CANLI YAYINDA LİG TV - ÇEVİK KUVVET MAÇI!... CERRAH VE ŞANSAL BÜYÜKA FENA KAPIŞTI!... PEKİ AMA NEDEN?...İŞTE CANLI YAYINDAKİ OLAY DİYALOG!.. (VİDEO)

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile Lig TV´deki Maraton programının sunucu ve yorumcusu Şansal Büyüka, canlı yayında tartıştı.

Maraton´da polislerin Lig TV kameramanını dövdüğünü ve ağzına biber gazı sıktığını iddia eden Şansal Büyüka ile İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah kapıştı...

Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka ile İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Maraton´da kapıştı. Şansal Büyüka, polislerin F.Bahçe-Trabzon maçı sonrasında Lig TV kameramanı Ümit Kül´ü dövdüğünü ve ağzına biber gazı sıktığını söyleyince, programa telefonla katılan Celalettin Cerrah, "Böyle bir şey yok. Polis kimseyi dövmez. Ayrıca siz de karakola gelip oradakileri tehdit ettiniz. Rapor tuttuk sizi dava ediyoruz" dedi. Büyüka da, "Ben hayatımda kimseyi tehdit etmem. Beni mahkemeye vermenize memnun oldum. Gerçekler ortaya çıkacak" yanıtını verdi.

Nasıl gündeme geldi?

Programda Sivasspor konuşulurken, Sivas yöneticisi Fikret Ünsal oğlunun çevik kuvvet tarafından dövüldüğünü ve hala hastanede yattığını belirtti. Ardından "Lig TV´ye de geçmiş olsun onlarında başına da benzer şeyler gelmiş" deyince, Şansal Büyüka, "Sayın Ünsal bizden bahsetti. Olayı anlatayım" dedi ve şunları söyledi:

Şansal Büyüka´nın sözleri...

"Dünkü F.Bahçe-Trabzon maçından sonra 2 kameraman arkadaşımızın basın toplantısına girmesine çevik kuvvet, Vali çıkacağı için izin vermiyor. Arkadaşlarımız `Biz her zaman buradan geçiyoruz´ diyor. Çıkan tartışmada kameralarımız kırılıyor. Kameraman arkadaşımızı polise vurmakla suçluyorlar. Onu stadın köşesine götürüyor ve dövüyorlar. Dövme hakkını size kimse vermiyor. İki polis, arkadaşımızın koluna giriyor ve ağzına biber gazı sıkıyor. Ben de bu olay sonrası emniyete gittim ve gözlerime inanamadım. Adalete inanıyoruz ama bu çevik kuvvetteki arkadaşlar adaleti kendileri sağlamaya çalışıyor. İnsanlıkla örtüştürebildiğim bir olay değil. Polisin de değerini biliyoruz. Rencide etmek istemiyorum. Araya giren bir arkadaşımızı da dövüyorlar. Arkadaşlarımızdan polisler davacı olmuş, biz de polislerden olduk. `Arkadaşlarımızı niye tutuyorsunuz. Adresleri belli´ dedim. Bana `Haklarında şikayet var´ dediler. Ben de `Biz de davacıyız. Peki benim kameraman arkadaşımı döven çevik kuvvet nerede?´ dedim. Arkadaşlarımızı sabaha kadar beklettiler ama onları göremedik. Sabah hakim karşısına çıktılar ve serbest kaldılar. Ama benim arkadaşımı döven polis hakkında en ufak bir soruşturma yok. Asla kurala, hukuka ve yargıya uygun hareket etmediler. Bu ülkenin vatandaşı olarak polisten dayak yemeye tepki koyuyorum. Keyfi yargılama olmaz. Ağzına biber gazı sıkmaya hakkınız yok. Daha fazlasını söylemek istemiyorum çünkü vatanımı, bayrağımı seviyorum. Karakoldan çıkarken, `Bu arabanın plakasını alın. Bir yerde sıkıştırırız´ diyorlar. Ankaragücü ve Sivasspor yöneticileri de çevik kuvvetten dayak yemişler. Bu kraldan çok kralcılık..."

Toroğlu da katıldı...

Büyüka´nın konuşmasından sonra söz alan Erman Toroğlu ise "Bunları benim oğluma yapacaklar ki neler yaparım biliyor musun? Ama ne zaman yaparım biliyor musun? Hukuk gereğini yapmazsa. ´Bu arabayı kıstıralım´ diyorlarmış. Neyi kıstırıyorsun ya? Tavuk mu kıstırıyorsun? Eşkıyalık bu!.. Adalet böyle dağıtılırsa nasıl bir adalet bu? Yapanın yanına kar kalıyor. Bir gün birine çatarsın polis molis dinlemez abi. Kamerayı niye kırıyorsun yaa. Bunları yapanlar belli değil mi?" dedi. Toroğlu´na yanıt veren Büyüka "Belli hocam. İsimleri de biz de var" diye konuştu.

object width="425" height="355">