Ceren Damar davasında yeni gelişme!
Ankara'da, akademisyen Ceren Damar Şenel'in öldürülmesine ilişkin davada, sanık savunmasındaki sözleri tepki çeken avukat Vahit Bıçak'ın, şikayetçi olduğu kişi hakkında hazırlanan iddianameyi sosyal medyadan paylaştığı gerekçesiyle 1 yıl 8 ay hapis cezası aldığı davanın duruşmasında salonu terk etmediği, hakim ve savcıya yönelik sözleri nedeniyle, salona güvenlik çağrılıp, tutanak tutulduğu ortaya çıktı.
Ankara'da Çankaya Üniversitesi'nde araştırma görevlisi 27 yaşındaki Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019'da yerleşkedeki odasında, kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından tabancayla vurulduktan sonra bıçaklanarak öldürüldü.
Hasan İsmail Hikmet, Ankara 33'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada, 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı; karar Yargıtay tarafından da onandı.
Sanığın avukatı Vahit Bıçak, bu dava kapsamında yaptığı savunmada, öldürülen Ceren Damar Şenel'e yönelik sözleri nedeniyle büyük tepki çekti. Bıçak, bu nedenle kendisine sosyal medyada tepki gösteren İsmail Çolak hakkında şikayette bulundu. Çolak için Ankara Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı tarafından 'hakaret' suçundan iddianame hazırlandı. Avukat Bıçak da bu iddianameyi sosyal medya hesabından paylaştı.
"CEZA HUKUKU PROFESÖRÜYÜM"
Bu kez İsmail Çolak’ın şikayeti üzerine avukat Vahit Bıçak hakkında, 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak' suçunda dava açıldı. Ankara Gölbaşı 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçen hafta görülen davanın karar duruşmasına katılan Bıçak, müştekiyi tanımadığını, Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava nedeniyle kendisine yönelik hakaret içerikli paylaşımlar yapan kişilerden şikayetçi olduğunu, müştekinin de bu kişilerden biri olduğunu söyledi.
Şikayetçi olduğu kişiler hakkında hazırlanan iddianameleri adres kısımları ve savcının ismini kapalı paylaştığını belirten Bıçak, "Ceza hukuku profesörüyüm. Neyin suç, neyin suç olmadığını bilecek durumdayım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. İsmail Çolak’ın avukatı Cenk Yiğiter ise sanığın, müvekkilinin kimlik bilgilerini sosyal medya hesabından açık paylaştığını ve atılı suçun oluştuğunu belirterek, cezalandırılmasını talep etti.
Tarafların beyanların ardından mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık Vahit Bıçak'ın cezalandırılmasını talep etti. Bıçak’ın son sözlerinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığa 2 yıl hapis cezası verdi. Cezayı 'iyi hal' indirimi uygulayarak 1 yıl 8 aya düşüren mahkeme heyeti, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
DURUŞMA BİTTİ, SALONU TERK ETMEDİ
Karar sonrası, hakimin duruşmanın bittiği ve itirazını üst mahkemeye yapabileceği yönündeki uyarılarına rağmen Vahit Bıçak’ın, salonu terk etmeyerek, mütalaayı veren savcı ile kararı veren hakime yönelik sözler sarf ettiği ortaya çıktı. Gölbaşı 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından salona güvenlik çağrılarak tutulan tutanakta şu bilgiler yer aldı:
"Sanık, 35 yıllık ceza hukukçusu olduğunu, kendisine yönelik verilen hükümde fabrikasyon bir belgeleye dayanarak, somut delil olmadan Cumhuriyet Savcısının mütalaasında ceza istediğini, hakkında düzenlenen iddianamenin, iddianame olamayacağını, bu iddianamenin çerçeveletilerek okullarda okutulabileceğini, bu savcının gerçek bir savcı olmadığını, kendisini HSK’ya şikayet edeceğini söyledi. Hakimin hüküm verildiğini, hakim ve savcılara yönelik böyle davranmaması gerektiğini belirtmesine rağmen, sesini yükselterek, hakime tarafsız olmadığını ve tüm bunların tutanağa geçmesini istediğini beyan etti. Hakimin duruşmanın bittiğini, gerekli itirazlarını yapabileceğini, başka bir duruşmaya devam edeceklerini söylemesine rağmen, hiçbir şekilde dinlemediği, ısrarla söylenenlerin tutanağa geçmesini istediği, söylenenlerin tutanağa geçmemesi durumunda salonu terk etmeyeceğini söylemesi üzerine, adliye güvenliğine haber verilerek duruşmalara ara verildiğine dair bilgilendirme yapıldığı, sonrasında sanığın duruşma salonundan çıkarak gittiği görülmekle, duruşmalara devam edilmiş olup, bu tutanak tanzimle imza altına alınmıştır."