Cem Küçük'ten TÜSİAD'a soruşturma tehdidi

TÜSİAD'ın Olağan Genel Kurulu'ndaki sunumunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nden Ümit Özdağ'a kadar pek çok siyasi olaya değinildi. Yaşanan olayların güven sarstığını belirten derneğe karşı Cem Küçük dikkat çeken soruşturma tehdidinde bulundu.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) dünkü olağan genel kurulunu gerçekleştirdi. Dernek yapılan sunumda Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edilen teğmenlerden, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın tutuklanmasına kadar pek çok konuya değinilerek, "Güven sarsıyor" denildi.

Bunun ardından Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, TÜSİAD'ı tehdit eden bir yazı kaleme aldı. TÜSİAD hakkında soruşturma açılması için çağrı yapan Küçük yazısında şu ifadelere yer verdi;

"TÜSİAD eskiden beri tartışılan bir yapı. Sürekli vesayeti destekleyen ve millî hiçbir konuda yorum yapmazlar. Mesela siz hiç TÜSİAD’ın 15 Temmuz darbe girişimi ya da FETÖ konusunda konuştuğunu duydunuz mu? Seçilmiş meşru hükûmete e-Muhtıra verildiğinde ağzını açtı mı? ABD ile Türkiye karşı karşıya geldiğinde Türk hükûmetinin yanında bile yer almamıştır.

Askerî darbelere sessiz kalan, FETÖ’ye ses etmeyen, Kobani olaylarında Demirtaş ve diğer DEM’lileri eleştirmemiştir. Şimdi çıkmış Ümit Özdağ’ı savunuyorlar. Ama Özdağ’ın ırkçı paylaşımlarına bir kez olsun yanlış dememişlerdir. Millete ve devlete kılıç çeken teğmenlere sahip çıkıyor TÜSİAD. 28 Şubat döneminde dut yemiş bülbül gibiydiler. Gezi darbe girişiminde hükûmet devrilse hoşlarına gidecekti.

TÜSİAD artık eski ayrıcalıklarının bittiğinin farkına varsa iyi olacak. Kafalarına göre hükûmet devirme ya da istedikleri ihaleyi alma dönemleri geride kaldı. Milletin iktidarı var artık. Öyle ya, eskiden bunlar dokunulmazdı. Her şeyi yapmaya hakları vardı. O devir kapandı. Milletin iktidarını, dindar ve muhafazakâr insanları içlerine sindiremiyorlar. Ama boşuna uğraşıyorlar. Eski Türkiye bitti. Onların dedikleri artık olmayacak.

Ömer Çelik’in dediği gibi “Maalesef Türkiye’de bazı sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki sicilleri sorunludur; geçmişlerinde askerî vesayete ve yargı vesayetine verdikleri destek hafızalardan silinmemiştir. Ayrıca kendi geçmişlerinde alenen meşru hükûmeti hedef alma ve görevden gönderme faaliyetleri manşetlerde yer bulmuştur.

Bu nedenlerle TÜSİAD yönetimi, bu ülkede demokrasi mücadelesi verenlerin “güven bunalımı” deyince ilk aklına gelenlerden birinin neden TÜSİAD’ın yaklaşımları olduğu ile yüzleşmelidir. TÜSİAD, demokrasi konusundaki kötü sicilini geride bırakmak için çaba göstermelidir.”

Bu arada Gezi darbe girişimi ve 28 Şubat darbesinin medya ve sivil ayağına neden hesap sorulması gerektiği de ortadadır. Bazı TÜSİAD’çılar bal gibi Gezi darbesini ve 28 Şubat’ı desteklemişlerdir. Savcılarımızın bu hesabı sormaları şarttır. Yoksa fırsatını bulan bu TÜSİAD gibi yapılar anti demokratik uygulamaları hep desteklemişlerdir. Onlara hiç hesap sorulmaması bu keyfî yorumları yapmasına sebep olmaktadır.

Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı gibi sınır ötesi operasyonlar hakkında bile bir tane destek açıklayıcı beyanatları yoktur. TÜSİAD maalesef demokrasi dışı aktörlerin meşru hükûmeti devirmek için sarıldıkları bir yapı olmuştur. Yargıyı töhmet altında bırakan TÜSİAD ve onun başkanına mutlaka soruşturma açılmalıdır. Çünkü TÜSİAD millete ve hükûmete kılıç çeken cunta yapılanmalarına sahip çıkmaktadır. TÜSİAD artık pabucun pahalı olduğunu hukuki yollarla öğrenmelidir"