Cengiz Semercioğlu'ndan Salih Tuna'ya itiraz: İddiasının ne kadar uçuk olduğunun farkında!
Salih Tuna, İçerde ve Vatanım Sensin dizisinin senaristleri için FETÖ'cü iması yaptı... Hürriyet'ten Cengiz Semercioğlu, Salih Tuna'ya karşı çıktı...
Yeni Şafak gazetesi yazarı Salih Tuna, dün “FETÖ’cü dizi senaristleri var” diyerek aralarında "İcerde" ve "Vatanım Sensin"in de olduğu bazı dizilerin senaristlerini hedef aldı...
Salih Tuna'ya itiraz, Hürriyet gazetesi yazarı Cengiz Semercioğlu'ndan geldi...
Dizi sektöründeki FETÖ'cülerin temizlenmesi gerektiği fikrine destek veren Semercioğlu, "İçerde" ve "Vatanım Sensin"in zan altında bırakılmasının doğru olmadığını yazdı.
Semercioğlu, Salih Tuna'nın iddiası için "Kendi de farkında iddiasının ne kadar uçuk olduğunun" dedi...
İşte Cengiz Semercioğlu'nun o yazısı:
İKİ BÜYÜK DİZİYİ ZAN ALTINDA BIRAKMAK DOĞRU DEĞİL
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, “FETÖ’cü dizi senaristleri var” diyerek birkaç diziyi hedef gösterdi. İçlerinde “İçerde” ve “Vatanım Sensin” de var.
Elbette her sektörde olduğu gibi dizi sektöründe ve senaristler arasında da FETÖ’cü olanlar vardır.
Titizlikle üzerine gidilmeli, ayıklanmalı ve temizlenmeli.
Ancak doğru bir noktadan çıkıp yanlış yere varıyor Salih Tuna.
Bu dizilerin subliminal mesajlar verdiğini söylüyor.
“Vatanım Sensin” dizisinde ‘vatan haini’ olarak görünen Yunan askerinin aslında vatan için çalıştığını...
Bunun yerine pekala bir darbeci generalin “Pensilvanya için değil vatan adına çalışmış” gibi konulabileceğini söylüyor.
“İçerde” dizisinde de hain olarak gördüğümüz polisin aslında bir kahraman olabileceğini belirtiyor.
Ama kendi de farkında iddiasının ne kadar uçuk olduğunun.
Bu yüzden “Diyeceksiniz ki bir dramaya bu kadar anlam yüklenir mi?” diye devam ediyor.
Yüklenmez Salih Tuna, yüklenmez...
Kendi yazılarından sonra dizilerin ‘dümen kırdığını’ da iddia ediyor.
Oysa subliminal mesaj olarak nitelendirdiği noktalar, her iki dizinin de ana temasını oluşturuyor.
Bu konularda nasıl dümen kırabilirler ki?
Daha önce FETÖ’cü filmlerin senaryosunu yazmış iki senaristin bu iki dizide yer almasından hareketle söylüyor tüm bunları Salih Tuna.
Ancak daha geçen gün yazdım “FETÖ’nün sinemasına herkes destek verdi” diyerek, 2009’dan 2015’e çekilen 6 FETÖ filmi için kimlerin neler yaptığını...
Sadece senaristler değil, televizyon piyasasında hatırlı yere sahip oyuncuların ve yönetmenlerin de bu filmlerde görev yaptığını...
Şimdi onların çektikleri, oynadıkları bugünkü diziler de subliminal mesajlar mı veriyor?
Salih Tuna’ya katıldığım tek nokta şurası:
Senaristler içinde FETÖ’cüler varsa temizlenmeli, yeniden palazlanmalarına asla izin verilmemeli.
Ama elimizde kesin bir kanıt olmadan reyting rekorları kıran iki diziyi, bunları yapan iki güçlü yapım şirketini zan altında bırakmak doğru değil.
Zaten Salih Tuna’nın kendisi de “Bu dizilerin yapım şirketlerini biliyorum,
Fethullahçı değiller” diyerek Ay Yapım ve O3 Medya’nın hakkını teslim ediyor.
Salih Tuna'ya itiraz, Hürriyet gazetesi yazarı Cengiz Semercioğlu'ndan geldi...
Dizi sektöründeki FETÖ'cülerin temizlenmesi gerektiği fikrine destek veren Semercioğlu, "İçerde" ve "Vatanım Sensin"in zan altında bırakılmasının doğru olmadığını yazdı.
Semercioğlu, Salih Tuna'nın iddiası için "Kendi de farkında iddiasının ne kadar uçuk olduğunun" dedi...
İşte Cengiz Semercioğlu'nun o yazısı:
İKİ BÜYÜK DİZİYİ ZAN ALTINDA BIRAKMAK DOĞRU DEĞİL
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, “FETÖ’cü dizi senaristleri var” diyerek birkaç diziyi hedef gösterdi. İçlerinde “İçerde” ve “Vatanım Sensin” de var.
Elbette her sektörde olduğu gibi dizi sektöründe ve senaristler arasında da FETÖ’cü olanlar vardır.
Titizlikle üzerine gidilmeli, ayıklanmalı ve temizlenmeli.
Ancak doğru bir noktadan çıkıp yanlış yere varıyor Salih Tuna.
Bu dizilerin subliminal mesajlar verdiğini söylüyor.
“Vatanım Sensin” dizisinde ‘vatan haini’ olarak görünen Yunan askerinin aslında vatan için çalıştığını...
Bunun yerine pekala bir darbeci generalin “Pensilvanya için değil vatan adına çalışmış” gibi konulabileceğini söylüyor.
“İçerde” dizisinde de hain olarak gördüğümüz polisin aslında bir kahraman olabileceğini belirtiyor.
Ama kendi de farkında iddiasının ne kadar uçuk olduğunun.
Bu yüzden “Diyeceksiniz ki bir dramaya bu kadar anlam yüklenir mi?” diye devam ediyor.
Yüklenmez Salih Tuna, yüklenmez...
Kendi yazılarından sonra dizilerin ‘dümen kırdığını’ da iddia ediyor.
Oysa subliminal mesaj olarak nitelendirdiği noktalar, her iki dizinin de ana temasını oluşturuyor.
Bu konularda nasıl dümen kırabilirler ki?
Daha önce FETÖ’cü filmlerin senaryosunu yazmış iki senaristin bu iki dizide yer almasından hareketle söylüyor tüm bunları Salih Tuna.
Ancak daha geçen gün yazdım “FETÖ’nün sinemasına herkes destek verdi” diyerek, 2009’dan 2015’e çekilen 6 FETÖ filmi için kimlerin neler yaptığını...
Sadece senaristler değil, televizyon piyasasında hatırlı yere sahip oyuncuların ve yönetmenlerin de bu filmlerde görev yaptığını...
Şimdi onların çektikleri, oynadıkları bugünkü diziler de subliminal mesajlar mı veriyor?
Salih Tuna’ya katıldığım tek nokta şurası:
Senaristler içinde FETÖ’cüler varsa temizlenmeli, yeniden palazlanmalarına asla izin verilmemeli.
Ama elimizde kesin bir kanıt olmadan reyting rekorları kıran iki diziyi, bunları yapan iki güçlü yapım şirketini zan altında bırakmak doğru değil.
Zaten Salih Tuna’nın kendisi de “Bu dizilerin yapım şirketlerini biliyorum,
Fethullahçı değiller” diyerek Ay Yapım ve O3 Medya’nın hakkını teslim ediyor.