ÇEVİK BİR'İN SIRLARININ CÜNEYT ÜLSEVER'İN 'HACI' ROMANIYLA İLGİSİ NE?

Taraf yazarı Mehmet Baransu, çok konuşulacak bir yazıya imza attı.

Cüneyt Ülsever'in Hacı romanı, Hanefi Avcı'nın verdiği gerçek belgelerle yazıldı... Kitap, 28 Şubatçı komutanlara karşı psikolojik harekatta kullanıldı. Bu bomba iddiaları ortaya atan isim Taraf'tan Mehmet Baransu...

Baransu, MÖSYÖ kitabında kısaca bu konuya girmiş ama ayrıntı vermemişti. Cüneyt Ülsever geçtiğimiz günlerde onun kitabını karalamaya niyet edince Mehmet Baransu eski defterleri açtı..

Kitaptaki en önemli karakterin gerçek hayattan apartıldığını öne süren Mehmet Baransu, bu kişinin Hanefi Avcı tarafından izlettirildiğini, elde edilen bilgilerle de Cüneyt Ülsever'e HACI romanının yazdırıldığını iddia etti.

Baransu, "Cüneyt Ülsever, büyük bir ihtimalle bu yazdıklarıma da yalan diyecektir. Ancak hatırlatmak isterim, bu bilgilerin ne zaman, nerede, kim tarafından kendisine verildiğini de biliyorum.Umarım beni mahkemeye verir de mailler, gerçekler mahkemede resmî yollarla ortaya çıkar" dedi.

Peki Hacı romanını Hanefi Avcı nasıl yazdırdı? Kitaptaki gerçek hayattan apartılan karakter gerçekte kimdi? O kişinin gizli ilişkileri nasıl tespit edildi? Bilgiler Cüneyt Ülsever'e neden servis edildi?

ÇEVİK BİR'İN ZİYARET ETTİĞİ İSİM

Mehmet Baransu şöyle anlatıyor hikayeyi:

"28 Şubat sürecinde ABD'nin Ankara'daki gayrı resmî temsilcisi Aydan Kodaloğlu'ydu. Türk Amerikan Demeği'nin Genel Müdür'lüğünü yapan Kodaloğlu, silah ticaretinden siyasi görüşmelere varıncaya değin uluslararası bir dizi faaliyet yürütüyordu. Yine o dönemde Türk Amerikan Derneği'ni çok sayıda paşa ziyaret ediyordu. Dönemin kudretli orgenerali Çevik Bir de bunlardan birisiydi. Bu arada, derneğin ziyaretçileri, yapılan toplantılar, çalışanlarının da dikkatini çekiyordu. Nihayetinde, Emniyet'te tanıdığı olan bir dernek çalışanı Çevik Bir'in faaliyetlerini yakın arkadaşına aktardı.

HİZMETÇİ AJAN YAPILDI

Hanevi Avcı'nın ekibindeki bu isim, derneği yakın takibe aldı. Kodaloğlu'yla çalışan kadın hizmetçiyle irtibata geçti. Hizmetçiye bir ekran okuyucu makinesi, hard diski verildi. Nasıl kullanılacağı ayrıntılı olarak anlatıldı. Hizmetçinin görevi basit ama önemliydi; Kodaloğlu'nun açık ekranını tarayacak, bilgileri yükleyecekti. Hizmetçi üzerinden yürütülen plan sonuç verdi ve kısa sürede Kodaloğlu'nun tüm yazışmaları bilgisayardan ele geçirildi. Bilgisayarda bulunan, mail yazışmaları dâhil tüm yazışmalar kaydedildi. Bunlardan özellikle silah tüccarlarıyla gerçekleştirilmiş olanlar hayati öneme sahipti.

ASKERE KARŞI PSİKOLOJİK HARP KİTABI

Artık, 28 Şubat generalleri ve ABD arasındaki kavşak noktasında bulunan kişinin tüm yazışmaları 'cepteydi'. Geriye sadece bu bilgilerin nasıl kullanılacağı meselesi kalmıştı. Bilgilerin askerlere karşı uygulanan psikolojik harbin bir parçası olarak 'bir kitapta' kullanılmasına karar verildi. Bunun için uygun bir kişi arandı ve bulundu. Bilgiler Cüneyt Ülsever'le paylaşıldı ve Hacı romanı da böylelikle ortaya çıktı. İşte, Hacı romandaki yazışmaların hikâyesi buydu. Ülsever'in hayal dünyasından oluşturduğunu iddia ettiği yazışmalar, bir hizmetçinin ekran okuyucuyla elde ettiği bilgilerden başka bir şey değildi.