CANLI YAYINDA FENA KAPIŞTILAR!..ŞAFAK SEZER PROGRAMI TERKETTİ,ESRA CEYHAN "REKLAMA KURBAN GİTTİK" DEDİ!..İŞTE KAVGANIN DETAYLARI!..
Esra Ceyhan´ın Kanal D´deki programına katılan Şafak Sezer, beklenmeyen bir anda yaptığı çıkışla tansiyonu yükseltti. Ceyhan ve Sezer canlı yayında tartıştılar. Esra Ceyhan, ´Reklama kurban gittik´ dedi.
Şafak Sezer, canlı yayında izleyicilerin, Peker Açıkalın´la kavgasını sormaları üzerine gerildi. Bazı izleyiciler konuyu Niran Ünsal´a getirerek Şafak Sezer´in Ünsal ile arkadaşlığını sordu. Tüm sorular ve yapılan yorumlar karşısında Şafak Sezer iyice gerildi. Bunun üzerine Esra Ceyhan devreye girerek, "Bizim konumuz bunlar değil. Niran Ünsal da Peker Açıkalın da burada yok. Onların özeli. Bunları konuşmanın alemi yok" dedi.
Bu sırada Şafak Sezer, yanında getirdiği filmin afişini arkasına alarak, son çektiği ´Kutsal Damacana´ filmini tanıtmaya başladı. Programa konuk olan Sabah Gazetesi köşe yazarı Rahşan Gülşan, "Profesyonel bir iş yapıyorsunuz. Yaptığınız bu tartışma işinizi etkiledi mi? Rahatsızlık duydunuz mu bundan?" diye sordu ve kıyamet ondan sonra koptu.
Şafak Sezer: Ben o insanla anılmak için televizyon programına çıkmadım. Ben gideceğim işlerim var. Esra Ceyhan hep bu işleri yaptığı için, asistanlarına söyledim bu konuyla ilgili konuşma olmayacak dedim. Ben sadece filmimi anlatmak istiyorum. Reklamını yapamadık, durumumuz olmadı, reklamımızı yapmak istiyorum. Televizyon kanallarına çıkıp kavga ettiğimi falan konuşmak istemiyorum.
Esra Ceyhan: İnsanlara niye şimdi bunu yapıyorsun.
Şafak Sezer: Mutlu bir şekilde programına geliyoruz, filmi anlatmak istiyoruz ama sen her şekilde başka şey, başka bir çomak sokuyorsun olmuyor. Kaçalım biz biraz sonra. Anlaşıldı, bir daha da bu tür programlara çıkmak istemiyoruz. Baştan söyleyelim.
Esra Ceyhan: Ben bunun şaka falan olduğunu düşünüyorum.
Şafak Sezer: Şaka falan değil, biraz sonra reklam arasında terkedeceğim programını ve gelmeyeceğim bir daha. Ömrümün sonuna kadar da dostluğumu kurmayacağım seninle.
Esra Ceyhan: Çok ayıp ediyorsun ama.
Şafak Sezer: Çünkü başından beri söylediğim bir şeyi yapmak istemedin ve sürekli bu şeyin içerisine çekiyorsun.
Esra Ceyhan: Ama insanlar soruyorsa ne yapabilirsin.
Şafak Sezer: Senin kartında ismi işaretliyorum, yazıyorum diyorum ki ´Bu konu hakkında çok duyarlıyım. Konuşmak istemiyorum´ bu kadar basit.
Esra Ceyhan: Biz girmedik ki. Bizim tanıtımlarımızda da girmedi Şafak niye böyle yapıyorsun?
Şafak Sezer: Ben o ablaları tanıyorum. Zaten senin arkadaşların o arayanlar ben biliyorum. O olmasa ordan gelecek, buradan soru gelecek.
Esra Ceyhan: Çok ayıp ediyorsun. O zaman buradaki insanlardan hiçbir tanesi sana hiç bir soru sormadılar. İzleyicilere de çok büyük saygısızlık yapıyorsun.
Şafak Sezer: Ben mi ayıp ediyorum? Peki, tamam hatalı benim, haksızım, özür dilerim. Ben sadece filmimin reklamını yapmak için geldim sadece onu söylemek istiyorum. Üzülürüm böyle bir muhabbetten dolayı bunlar girerse (Stüdyodaki izleyicileri gösteriyor). Mevzum budur. Ben zaten 10-15 dakika kalıp gidecektim programdan
Esra Ceyhan: Bunlar girmedi ama! Öyle demedin dün sen beni aradın! Ben yarın sana geleceğim, programında filmimi anlatacağım dedin. Seninle ilgili bir görüntü girmedi. Bir tanıtım dönmedi.
Şafak Sezer: Peki özür dilerim, hata bende, filmimizi anlatalım o zaman. Peker Bey ile Niran hanımı konuşmak istemiyorum.
Esra Ceyhan: Ben de sana sormuyorum ama izleyici soruyorsa saygılı olacaksın.
Şafak Sezer: Seyirciye karşı da bir şey için saygılı olun ama bu konuda da saygılı olmayın, bırakın.
Esra Ceyhan: Ama ben zaten önüne geçtim. Peker de Niran da yok beni de h
Bu sırada Şafak Sezer, yanında getirdiği filmin afişini arkasına alarak, son çektiği ´Kutsal Damacana´ filmini tanıtmaya başladı. Programa konuk olan Sabah Gazetesi köşe yazarı Rahşan Gülşan, "Profesyonel bir iş yapıyorsunuz. Yaptığınız bu tartışma işinizi etkiledi mi? Rahatsızlık duydunuz mu bundan?" diye sordu ve kıyamet ondan sonra koptu.
Şafak Sezer: Ben o insanla anılmak için televizyon programına çıkmadım. Ben gideceğim işlerim var. Esra Ceyhan hep bu işleri yaptığı için, asistanlarına söyledim bu konuyla ilgili konuşma olmayacak dedim. Ben sadece filmimi anlatmak istiyorum. Reklamını yapamadık, durumumuz olmadı, reklamımızı yapmak istiyorum. Televizyon kanallarına çıkıp kavga ettiğimi falan konuşmak istemiyorum.
Esra Ceyhan: İnsanlara niye şimdi bunu yapıyorsun.
Şafak Sezer: Mutlu bir şekilde programına geliyoruz, filmi anlatmak istiyoruz ama sen her şekilde başka şey, başka bir çomak sokuyorsun olmuyor. Kaçalım biz biraz sonra. Anlaşıldı, bir daha da bu tür programlara çıkmak istemiyoruz. Baştan söyleyelim.
Esra Ceyhan: Ben bunun şaka falan olduğunu düşünüyorum.
Şafak Sezer: Şaka falan değil, biraz sonra reklam arasında terkedeceğim programını ve gelmeyeceğim bir daha. Ömrümün sonuna kadar da dostluğumu kurmayacağım seninle.
Esra Ceyhan: Çok ayıp ediyorsun ama.
Şafak Sezer: Çünkü başından beri söylediğim bir şeyi yapmak istemedin ve sürekli bu şeyin içerisine çekiyorsun.
Esra Ceyhan: Ama insanlar soruyorsa ne yapabilirsin.
Şafak Sezer: Senin kartında ismi işaretliyorum, yazıyorum diyorum ki ´Bu konu hakkında çok duyarlıyım. Konuşmak istemiyorum´ bu kadar basit.
Esra Ceyhan: Biz girmedik ki. Bizim tanıtımlarımızda da girmedi Şafak niye böyle yapıyorsun?
Şafak Sezer: Ben o ablaları tanıyorum. Zaten senin arkadaşların o arayanlar ben biliyorum. O olmasa ordan gelecek, buradan soru gelecek.
Esra Ceyhan: Çok ayıp ediyorsun. O zaman buradaki insanlardan hiçbir tanesi sana hiç bir soru sormadılar. İzleyicilere de çok büyük saygısızlık yapıyorsun.
Şafak Sezer: Ben mi ayıp ediyorum? Peki, tamam hatalı benim, haksızım, özür dilerim. Ben sadece filmimin reklamını yapmak için geldim sadece onu söylemek istiyorum. Üzülürüm böyle bir muhabbetten dolayı bunlar girerse (Stüdyodaki izleyicileri gösteriyor). Mevzum budur. Ben zaten 10-15 dakika kalıp gidecektim programdan
Esra Ceyhan: Bunlar girmedi ama! Öyle demedin dün sen beni aradın! Ben yarın sana geleceğim, programında filmimi anlatacağım dedin. Seninle ilgili bir görüntü girmedi. Bir tanıtım dönmedi.
Şafak Sezer: Peki özür dilerim, hata bende, filmimizi anlatalım o zaman. Peker Bey ile Niran hanımı konuşmak istemiyorum.
Esra Ceyhan: Ben de sana sormuyorum ama izleyici soruyorsa saygılı olacaksın.
Şafak Sezer: Seyirciye karşı da bir şey için saygılı olun ama bu konuda da saygılı olmayın, bırakın.
Esra Ceyhan: Ama ben zaten önüne geçtim. Peker de Niran da yok beni de h