Çarşı'ya 'darbe' davası başladı: Biz deplasmanda da kazanırız

Gezi Parkı olaylarında 'hükümeti yıkmaya teşebbüs'le suçlanan Beşiktaş'ın taraftar grubu "Çarşı" üyesi 35 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görülüyor.

Beşiktaş 'ın taraftar grubu Çarşı'nın üyeleri hakkında Gezi Parkı protestoları sırasında "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görülüyor.

Çarşı grubundan 35 kişinin tutuksuz olarak yargılandığı ve İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah 09.50'de başlayan duruşmada 'deplasman' tartışması yaşandı. Avukatlar duruşma salonunun yetersiz olduğunu belirterek daha geniş bir salon talep edince, mahkeme başkanı, "Ne zaman mahkeme deplasmana gittiyse bir sıkıntı yaşandı" dedi. Bunun üzerine Çarşı grubu üyelerinden "Biz deplasmanda da kazanırız" sesleri yükseldi.

ADLİYE ÖNÜNDE BÜYÜK DESTEK
Duruşma öncesi Çarşı'ya destek için adliyeye gelenler arasında CHP 'li vekiller ile Berkin Elvan'ın anne ve babası da bulunuyordu. CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Umut Oran, Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, CHP eski İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve çok sayıda Beşiktaş taraftarı duruşmaya izleyici olarak katıldı. Sanıkların savunmak için İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 100 avukat hazır bulundu.

Çarşı'ya destek olmak isteyen taraftar grupları da Çağlayan'da erken saatlerde toplanmaya başladı. Galatasaray tribünlerinin Tekyumruk, Fenerbahçe tribünlerinin Sol Açık grubundan taraftarların Adliye önüne geldiği görüldü. Beşiktaş taraftarı bir grup da, Çarşı pankartı açarak ''Çarşı vicdandır, yargılanamaz'' sloganları eşliğinde adliye önüne geldi. Ressam Bedri Baykam da üzerinde Fenerbahçe montuyla adliye önüne geldi. Çarşı'ya destek vermek üzere gelen isimler arasında Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan da yer aldı. Çarşı davası başlamadan önce duruşma salonunun bulunduğu koridora gelen bazı taraftarlar Çarşı grubunun Beşiktaş marşlarını söyledi.

BÜYÜK SALON BOŞ AMA...
Davanın görüleceği İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi'nin kapısı saat 09.50'de açıldı. Çok sayıda avukat ve izleyici olması nedeniyle 25 kişilik en küçük salon yetersiz kaldı. Duruşma başladıktan sonra söz alan tutuksuz sanıkların Avukatı Ömer Kavilli, "Bu salonda bu duruşmanın görülmesi mümkün değil. Alt yapı yetersizidir. Daha geniş bir salonda duruşma yapılsın" dedi. Bu sözler üzerine Mahkeme başkanı Metin Tamirci ise, "İşi olmayan dışarı çıksın. Avukat, milletvekili, basın mensupları salonda kalsın. Sanık sayısı, izleyici sayısı dikkate alınarak oturabiliriz. Ne zaman mahkeme deplasmana gittiyse bir sıkıntı yaşandı. Mümkün mertebe kendi salonumuzda duruşma yapmaya çalıştık" ifadesini kullandı. Avukatlar ise ısrarla duruşma salonun küçük ve yetersiz olduğunu dile getirdi.

Mahkeme Başkanı'nın deplasman kelimesine tepki gösteren avukat Ömer Kavili, ''Buradakiler deplasman kartallarıdır. Burada deplasmanda olan biziz'' dedi. Bazı avukatlar da durumu alkışla protesto etti. Bu esnada duruşma salonunda ''Biz deplasmanda da kazanırız" sesleri yükseldi.

'BURADA DEPLASMAN YOK'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "Burada bir taraftar grubu yargılanıyor. Burada deplasman yok. Sanık avukatları ayakta ve yetersiz salon koşullarında savunma yapamayacaklarını belirtiyorlar" diyerek mahkeme başkanına tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, "Kimlik tespiti ve iddianame okunduktan sonra duruşmayı büyük salona alacağız" dedi. Avukatlar da, "Bu şekilde kimlik tespiti de mümkün değil" yanıtını verdi.

Duruşma tutuksuz sanıkların kimlik tespitiyle devam etti. Kimlik tespitinin ardından duruşma büyük salona alınarak 11.00'a ertelendi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENİYOR!
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adem Meral tarafından hazırlanan 38 sayfalık iddianamede, 35 şüpheli dışında, 9 polis de "şikayetçi" sıfatıyla yer alıyor. 35 şüpheli hakkında, "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Ayrıca, yine şüpheliler hakkında ayrı ayrı, "Örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" gibi çeşitli suçlardan 2 yıldan 50 yıla kadar değişen hapis cezaları talep ediliyor.