Canlı yayında fotoğrafları tek tek gösterdi! "İsmimizi silerek yayınladılar"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Hatay Havalimanı'nın deprem sonrası onarılması çok konuşulmuştu. Yavaş konuyla ilgili "İGA bizim ismimizi silerek görseller yayınladı. Durduk yere polemik konusu oluyor bunlar. İGA'nın sanki biz yokmuş gibi davranması o insanların emeğine yazık." ifadelerini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Habertürk'te yayınlanan ve Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programına konuk oldu. Hatay Havalimanı'nın deprem sonrası onarılması, günlerce konuşulmuştu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yavaş, "İGA bizim ismimizi silerek görseller yayınladı. Durduk yere polemik konusu oluyor bunlar. İGA'nın sanki biz yokmuş gibi davranması o insanların emeğine yazık." dedi.
Mansur Yavaş'ın gündeme ilişkin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Korumayla gezmek beni rahtsız etmiyor. Kimseye bir kötülük yapmadım ki korumayla gezeyim gibi bir mantığım var. Gençler bizi örnek alacaksa böyle alsın.
DEPREM SONRASI NE YAPTI?
İtfaiyeyi aradım, beni evden almaları için ekipleri aradım. Derhal belediyeye gittim. Sonra kriz masasını topladık. Saat 06.20'de itfaiye ekibimiz deprem bölgesine gitmek için hazırdı. AFAD'a haber gönderdim. Telefonda bize dönmemeye başladılar. Sonra ekipleri gönderdik. Arkalarından biz gittik gördük, gerçekten çok korkunç bir durum vardı. Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş'ta tablo kötüydü. Elbistan da öyle. Daha sonra tekrar gittik. Vali beye sordum 'eşleştirilmiş şehir neresi' diye. İş makinesiyle Hatay, personel yönüyle Kahramanmaraş dedi. Hala bizim Hatay'da ekibimiz var. Kahramanmaraş'ta 15 gün kaldım. Her tarafı tekrar tekrar gezdik. Hatay'ın ikinci depreminde yine gittik. En son sayın genel başkanımızla Malatya üzerinden tekrar Kahramanmaraş'a geldik. Ertesi gün sayın Akşener'le çadırları gezdik.
Bölgede hala çadır yok. AFAD'ın çadırları hep yolların kenarında, çukurlara konmuş. En ufak bir yağışta hepsini sel basacak. Konteyner ihtiyacı çok fazla. Ben şunu gördüm. Evet deprem büyük. Bizim bunlardan ders çıkarmamız lazım.
'DEPREMDE EN TEMEL MESELE ORGANİZASYONDU'
Şu anda Kahramanmaraş, Elbistan ve Hatay'dayız. Adıyaman Gölbaşı'ndayız. Her yere yetişmeye çalışıyoruz. Hala çadır, barınma ihtiyacı var. Bazı yerlerde su sıkıntısı oluyor. Şanlıurfa'ya talep ettiler hemen gönderdik. Bugün küçük iş makinelerimiz var. Mini golf arabaları gibi. Bunlarla harfiyat temizleniyor. İstediler, gönderdik. Böyle olmalı. Seve seve gidiyoruz. Oradan bir can kaynağı kurtarmak bir gurur kaynağı. Elazığ'dan kurtardığımız depremzedeyle hala konuşuyorlar. Bu mutluluk veriyor insana. Gidiyoruz, Kahramanmaraş'a, bize teşekkür ediyorlar. Bütün Türkiye, sivil toplum kuruluşları, belediyeler ayaktaydı. Hepsi bir şey yapmanın çaresini arıyorlardı. Dedim ki depremzedelere 'Bize teşekkür edecek bir şey yok. Allah korusun Ankara'da böyle bir şey olsa biliyoruz ki, siz bizim yanımızda olacaktınız.' Binlerce TIR gitti ama şehre giremiyor, ambulanslar çıkamıyor, iş makineleri geçemiyor. Kendi başına TIR'ı doldurmuş. Yolların kenarına bırakılmış. Bir taraf kıyafet beklerken, susuzluk çekerken orada israf oluyor.
HATAY HAVALİMANINDA NE OLDU?
Organizasyondan dolayı yapamadıkları için gecikti. Sadece biz değil, Etimesgut Belediyesi'nin de bir aracı var. Cumhurbaşkanı 'yalan söylüyorlar' dedi. İGA bizim ismimizi silerek bu görselleri yayınladı. Cumhurbaşkanına yalanı kim söylüyor Allah aşkına. Kim söylüyorsa cezalandırılması lazım. Bizim Twitter'da 'havaalanındaki molozlorı temizliyoruz' dedik. Bize 'siz kimsiniz ki havaalanı yapıyorsunuz' dendi. Biz orada betonları onarıyoruz. Bunun yapılmayacak bir durumu yok ki. Durduk yere polemik konusu oluyor bunlar. İGA'nın sanki biz yokmuş gibi davranması o insanların emeğine yazık. Sonra başka belediyeler de geldi. Gereksiz bir tartışmaydı.
'DEPREM KADAR EKONOMİK ZARAR DA OLABİLİR'
Deprem sonrası Ankara'ya 230 bin göç olduğu söylendi. Öğrenim nedeniyle çok geliyorlar. Deprem bölgesinde en fazla bizden talep edilen şey okuldu. Okul açılmazsa gitmek zorunda kalacaklarını söylediler. Okul ve iş yeri sorununun bir an evvel halledilmesi lazım. Fabrikanın yanına konteynerlerin konulup işçilerin güven içinde kalacakları yerin sağlanması lazım. Yoksa depremin verdiği zarar kadar ekonomik zarar da ayrıca ortaya çıkar.
DEPREM BÖLGESİNE NE KADAR KONUT LAZIM?
İlk önce onların rahat yaşayacağı prefabrik konutlar yapılması sonra da zemin etütlerinin yapılması lazım. Şu anda zemin sıvılaşması oldu, değerlerin yeniden alınması gerekir dedi konudan anlayan bir arkadaş. Dolayısıyla değerler de değişecektir. Acele etmemek lazım. İnsanların geçici konutlarda barınması, iş yerlerinin hayata geçmesinden sonra mantıklı düşünülmesi lazım. Acele acele seçime gidiyoruz '20 bin konut yaptı' vs. olacak gibi değil. Ben deprem bölgesinde en az 750 bin konut gerekir diye düşünüyorum.
Kemal Bey oraya gitmese ne diyecekler? Oraya bile gitmedi diyecekler. Maalesef siyaset böyle. Giderse niye gittin? Gitmezsen niye gitmiyorsun? Orada asla siyasi bir propaganda yapılmıyor.