Cemaatten Alevi açılımı!
Abant Platformu’nda ‘Cemevleri yasal statüye kavuşturulmalı, zorunlu din dersleri kaldırılmalı, Diyanet vakıf olmalı’ denildi.
Fethullah Gülen’e yakınlığı bilinen Abant Platformu’nun düzenlediği “Aleviler ve Sünniler: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” konulu toplantının ardından sonuç bildirgesi yayımladı. İktidarın yaptığı Alevi çalıştaylarının hayal kırıklığı yarattığı belirtilen bildirgede; zorunlu din derslerinin kaldırılması, Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın vakıf statüsüne alınarak “isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmesi” önerileri getirildi.
ALEVİLERİ BÖLME RAPORU
Büyük Abant Oteli’nde düzenlenen ve cemaate yakın gazeteci/yazarların yanı sıra bazı Alevi temsilcilerinin katıldığı Abant Platformu toplantısı dün açıklanan bir bildirgeyle sona erdi. Üç gün süren toplantıda, şu değerlendirme ve çözüm önerileri getirildi:
*Alevilerin ve Sünnilerin barışı ve geleceği birlikte inşa etmelerinin önündeki en temel engel, geçmişte yaşanan çatışmalı tarihin yarattığı psiko-sosyal kolektif travmadır. Ülkemizde de mevcut olan ve yakın coğrafyada yaşanmakta olan dini sorunlarda endişe verici boyutlarda dışlayıcı bir dil hâkimdir. Mezhepler üzerinden, mezhepçi bir dile savrulmamak gereklidir. Bu çatışmaların ülkemizdeki sorunları daha da ağırlaştıran bir potansiyel taşıdığı gözden kaçırılmamalıdır.
* Siyasi ve ideolojik tartışmaların inanç zeminine taşınması yanlıştır. Kimse kimsenin inancını onun adına tanımlamamalıdır. Hiçbir inanç grubu diğerini kendisine benzetmeye çalışmamalıdır. Devlet inançları düzenleyemez, ne olması gerektiğini belirleyemez.
* Siyasal karar alıcılar, cemevlerinin ibadethane statüsünü dini bir mesele olmanın ötesinde toplumsal bir öznellik talebi olarak ele almalı ve bu talepleri acilen yasal düzenleme ile karşılamalıdır. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi anayasal zorunluluk olmaktan çıkarılmalıdır. Örgün eğitimde, bu derse ilişkin yeniden yapılandırmaya yönelik olarak nesnel ve çoğulcu bir anlayışla, Alevilikle birlikte diğer inançlara yeterince yer verilmelidir. Aleviliğin ve diğer inançların eğitime konu edildiği din dersleri seçmeli olmalıdır.
* Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili şu öneriler toplantıda dile getirilmiştir: Diyanet tamamen bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı ile aynı şekilde vakıflar kurulabilmelidir. Diyanet tamamen özerk statüde olmalı, isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç grupları için de benzer özerk kurumlar kurulabilmelidir. Diyanetin mevcut durumu devam etmeli, diğer inanç gruplarına da hizmet verilmelidir. Bu konu tamamen sivil topluma bırakılmalıdır.
* Alevilerin ve diğer inanç gruplarının el konulmuş olan ibadet merkezleri ve kurumları iade edilmelidir. Alevilerin kamuda yaşamakta oldukları ayrımcılık sorunları çözüme kavuşturularak kendilerini güven içinde hissetmeleri sağlanmalıdır.
ALEVİLERİ BÖLME RAPORU
Büyük Abant Oteli’nde düzenlenen ve cemaate yakın gazeteci/yazarların yanı sıra bazı Alevi temsilcilerinin katıldığı Abant Platformu toplantısı dün açıklanan bir bildirgeyle sona erdi. Üç gün süren toplantıda, şu değerlendirme ve çözüm önerileri getirildi:
*Alevilerin ve Sünnilerin barışı ve geleceği birlikte inşa etmelerinin önündeki en temel engel, geçmişte yaşanan çatışmalı tarihin yarattığı psiko-sosyal kolektif travmadır. Ülkemizde de mevcut olan ve yakın coğrafyada yaşanmakta olan dini sorunlarda endişe verici boyutlarda dışlayıcı bir dil hâkimdir. Mezhepler üzerinden, mezhepçi bir dile savrulmamak gereklidir. Bu çatışmaların ülkemizdeki sorunları daha da ağırlaştıran bir potansiyel taşıdığı gözden kaçırılmamalıdır.
* Siyasi ve ideolojik tartışmaların inanç zeminine taşınması yanlıştır. Kimse kimsenin inancını onun adına tanımlamamalıdır. Hiçbir inanç grubu diğerini kendisine benzetmeye çalışmamalıdır. Devlet inançları düzenleyemez, ne olması gerektiğini belirleyemez.
* Siyasal karar alıcılar, cemevlerinin ibadethane statüsünü dini bir mesele olmanın ötesinde toplumsal bir öznellik talebi olarak ele almalı ve bu talepleri acilen yasal düzenleme ile karşılamalıdır. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi anayasal zorunluluk olmaktan çıkarılmalıdır. Örgün eğitimde, bu derse ilişkin yeniden yapılandırmaya yönelik olarak nesnel ve çoğulcu bir anlayışla, Alevilikle birlikte diğer inançlara yeterince yer verilmelidir. Aleviliğin ve diğer inançların eğitime konu edildiği din dersleri seçmeli olmalıdır.
* Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili şu öneriler toplantıda dile getirilmiştir: Diyanet tamamen bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı ile aynı şekilde vakıflar kurulabilmelidir. Diyanet tamamen özerk statüde olmalı, isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç grupları için de benzer özerk kurumlar kurulabilmelidir. Diyanetin mevcut durumu devam etmeli, diğer inanç gruplarına da hizmet verilmelidir. Bu konu tamamen sivil topluma bırakılmalıdır.
* Alevilerin ve diğer inanç gruplarının el konulmuş olan ibadet merkezleri ve kurumları iade edilmelidir. Alevilerin kamuda yaşamakta oldukları ayrımcılık sorunları çözüme kavuşturularak kendilerini güven içinde hissetmeleri sağlanmalıdır.