Candan kardeşlerin annesi gözyaşları içinde isyan etti! "Çok büyük bir hata yapılıyor"

Suç örgütüne üye olma, kurma ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından tutuklanan Nihal ve Bahar Candan'ın anneleri telefonla bağlandığı programda gözyaşlarına içinde "Benim çocuklarımın üzerinden ne para girişi ne de para çıkışı olmadı. Çok büyük bir hata yapılıyor. Suçlular dışarda benim kızlarım içerde" diyerek isyan etti.

Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, suç örgütüne üye olma, kurma suçundan gözaltına alınan Nihal Candan ve Bahar Candan kardeşler, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Candan kardeşlerin anneleri Umut Candan ise 2. Sayfa programına telefonla bağlanarak kızlarının suçsuz olduğunu söyledi.

"KIZLARIM NEYİN İÇİNDE OLDUĞUNU BİLMİYOR"
Kızları tutuklanan anne Umut Candan, gözyaşları içinde "Türk adaletine sonsuz güveniyorum. Benim çocuklarımın üzerinden ne para girişi ne de para çıkışı olmadı. Çok büyük bir hata yapılıyor. İlahi adalet, hakim ve savcılara güveniyorum. Benim çocuklarımın tek suçu o yemekte bulunmak. Onun dışında kızlarımın hiçbir suçu yoktur. En kısa sürede çıkacaklarını biliyorum. Kızlarım neyin içinde olduklarını bile bilmiyorlar. Benim çocuklarım o kadar güvenilir insanlar ki benim evime geldiği zaman dahi dolaptan bir ceviz alacakları zaman ile sorarlar. Hep benden izin alırlar, bana sormadan bir şey yapmazlar. Suçlular dışarda benim kızlarım içerde" diyerek isyan etti.

İFADELERİ 4 SAAT SÜRDÜ
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, "suç gelirlerini aklama" iddiasıyla yakalanan Alisya Bahar Candan ve kardeşi Gülnihal Çiçek ile Hacı İsrafil Sağlam'ın emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, Gayrettepe'de bulunan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nden Küçükçekmece Adliyesi'ne götürüldü. Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek'in poliste yaklaşık dörder saat süren ifadelerinde kendilerine 20'den fazla soru yöneltildiği ve suçlamaları kabul etmedikleri öğrenildi.

CANDAN KARDEŞLER TUTUKLANDI
Suç örgütüne üye olma, kurma ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından İstanbul'da gözaltına alınan sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan kardeşler ve beraberindeki şüpheli Hacı İsrafil Sağlam emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Küçükçekmece Adliye'sine getirildi. Candan kardeşlerin savcılıktaki ifadeleri tamamlandı. Savcılıktaki ifade işlemleri tamamlanan şüpheliler tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Candan kardeşler ve Sağlam çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

"SADECE BİR KERE YEMEK YEDİK"
Bahar Candan hakimlikteki ifadesinde, "Ablamdan ayrıldıktan sonra bilinen restoranlarda, Etiler'deki bilinen mekanlarda bir araya geldik. Şahıslarla bir kere yemek yemiş olabiliriz, onun dışında hiç bir bağlantımız yok. Birkaç yıldır ben bu telefonumu kullanıyorum. Biz Onur Apaydın'ı Kaan diye biliyorduk. Gerçek adını bilmiyorduk. Kendisini de bir yıldır tanırım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ediyorum" dedi. Alınan ifadelerin ardından kararını açıklayan Hakimlik, 'Kara para aklama' ve 'Suç örgütüne üye olma' suçundan 3 şüphelinin de tutuklanmalarına karar verdi.

ERKEK ARKADAŞINI BAŞKA BİR İSİMLE TANIYORMUŞ
Dolandırıcılık Büro Amirliğinde 3 gün boyunca sorgulanan Nihal ve Bahar Candan'ın polise 10'ar sayfa ifade verdikleri öğrenildi. İfadeler sırasında, soruların uzun, cevapların ise kısa olduğu belirtildi. Şüphelilere Mayıs 2023'de düzenlenen operasyonda tutuklanan dolandırıcılık çetesinin lideri Onur Apaydın'la ilişkileri soruldu. Onur Apaydın'ın eski erkek arkadaşı olduğunu belirten Nihal Candan, onunla uzun süre önce ayrıldığını belirtti. Onur Apaydın'ın ismini Kaan Hamzaoğlu olarak bildiğini anlatan Nihal Candan, ayrıldıktan sonra gerçek ismini öğrendiğini belirttiği öğrenildi.

YEMEKLERE KATILDIKLARINI KABUL ETMEDİLER
Dolandırıcılık çetesine yönelik yapılan çalışmalarda, çetenin kişileri tuzağa düşürmek için lüks restoranlarda yemekli tanıtım yaptıkları ortaya çıkmıştı. Bu yemekli tanıtımlarda da Nihal ve Bahar Candan kardeşlerin de yer aldığı belirtilmişti. Candan kardeşlere bu lüks restoranlarda yapılan tanıtımlı yemekler de soruldu. Onur Apaydın'ın erkek arkadaşı olduğu için lokantalara veya gece kulübüne birlikte gittiğini söyledi. Nihal Candan, bunun dışında kalabalık bir ortamda herhangi bir organizasyon yemeğine katılmadığını, kimseyi otomobil alması için ikna etmeye çalışmadığını söylediği öğrenildi.

ÇETE ÜYELERİNİ TANIMADIKLARINI SÖYLEDİLER
Dolandırıcılık Büro Amirliği'nde yapılan işlemler sırasında polisin Candan kardeşlere çete üyelerinin isimlerini okuyarak tanıyıp tanımadıklarını sorduğu, cevap olarak "Hiç birini tanımıyoruz" cevabını aldıkları belirtildi. Bahar Candan'a sosyal medya hesabında "Bir sabah hesabıma 12 milyon para aktarıldı" paylaşımı da soruldu. Bahar Candan o paylaşımda, 2 yazacağına yanlışlıkla 12 yazdığını ve amacının espri yapmak olduğunu iddia etti. Soruşturma kapsamında şüphelilerin cep telefonlarına geçici süre ile el konduğu, telefonların incelemesinin sürdüğü belirtildi.

SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONUNUN DEVAMI
Alisya Bahar Candan, Gülnihal Çiçek ile Hacı İsrafil Sağlam ile ilgili çalışmanın, daha önce bir suç örgütüne yönelik yürütülen "nitelikli dolandırıcılık" ile ilgili soruşturmanın devamı niteliğinde olduğu kaydedildi. Söz konusu soruşturmada, ülke genelinde çeşitli devlet kurumlarından ihale yoluyla ucuza araç aldıklarını beyan eden suç örgütü üyelerinin ulaştıkları mağdurlara ucuz araç satışı yaparak güvenlerini kazandıkları ve bu yöntemle araç talepleri alarak para topladıkları belirlenmişti. Bu yöntemle 13 mağdurdan yaklaşık 10 milyon lira alan şüphelilerin, ihalede sorun olduğu gerekçesiyle mağdurlara geri ödeme ve araç teslimi yapmadıkları tespit edilmişti. Bunun üzerine 3 Mayıs'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 6 şüpheliden 5'i tutuklanmıştı.

İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki 32 kişi ise sanık olarak yer aldı. Suç örgütü yöneticilerinin Eren Koç ve Onur Apaydın olduğu, bu şahısların örgüt içerisinde görev dağılımı ve iş bölümü yaptıkları, hedef olarak seçilecek mağdurları belirledikleri aktarıldı. 30 kişinin ise örgüte üye ya da yardım ettiği iddianamede kaydedildi. Eren Koç ve Onur Apaydın'ın 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' ve 58 mağdura karşı 58 kez 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Örgüt liderlerinin yardımcılarından Durcan Çoban'ın ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapsi talep edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman'ın ise 324 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.