Cenk Torun'a Zina Davası!

Cenk Torun, "Çılgın Bediş" dizisinde canlandırdığı Oktay karakteriyle hafızalara kazınmıştı. Uzun bir aradan sonra Kanal 7 ekranlarında yayınlanan günlük dizi "Esaret" ile yeniden izleyicilerle buluşan ünlü oyuncu, bu kez ihanet iddialarıyla gündeme geldi. Nevin Torun, eşi Cenk Torun'a, ihanet ettiği gerekçesiyle zina davası açtı.

Cenk Torun’a, 2001 yılında evlendiği Nevin Torun tarafından zina davası açıldı. Nevin Torun, eşinin dizideki rol arkadaşı Mahassine Merabet ile ilişkisinin olduğunu öne sürerek, Torun’un bu diziye başlamasıyla ailesini tamamen sildiğini iddia etti.

Dava dilekçesinde, "Eşim, Mahassine ile dizi başladığı andan itibaren PR adı altında samimi görüntüler vermiş, bekar bir erkek izlenimi bırakmış, sosyal medyada ailesi yokmuş gibi davranmıştır" ifadelerine yer verildi.

Dilekçeye göre, Cenk Torun, 2023 yılında bilezik, 2024 yılında ise altın ve parfüm hediye ederken, Mahassine Merabet de Torun’a pahalı kolye ve saat aldı. Ayrıca aralarında para alışverişi olduğu, hatta Cenk Torun’un, Merabet’in ülkesine giderken uçak biletini aldığı öne sürüldü.

Nevin Torun, 4 Aralık'ta Cenk Torun’un birlikte yaşadıkları evi terk ettiğini, kendisine yeni bir ev tuttuğunu ve burada Mahassine Merabet ile birlikte yaşadığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu.

Zina davası nedir?

Cenk Torun'un eşi Nevin Torun'un, ünlü oyuncunun dizideki rol arkadaşı Mahassine Merabet ile ilişki yaşadığını öne sürerek zina davası açması, bu kavramın merak edilmesine yol açtı. Peki, zina davası nedir?

Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası, bir eşin diğerini aldatması sonucu açılan ve Medeni Kanun'un 161. maddesi gereği aile mahkemesinde görülen bir dava türüdür. Bu dava, zina (aldatma) sebebiyle, evliliğin devamını sürdürebilmek için ilişkilerin sonlandırılmasını talep eden bir davadır.

Zina, evli bir kişinin, eşi dışında bir başkasıyla cinsel ilişkiye girmesidir. Ancak Medeni Kanun’a göre, eşlerin birbirine dokunması, sarılması veya öpüşmesi gibi davranışlar zina olarak kabul edilmez. Bu gibi durumlar, yalnızca haysiyetsiz yaşam sürme (MK m.163) gerekçesiyle boşanma davası açılmasına neden olabilir. Eşlerin cinsel ilişkiye girip girmediği, mahkemede karine adı verilen dolaylı delillerle anlaşılabilir. Aynı otel odasında konaklamak, ortak konutta karşı cinsle gecelemek gibi durumlar, zina yapıldığına dair karine teşkil edebilir. Eğer bu tür delillerle zina olduğuna karar verilirse, mahkeme, boşanma davasına zina özel sebebine dayalı olarak karar verebilir.

Zina nedeniyle boşanma davası açabilmek için, zina olgusunun mahkemeye kanıtlanmış olması gerekmektedir. Bu davada, zina yapan eşin eylemi net bir şekilde ispatlanmalıdır. Mahkeme, davanın sonucunu karar verirken, boşanma sebeplerinin içeriği ve deliller ışığında bir karar verir. Zina nedeniyle açılacak boşanma davaları, özel yargılama usullerine tabidir. Bu, davanın belirli bir şekilde yürütülmesi ve ilgili kanun çerçevesinde değerlendirilen özel bir dava türü olduğunu gösterir. Zina, eşlerin güvenini zedeleyen ve evlilik birliğini olumsuz etkileyen ciddi bir ihlaldir. Bu sebeple, boşanma davalarında zina, özürsüz boşanma sebeplerinden biri olarak dikkate alınır. Yani, zinayı gerçekleştiren eşin, boşanma sürecinde herhangi bir haklı gerekçe sunması beklenmez.