"..... CANLI YAYINA KAPATILMALI!..ERTUĞRUL ÖZKÖK NEYİN CANLI YAYINA KAPATILMASINI İSTEDİ?

"Tamamının canlı yayına kapatılmasında yarar var. Hele hele şu dönemde çok yarar var."

Gruplar canlı yayına kapatılmalı


"PKK´yı dağdan indirme" konusunda "sakinleştirici efekt" devreye girdi mi?


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´ın dünkü konuşmasını dikkatle okudum.


Çok önemli iki şey söylüyor.


Birincisi şu:


İki muhalefet partisi içinde liderlerinden farklı düşünen milletvekilleri var.


Ben de aynı kanaatteyim.


Ancak şunu da ekleyeceğim.


AK Parti içinde de liderden farklı düşünen milletvekilleri var.


Arınç´ın ikinci önemli mesajını da Anadolu Ajansı´ndan aynen aktarıyorum:


"Kamuoyu bu sürece olumlu bakarken bu olaylar sebebiyle olumsuz bir tavır söz konusu olursa bundan Türkiye´deki bütün kurumların etkileneceğini belirten Arınç; `Ümidimizi kaybetmedik. Bu, yaşanması mukadder bir olaydı, bunu yaşadık. Bundan herkes ders çıkaracaktır´ dedi."


***


Aynen katılıyorum.


Son günlerde yaşanan olaylardan herkes ders çıkarmalı.


Tabii önce DTP...


Şimdi samimiyeti gösterme zamanı.


Tabii hükümet de soluklanıp, son durumu değerlendirmeli.


Bana göre muhalefetin de aynı şeyi yapmasında yarar var.


Dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal´ın konuşmasını da dikkatle dinledim.


Bana önceki gün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmadan daha mesafeli ve serinkanlı bir analiz yaptığı hissi verdi.


Bir kere çok açık biçimde, terörü önleyecek, sorunu çözecek girişimlere destek vereceklerini söyledi.


Üslubu yumuşak ve dikkatliydi.


***


Bu iki konuşmayı dikkatle izledikten sonra, bir süredir kafamda uçuşmaya başlayan bir soruyu düşündüm.


Acaba Türkiye Büyük Millet Meclisi´ndeki partilerin grup toplantılarında yapılan konuşmaların canlı yayınlanması siyasetin üslubunu olumsuz mu etkiliyor?


24 saat yayın haber yayını yapan televizyonlar için en ucuz zaman doldurma imkânlarından biri grup toplantılarını yayınlamak.


Beş altı haber televizyonunun liderlerin gruplarında yaptığı konuşmaları canlı yayınlaması, ister istemez bütün ülkeyi anında 70 milyonluk bir seçim meydanına çeviriyor.


Toplantıları gazeteci olarak ben de izliyorum.


Liderler koltuklarda oturan milletvekillerine bakarak konuşuyorlar.


Ama asıl muhatapları onlar değil, ekran başındaki insanlar.


Yani seçmenler.


Konuşmaların tonuna, üslubuna bakıyorum.


Hançereler geriliyor, ifadeler keskinleşiyor.


Ses tonu yükseliyor.


Sonunda agresif ve suçlayıcı bir üslup önce salondaki elektriği yükseltiyor.


Bu elektrik çok daha fazla bir güçle ülkeye yayılıyor.


Yıldırımlar çakmaya, hakaretler uçuşmaya başlıyor.


***


Canlı yayınlanan grup toplantılarındaki konuşmaların siyaseti gerdiğine inanıyorum.


Oysa partilerin, kendi içlerinde rahat, daha yumuşak, sakin konuşmalara ihtiyacı var.


Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, eminim her partinin içinde farklı düşünen insanların sayısı artıyor.


Bu farklılıkların rahatça dile getirilebileceği, liderlere ışık tutacağı parti içi mekanizmalar ise yok.


Lider, partinin önüne, kameraların önünde çıkıyor.


Konuşması canlı yayınlanıyor.


Dolayısıyla serinkanlı değerlendirmelerin yapılması, itirazların dile getirilmesi gereken platform bir anda seçim otobüsüne dönüşüyor.


***


O nedenle diyorum ki;


Partilerin grup toplantılarının tamamının canlı yayına kapatılmasında yarar var.


Hele hele şu dönemde çok yarar var.


Çünkü hepimizin serinkanlı, rahat, eleştirilere açık değerlendirmelere ihtiyacımız var.


Son dört beş gündür yaşadığımız olaylar hepimize şunu gösterdi.


Bugünlerde tarihi yanlışlar yapmaya tahammülümüz yok.

Ertuğrul Özkök/Hürriyet