ÇELİK'E MESAJ ATAN HANGİ TRT'CİNİN HAPSİ İSTENDİ?
Şarkıcı Çelik kendisine gelen, “Genelkurmay ile ilgili bir konu var. Beni arar mısınız” mesajını savcılığa taşıdı.
Şarkıcı Çelik ile TRT kameramanı 40 yaşındaki Abdullah Taha Hazar’ı adliyelik eden süreç, 2008 yılının Haziran ayında başladı. Bu tarihlerde Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na bir şikayet dilekçesi sunan Çelik, tanımadığı kişi ya da kişiler tarafından bir süredir rahatsız edildiğini iddia etti.
Cep telefonuna 23 Haziran 2008’de gelen, “Çelik Bey, ben Taha Hazar. Genel Kurmay İletişim Dairesi ile ilgili bir konu var, müsait olduğunuzda bir görüşebilir miyiz” mesajına dilekçesinde yer veren Çelik, daha sonra yaşadıklarını da dilekçesinde şöyle anlattı:
“Sonra iki kez daha arandım. Dışarıya çıktığında ise otomobilimde bir not buldum. Dışarıda çalışır durumda şüpheli bir otomobil vardı. Koca mahallede diğer otomobiller dururken benim aracımın tercih edilmesi, bende bomba olabileceği şüphesi yarattı. Cahillik yapmak ya da önemsememek yerine şikayette bulunmaya karar verdim.” Çelik’in talebini işleme koyan savcılık, popçuya mesaj atan kişinin, gazeteci Bekir Hazar’ın kameraman kardeşi Abdullah Taha Hazar olduğu tespit etti. İfadesi alınan Hazar, kendisini şu sözlerle savundu:
“Zafer Bayramı için”
“Önceleri bir magazin programında çalıştığım için Çelik’in cep telefonu numarasını biliyordum. Daha sonra TRT1’de ‘Mehmetçik’ adlı programında kameraman olarak göreve başladım. Genelkurmay İletişim Dairesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili olarak bir tanıtım filmi hazırladıklarını ve sanatçılardan mesaj almamızı söylediler. Ben de şikayetçi Çelik’e o mesajı bu nedenle yolladım. Kendisini arayan diğer iki telefonun sahiplerini de tanımam.” Savcılık, “kişilerin huzur ve sükununu bozmak”la suçladığı Hazar’ın, 3 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması yönünde iddianame hazırladı.
Cep telefonuna 23 Haziran 2008’de gelen, “Çelik Bey, ben Taha Hazar. Genel Kurmay İletişim Dairesi ile ilgili bir konu var, müsait olduğunuzda bir görüşebilir miyiz” mesajına dilekçesinde yer veren Çelik, daha sonra yaşadıklarını da dilekçesinde şöyle anlattı:
“Sonra iki kez daha arandım. Dışarıya çıktığında ise otomobilimde bir not buldum. Dışarıda çalışır durumda şüpheli bir otomobil vardı. Koca mahallede diğer otomobiller dururken benim aracımın tercih edilmesi, bende bomba olabileceği şüphesi yarattı. Cahillik yapmak ya da önemsememek yerine şikayette bulunmaya karar verdim.” Çelik’in talebini işleme koyan savcılık, popçuya mesaj atan kişinin, gazeteci Bekir Hazar’ın kameraman kardeşi Abdullah Taha Hazar olduğu tespit etti. İfadesi alınan Hazar, kendisini şu sözlerle savundu:
“Zafer Bayramı için”
“Önceleri bir magazin programında çalıştığım için Çelik’in cep telefonu numarasını biliyordum. Daha sonra TRT1’de ‘Mehmetçik’ adlı programında kameraman olarak göreve başladım. Genelkurmay İletişim Dairesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili olarak bir tanıtım filmi hazırladıklarını ve sanatçılardan mesaj almamızı söylediler. Ben de şikayetçi Çelik’e o mesajı bu nedenle yolladım. Kendisini arayan diğer iki telefonun sahiplerini de tanımam.” Savcılık, “kişilerin huzur ve sükununu bozmak”la suçladığı Hazar’ın, 3 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması yönünde iddianame hazırladı.