Cengiz Çandar Erdoğan'a hakaretten ifade verdi
Radikal yazarı gazeteci Cengiz Çandar, hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Radikal yazarı Gazeteci Cengiz Çandar, yazdığı 7 ayrı köşe yazısında Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Çandar ifadesinde, “Şikayetçi vekili benim yazılarımla Cumhurbaşkanı hakkında olumsuz algı operasyonu yaptığımı iddia etmektedir. Ben yazılarımı yazarken analiz yaptım, algı operasyonu yapmadım. Velev ki yapmış olsam bile bildiğim kadarıyla algı operasyonu adı altında yasalarımızda tanımlanmış bir suç bulunmamaktadır. Atılı suçu kabul etmiyorum” dedi.
"BEN YAKLAŞIK 40 YILDIR TÜRKİYE’DE GAZETECİLİK YAPMAKTAYIM"
Gazeteci Hasan Cemal ile birlikte bugün öğleden sonra Bakırköy Adalet Sarayı’na gelen Çandar, Avukatı Eren Mustafa Şener ile hakkında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar’ın odasına çıktı. Yaklaşık bir saat ifade veren Çandar, “Ben yaklaşık 40 yıldır Türkiye’de gazetecilik yapmaktayım. Bunun dışında uluslararası bir takım basın kuruluşları nezdinde üyeleri olan ulusal ve uluslararası tecrübesi ile saygınlık kazanmış bir gazeteciyim. Yazacağım bir köşe yazısında hangi ifadeleri kullandığım taktirde yasal sorumluluk doğacağını gayet iyi bilirim” dedi.
ABDULLAH GÜL İLE ŞAHSİ DOSTLUĞUM BULUNMAKTADIR
Gazetecilik görevi yaptığı süre boyunca 7 Cumhurbaşkanıyla şahsen tanıştığını belirten Çandar ifadesini şöyle sürdürdü:
“Turgut Özal’ın danışmanlığını yaptım. Abdullah Gül ile şahsi dostluğum bulunmaktadır ve halen devam etmektedir. Bu yönüyle de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hakkında ne şekilde yazı yazılacağını bilecek tecrübedeyim. Yazdığım 7 adet yazının tamamı 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasına denk gelmektedir. Yazılarımda ben 7 Haziran seçimlerinden sonraki tablo ve 1 Kasım seçimlerine ilişkin uygulanabilecek stratejiler hakkında yorumlarda bulundum. Yazılarımda somut bir hakaret unsuru taşıyabilecek bir kelime bulunmamaktadır. Şikayetçi vekili benim yazılarımla Cumhurbaşkanı hakkında olumsuz algı operasyonu yaptığımı iddia etmektedir. Ben mülkiye mezunu olmam sebebiyle Türk Ceza Kanunu’na ilişkin bilgi sahibiyim. Ben yazılarımı yazarken analiz yaptım, algı operasyonu yapmadım. Velev ki yapmış olsam bile bildiğim kadarıyla algı operasyonu adı altında yasalarımızda tanımlanmış bir suç bulunmamaktadır. Atılı suçu kabul etmiyorum.”
Çandar ifadesinde, “Şikayetçi vekili benim yazılarımla Cumhurbaşkanı hakkında olumsuz algı operasyonu yaptığımı iddia etmektedir. Ben yazılarımı yazarken analiz yaptım, algı operasyonu yapmadım. Velev ki yapmış olsam bile bildiğim kadarıyla algı operasyonu adı altında yasalarımızda tanımlanmış bir suç bulunmamaktadır. Atılı suçu kabul etmiyorum” dedi.
"BEN YAKLAŞIK 40 YILDIR TÜRKİYE’DE GAZETECİLİK YAPMAKTAYIM"
Gazeteci Hasan Cemal ile birlikte bugün öğleden sonra Bakırköy Adalet Sarayı’na gelen Çandar, Avukatı Eren Mustafa Şener ile hakkında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar’ın odasına çıktı. Yaklaşık bir saat ifade veren Çandar, “Ben yaklaşık 40 yıldır Türkiye’de gazetecilik yapmaktayım. Bunun dışında uluslararası bir takım basın kuruluşları nezdinde üyeleri olan ulusal ve uluslararası tecrübesi ile saygınlık kazanmış bir gazeteciyim. Yazacağım bir köşe yazısında hangi ifadeleri kullandığım taktirde yasal sorumluluk doğacağını gayet iyi bilirim” dedi.
ABDULLAH GÜL İLE ŞAHSİ DOSTLUĞUM BULUNMAKTADIR
Gazetecilik görevi yaptığı süre boyunca 7 Cumhurbaşkanıyla şahsen tanıştığını belirten Çandar ifadesini şöyle sürdürdü:
“Turgut Özal’ın danışmanlığını yaptım. Abdullah Gül ile şahsi dostluğum bulunmaktadır ve halen devam etmektedir. Bu yönüyle de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hakkında ne şekilde yazı yazılacağını bilecek tecrübedeyim. Yazdığım 7 adet yazının tamamı 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasına denk gelmektedir. Yazılarımda ben 7 Haziran seçimlerinden sonraki tablo ve 1 Kasım seçimlerine ilişkin uygulanabilecek stratejiler hakkında yorumlarda bulundum. Yazılarımda somut bir hakaret unsuru taşıyabilecek bir kelime bulunmamaktadır. Şikayetçi vekili benim yazılarımla Cumhurbaşkanı hakkında olumsuz algı operasyonu yaptığımı iddia etmektedir. Ben mülkiye mezunu olmam sebebiyle Türk Ceza Kanunu’na ilişkin bilgi sahibiyim. Ben yazılarımı yazarken analiz yaptım, algı operasyonu yapmadım. Velev ki yapmış olsam bile bildiğim kadarıyla algı operasyonu adı altında yasalarımızda tanımlanmış bir suç bulunmamaktadır. Atılı suçu kabul etmiyorum.”