisyonda olacağımızdan emin olun." ifadelerini kullandı.

Özel'in ziyaret sonrası açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sayın Demirtaş bir çağrı metni verdi bana. Toplumsal barış için kadına şiddetin durdurulması gerektiğini ve hepimizin bunun için çabalaması gerektiğini söylüyor. Bana son kitabını hediye etti Demirtaş, orada da 'içimizdeki erkek'ten bahsediyor. Türkiye'de insanlar birbirini sevdikten toplumsal barışı içselleştirdikten sonra, -nasıl 100 yıl önce çok güzel olmuştu- yine çok güzel olacak.

Barış konusu görüşülecekse tüm aktörler çok önemlidir ancak Demirtaş'ın öneminin altını çizmek gerek. Bahçeli'nin, Erdoğan'ın bize, DEM'e söylediklerini biliyorsunuz. Kimse siyasi kaygılarla böyle şeyler yapmasın. Biz Demirtaş'la adalet konuştuk, ekonomik krizi konuştuk, bunların nasıl aşılacağını konuştuk. Hukukun üstünlüğü ve iyi bir yönetimin gerekliliğini konuştuk.

TBMM'nin önemi konusunda da mutabık olduğumuzu gördük. TBMM'nin dahil olmadığı bir karar olmayacak. Sayın Demirtaş'ın öneminin altını bir daha çiziyorum. Herkes başka aktörlere çağrılar yapıyor, yapsınlar. Bizim istediğimiz Türkiye'nin çıkarları için doğru adımların atılması. Gurur duyacağımız bir pozisyonda olacağımızdan emin olun.

Kişiler öldüklerinde öbür dünyaya veballe gidiyorsa, herhalde bu dünyadan en büyük veballe giden kişi Fethullah Gülen'dir. Hesabını yargı önünde vermesini isterdik, olmadı. Ama zannetmeyin ki o ölünce her şey bitti, arkasında bıraktıkları var. Devletin her noktasına sızan bir terör örgütünden bahsediyoruz. Sadece kurucusu öldü, örgüt ortada duruyor."

DEMİRTAŞ'TAN GÖRÜŞME SONRASI AÇIKLAMA

Görüşmenin ardından açıklama yapan Demirtaş ise DEM Parti vekiller ve MHP lideri arasındaki tokalaşma hakkında Özel'e "siyasete şans tanınması gerektiğini" söylediğini aktardı. Demirtaş, "(Özel'e) Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünde siyasetin rol üstlenmesinin, diyaloğun ve iş birliğinin öneminin altını çizerek el sıkışma seremonisinin devamının gelmesi için siyasete şans tanınması gerektiğini ifade ettim. Bu aşamada, seçim hesaplarına girmeden, ittifak yarışlarıyla tartışmanın önünü kesmeden, barış için herkesin katkısının önemine değindim."

Demirtaş, açıklamasında şunları kaydetti:

"Bugün, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ile görüştük. Sayın Özel’e, ziyareti nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum. Toplumsal birliğe, güçlü beraberliğe, adalete ve barışa susamış, ekonomik krizin yol açtığı yoksullukla boğuşan halkımızın yararına olduğuna inandığımız tüm konuları samimiyetle tartışma fırsatımız oldu.

Türkiye’de siyaset kanalları uzun yıllardır tıkalı durumdadır. Devlet işleyişi oldu bittilerle, Anayasa’ya aykırı uygulamalarla keyfi şekilde sürdürülmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “normalleşme, yumuşama” diye ifade ettiği sürecin ayaklarının yere basması, ete kemiğe bürünmesi isteniyorsa yapılması gereken ilk şey, hukukun üstünlüğüne her alanda saygı duymaktır. Bu olmadan siyaset kanalları da açılmaz, normalleşme zemini de oluşmaz.

Türkiye’deki sorunların çözüm yolu siyaset, çözüm kurumu da TBMM’dir. Sayın Özel’in ziyareti vesilesiyle bu konularda görüş alışverişinde bulunma fırsatını yakalamış olduk. Gelir adaletsizliğinden demokrasiye, dış politikadan Kürt sorununa, doğa haklarından emeklilerin, gençlerin, çocukların ve özellikle kadınların sorunlarına kadar birçok konuda verimli bir tartışma yürüttük, son günlerde açığa çıkan bebek katliamını ve sağlık sistemini ele aldık.

Ayrıca Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünde siyasetin rol üstlenmesinin, diyaloğun ve iş birliğinin öneminin altını çizerek el sıkışma seremonisinin devamının gelmesi için siyasete şans tanınması gerektiğini ifade ettim. Bu aşamada, seçim hesaplarına girmeden, ittifak yarışlarıyla tartışmanın önünü kesmeden, barış için herkesin katkısının önemine değindim.

Sayın Özgür Özel ile yaptığımız bu anlamlı ve değerli görüşmenin absürt bir yönü vardı, o da görüşmeyi cezaevinde yapmış olmamızdı. Umarım Kobani ve Gezi kumpas davaları rehineleri başta olmak üzere, Sayın Selçuk Mızraklı ve Sayın Bekir Kaya dahil tüm siyasi tutsakların hakları bir an önce iade edilir ve özgürlüklerine kavuşurlar, bu zalimce adaletsizlik son bulur. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak girişimleri gibi yargısal operasyonlardan da artık vazgeçilir.

Bizler her şart ve koşulda demokratik siyasette ısrarcı olacağız ve demokrasinin, toplumsal barışımızın sağlanması için üzerimize düşen sorumluluğun gereklerini yerine getireceğiz.

Ayrıca, kurumsal işleyişimize uygun bir şekilde, görüşmenin içeriğini avukatlarım aracılığıyla DEM Parti Genel Merkezine aktaracağım.

Sayın Özel’e bu anlamlı ziyareti nedeniyle bir kez daha teşekkürlerimi sunarken kendisine başarılar diliyor, şahsında tüm Cumhuriyet Halk Partililere içten selam, sevgilerimi gönderiyorum.

DEMİRTAŞ'IN ÇAĞRI METNİ

Ziyaret öncesinde Demirtaş'ın avukatları, Demirtaş'ın kitabını ve yazdığı çağrı metnini Özel'e teslim etti.

Demirtaş sosyal medya hesabından "Bu çağrı metninin hazırlanmasında bile bana öğretmeye, katkı sunmaya devam eden mücadeleci tüm kadınlara selam ve teşekkürlerimle... Jin Jîyan Azadî Kadın Yaşam Özgürlük" notu ile çağrı metnini paylaştı.

Demirtaş'ın kaleme altığı çağrı metninde "Kadınlara yönelik cinayet, şiddet, tecavüz, taciz, tehdit vakaları kan donduran vahşet boyutlarına ulaştı. Kadınlar için sokaklar, iş yerleri, okullar, hastaneler hatta yaşadıkları ev bile cehennem azabına dönüştü, toplumsal kaygı içindeyiz." diyerek çözüm önerilerini aktardı.