'CEMAATE KATIL 700 BİN DOLAR KAZAN!..' HAKAN ŞÜKÜR'ÜN TRT'YE TRANSFERİ ORAY EĞİN'İ FENA KIZDIRDI!..
Burada verilmek istenen mesaj da açık: Cemaat´e katılırsan başarılı olursun, kollanırsın, zengin olursun. Özel olarak bir başarının olması gerekmiyor, sadece Cemaat´e dahil olman yeter.
Hikmet Çetinkaya´nın Cumhuriyet´in Spor ekindeki yazısı dikkatimi çekti. TRT´de "Fatih Terim gitsin mi kalsın mı" diye bir anket yapılmış geçenlerde. Tam da Terim başarılıyken nereden çıktı demeyin, Çetinkaya´nın dediği gibi işin altında başka bir plan söz konusu.
Bu planın amacı Cemaat´in altın çocuğu Ertuğrul Sağlam´a iş bulmak. Büyük başarısızlığın ardından Beşiktaş´tan ayrılmak zorunda kalan Sağlam´ı Cemaat bir yere yerleştirmek için uğraşıyor bir süredir. Sırf bu yüzden de Fatih Terim´in sözleşmesini yenilememesini çok istediler. Ama olmadı.
Fatih Terim de bu dönen oyunun farkında. Avusturya maçını kazanmış olmasına rağmen TRT´ye çıkıp konuşmaması belli ki bu duruma tepki.
Kuşkusuz Ertuğrul Sağlam hayat tarzıyla Cemaat´in daha kolay bağrına bastığı bir çocuk. Fatih Terim´e de saygı duyuyorlar ama terazide diğeri daha ağır basıyor. Cemaat´in Ertuğrul´a düşkünlüğüne iyi bir örnek, Zaman´ın başındaki Ekrem Dumanlı´nın onun istifasının ardından Beşiktaş kongre üyeliğinden ayrılması.
Gelin görün ki Sağlam da aşırı başarısız, tam bir ezik. Terim ise öyle ya da böyle maçları kazanıyor.
Dolayısıyla devletin kanalı alet edilerek Terim´e karşı psikolojik bir harp uygulanıyor. Başarısızmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Yapılmak istenenin düşünsel altyapısını hazırlayarak Terim´i yıpratmak istiyorlar.
Böylece Ertuğrul Sağlam gelsin...
Ne ilginç kurgulanıyor değil mi?
Sadece bu küçük anket mi, iş bilmeyen TRT Genel Müdürü´nün yaptıkları da çok ilginç değil mi?
Devletin televizyonu, bizim paramızla ekranı meydanın en başarısız, en unutulmuş, en izlenmeyen isimlerine açtı. Bedavaya bile program yapabilecek insanlara, normalde alıştıkları rakamların kat be kat üstü paralar verildi ve transfer edildi. Başka kanallar onları kapı dışarı etmeye hazırlanırken, bunlar bir şekilde TRT´ye dahil oldular.
Ama bu harcanan para hiçbir şekilde rating´lere yansımadı, bizim paramızı çar çur eden devletin televizyonu hiçbir atılım yapamadı.
Yetmedi ama... Transfer dalgası son olarak Hakan Şükür´le devam etti. İlk programının sonucu hüsrandı. Zaten futbol hayatı boyunca da konuşamamasıyla ünlü olan biriydi Hakan, televizyonda da hiç kimse izlemedi.
Aldığı ücret ise NTV´de Rıdvan Dilmen´inkiyle kıyaslandı. Dilmen´in 700 bin dolar aldığı ortaya çıktı; Hakan Şükür de ondan aşağı ücret istemiyormuş.
Oysa Rıdvan Dilmen´in aldığı paradan bize ne! O Ferit Şahenk´in parasını alıyor; istediğini alır, patronu da istediği kadar verir. Bize laf düşmez.
Devlet televizyonu ise Hakan Şükür´e bizim cebimizden para veriyor.
Burada verilmek istenen mesaj da açık: Cemaat´e katılırsan başarılı olursun, kollanırsın, zengin olursun. Özel olarak bir başarının olması gerekmiyor, sadece Cemaat´e dahil olman yeter. Bu Cemaat istediğini istediği yere kondurabilir.
Nasıl ki Hakan Şükür´ü yorumcu yapıp cebine para doldurdular, sıra şimdi de Ertuğrul´u Milli Takım´a atamaya geldi. Demek ki Fatih Terim´den memnun değiller, onlara biat etmedi.
Etrafımızı sarmak, her yeri ele geçirme hareketinin son halkası da bu olsa gerek.
ORAY EĞİN/AKŞAM