CEMAAT DEDİĞİNİZ İNSANLAR BU ÜLKENİN ÇOCUKLARI!

Radikal gazetesi yazarı ve 5N 1K programının yapımcısı gazeteci Cüneyt Özdemir, Pelin Çift'in sunduğu Medya Kritik programına konuk oldu.

Habertürk TV'deki Medya Kritik proramında Pelin Çift'in sorularını yanıtlayan gazeteci Cüneyt Özdemir, gündemdeki konular hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Medyada yer bulan "AK Parti - Cemaat tartışması" iddiaları konusunda, "Diyaloğa ihtiyacımız var. Her iki tarafta birbirini dinlemek zorunda" diyen Özdemir, her iki tarafında diğerini ötekileştiren, korku üreten adımlardan kaçınması gerektiğini söyledi. Özdemir ayrıca 'cemaatin cadılaştırılması' sürecinin de olduğunu, ülkede hangi gelişme olursa olsun arkasında cemaat arandığını da belirtti.

AK PARTİ - CEMAAT TARTIŞMASI İDDİALARI
Cemaatin 'cadılaştırılması' süreci var. Her taşın altında cemaat aranıyor. Ben cemaate ilk günden bu yana bir Türkiye gerçeği olarak bakıyorum. Cemaat dediğiniz Türkiye'nin mütedeyyin insanları. Cemaat dediğiniz insanlar bu ülkenin bu halkın çocukları sonuçta. Hatta fakir, orta halli çocuıkları. Ve bu insanlar yıllar içinde kendi inançlarıyla, dayanışmalarıyla örgütlenmişler. Bir şekilde de bürokraside, eğitimde hayatın içindeler.

Cemaate sempatiyle bakan insanalrında görüşleri, fikirleri var. Ancak sorun şu, biz bu fikirleri özgürce tartışamıyoruz. Devlet bunu kendi içinde operasyonlarla ya da görevden almalarla konuşuyor. Bu çok sağlıksız bir iletişim. Asıl bu iletişimin bir şekilde düzelmesi gerekiyor.

Bugün basındaki yazılardan gördüğümüz kadarıyla cemaat içindeki kanaat önderleri de bu işin diyalogla çözülmesinden yana. Umarım bir an önce birbirlerini dinlerler diyorum. Her iki tarafta diğerini ötekileştiren, korkulan değilde diyalog halinde olmalı. (Habertürk)

MİT MÜSTEŞARININ İFADEYE ÇAĞRILMASI
Bir adım geriye çekilip baktığınızda devletin içinde Kürt meselesi konusunda bir karışıklık olduğunu görüyorsunuz. Ya da daha iyimser söylersek iyi bir koordinasyon yok. İyi bir koordinasyon olsaydı bir yandan KCK soruşturmaları bir yandan da Oslo görüşmeleri dediğimiz şeyin birarada olmaması gerekirdi. Çünkü bu ikisi birbiriyle çatışan durumlar. Üstelik bizler kökeni 2007, 2008 dayanan bu çatışmanın biz 2012'deki kesişme anına denk geldik.

Peki KCK soruşturmalarına karar veren kim? Oslo görüşmelerine karar veren kim? Asıl sorulması gereken soru budur. Normal şartlarda bu kararları hükümet alır. Ancak burada bir kafa karışıklığı olduğunu görüyoruz. Ya da anladığımız kadarıyla hükümetin içinde farklı görüşler var.

Ben bu iki farklı kararı kimin verdiğini anlayamıyorum. Başbakan'a, İçişleri Bakanı'na bakıyorsunuz KCK operasyonlarını savunuyorlar. Diğer taraftan baktığımızda Başbakan, Hakan Fidan'a da sahip çıkıyor. Zor bir meseleyle karşı karşıyayız. Kürt meselesi gerçekten çözülmesi zor bir konu.