Cemaat istedi, bakan değişti!
Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugün bomba gibi bir iddiayı gündeme taşıdı..
İki istihbaratçı polis müdüründen çarpıcı açıklamalar:
Emniyet İstihbarat’ın başındaki iki isim Sabri Uzun ve Emin Arslan, müfettişlere devletteki cemaatçi yapılanmayı anlattı: Bunların siyasi yaptırım gücü bile var…
Dershaneleri kapatma kararıyla başlayan hükümet-cemaat kavgası tüm hızıyla devam ediyor. Art arda ‘belgelerin’ açıklandığı tartışma, istihbaratçı iki polis müdürünün verdiği ifadelerle yeni bir boyut kazandı. Emniyet İstihbarat Dairesi’nin eski başkanları Emin Arslan ve Sabri Uzun, cemaatin bakan bile değiştirttiğini söyledi. Mülkiye müfettişleri tarafından 2011 tarihinde ifadelerine başvurulan iki başkan, önemli iddialar gündeme getirdi. İşte o başkanlar ve ifadeleri:
‘Devletin içindeki çete’
Emin Arslan: “Emniyet ve devlet kurumlarında bir cemaat isminin arkasına gizlenmiş çetenin faaliyetlerini görmeyen, bilmeyen yoktur. Ancak söylemeyen veya söylemekten çekinen çoktur. Polis ve devletin bazı kilit kurumlarında bir çete her gün gücünü artırarak mevzii kazanmaktadır. Bu çete, sadece kendileri için tehlike yaratacak olan kişileri değil, gelecekte isteklerine uymayacak siyasi irade ile yöneticilere gerçek bilgileri verecek bürokratları da değişik gerekçelerle tasfiye ediyor. Tüm bu anlattıklarım polis ve adliye içinde yerleşmiş bir organizasyonun koordine ettiği çalışmalardır.”
‘Yasa tasarısı engellendi’
Sabri Uzun: “2007’de, Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek bir gazeteye yaptığı açıklamada, ‘cemaat isen cemaatliğini bil kardeşim’, ‘cemaatçi polisler var’, ‘cemaatçi savcılar var’ dedi. 3 gün sonra aynı gazeteye röportaj veren bir cemaat üyesi, Bakanı kastederek ‘O, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yaparak silahlı ve silahsız terör örgütü tanımını getirmek istedi. Biz de bazı bakan ve milletvekillerine ulaşarak bakanın bu arzusuna mani olduk’ diye açıklama yaptı.
‘Kitap yazacak bilgiye sahibim’
Hem cemaat üyesi kişinin açıklaması, hem amaçlanan değişikliklerin gerçekleştirilememesi, hem de Çiçek’in kısa bir süre sonra görevden alınması, cemaatin siyasi yaptırım gücünün olduğunu gösteriyor. Bende bu cemaatle ilgili bir-iki kitap yazacak bilgi var. Ancak, cemaatle ilgili benden kimse bilgi istemedi.”
Saygı Öztürk / Sözcü
Emniyet İstihbarat’ın başındaki iki isim Sabri Uzun ve Emin Arslan, müfettişlere devletteki cemaatçi yapılanmayı anlattı: Bunların siyasi yaptırım gücü bile var…
Dershaneleri kapatma kararıyla başlayan hükümet-cemaat kavgası tüm hızıyla devam ediyor. Art arda ‘belgelerin’ açıklandığı tartışma, istihbaratçı iki polis müdürünün verdiği ifadelerle yeni bir boyut kazandı. Emniyet İstihbarat Dairesi’nin eski başkanları Emin Arslan ve Sabri Uzun, cemaatin bakan bile değiştirttiğini söyledi. Mülkiye müfettişleri tarafından 2011 tarihinde ifadelerine başvurulan iki başkan, önemli iddialar gündeme getirdi. İşte o başkanlar ve ifadeleri:
‘Devletin içindeki çete’
Emin Arslan: “Emniyet ve devlet kurumlarında bir cemaat isminin arkasına gizlenmiş çetenin faaliyetlerini görmeyen, bilmeyen yoktur. Ancak söylemeyen veya söylemekten çekinen çoktur. Polis ve devletin bazı kilit kurumlarında bir çete her gün gücünü artırarak mevzii kazanmaktadır. Bu çete, sadece kendileri için tehlike yaratacak olan kişileri değil, gelecekte isteklerine uymayacak siyasi irade ile yöneticilere gerçek bilgileri verecek bürokratları da değişik gerekçelerle tasfiye ediyor. Tüm bu anlattıklarım polis ve adliye içinde yerleşmiş bir organizasyonun koordine ettiği çalışmalardır.”
‘Yasa tasarısı engellendi’
Sabri Uzun: “2007’de, Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek bir gazeteye yaptığı açıklamada, ‘cemaat isen cemaatliğini bil kardeşim’, ‘cemaatçi polisler var’, ‘cemaatçi savcılar var’ dedi. 3 gün sonra aynı gazeteye röportaj veren bir cemaat üyesi, Bakanı kastederek ‘O, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yaparak silahlı ve silahsız terör örgütü tanımını getirmek istedi. Biz de bazı bakan ve milletvekillerine ulaşarak bakanın bu arzusuna mani olduk’ diye açıklama yaptı.
‘Kitap yazacak bilgiye sahibim’
Hem cemaat üyesi kişinin açıklaması, hem amaçlanan değişikliklerin gerçekleştirilememesi, hem de Çiçek’in kısa bir süre sonra görevden alınması, cemaatin siyasi yaptırım gücünün olduğunu gösteriyor. Bende bu cemaatle ilgili bir-iki kitap yazacak bilgi var. Ancak, cemaatle ilgili benden kimse bilgi istemedi.”
Saygı Öztürk / Sözcü