CEMAAT ÜLKENİN İKTİDAR VE MUHALİFLERİNİN NEDEN BAŞ HEDEFİ OLDU?
Neden toplumun bir kesiminde “anti-cemaat rüzgârı ediyor? Ahmet Hakan yanıtlaldı.
Peki neden?
Neden “cemaat”, ülkenin iktidar muhaliflerinin baş hedefi haline geldi?
Neden toplumun bir kesiminde “anti-cemaat rüzgârı” esiyor?
Bunun iki nedeni var:
BİR: Son zamanlarda başlarına bela gelenlerin önemli bir bölümünün “cemaat” ile bir biçimde uğraşan kişiler olmaları...
İKİ: Toplumun bir kesiminin kabul edilemez bulduğu, iktidarın bile tam destek vermekten kaçındığı bazı uygulamalara “cemaat” adına verilen canhıraş destek.
Bu gidişin “cemaat” açısından vahametini fark eden ilk isim Fethullah Gülen oldu.
Fethullah Gülen, önce “henüz basılmamış bir kitabın polis baskınına uğraması” meselesiyle ilgili olarak bir yazılı açıklama yaptı.
Dedi ki:
“Benim bu işte herhangi bir rolüm yoktur”.
Kitap yasaklamanın hem kabul edilemez, hem de imkânsız olduğunu da sözlerine ekledi.
Ardından kendisini ziyarete giden Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’ye söyledikleri geldi gündeme...
O sözler, hem bir özeleştiri mahiyeti taşıyordu, hem de kendisini sevenlerini uyarmayı hedefliyordu.
Umarım Fethullah Gülen’in bu hassasiyeti “cemaat” adına konuşanlar ve yayın yapanlarda da oluşur.
Böylece...
Savcıdan daha savcı, polisten daha polis, gizli tanıktan daha gizli tanık, özel yetkiliden daha özel yetkili tutumlarını gözden geçirirler.
Ahmet Hakan/Hürriyet
Neden “cemaat”, ülkenin iktidar muhaliflerinin baş hedefi haline geldi?
Neden toplumun bir kesiminde “anti-cemaat rüzgârı” esiyor?
Bunun iki nedeni var:
BİR: Son zamanlarda başlarına bela gelenlerin önemli bir bölümünün “cemaat” ile bir biçimde uğraşan kişiler olmaları...
İKİ: Toplumun bir kesiminin kabul edilemez bulduğu, iktidarın bile tam destek vermekten kaçındığı bazı uygulamalara “cemaat” adına verilen canhıraş destek.
Bu gidişin “cemaat” açısından vahametini fark eden ilk isim Fethullah Gülen oldu.
Fethullah Gülen, önce “henüz basılmamış bir kitabın polis baskınına uğraması” meselesiyle ilgili olarak bir yazılı açıklama yaptı.
Dedi ki:
“Benim bu işte herhangi bir rolüm yoktur”.
Kitap yasaklamanın hem kabul edilemez, hem de imkânsız olduğunu da sözlerine ekledi.
Ardından kendisini ziyarete giden Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’ye söyledikleri geldi gündeme...
O sözler, hem bir özeleştiri mahiyeti taşıyordu, hem de kendisini sevenlerini uyarmayı hedefliyordu.
Umarım Fethullah Gülen’in bu hassasiyeti “cemaat” adına konuşanlar ve yayın yapanlarda da oluşur.
Böylece...
Savcıdan daha savcı, polisten daha polis, gizli tanıktan daha gizli tanık, özel yetkiliden daha özel yetkili tutumlarını gözden geçirirler.
Ahmet Hakan/Hürriyet