Can Dündar'dan medyaya sitem! Futbolda transfer haberleri kadar bile ilgi görmedi!
Can Dündar, Cumhuriyet gazetesinin MİT TIR'larını durduran savcının ifadelerine yer verdiği haberine, medyanın kayıtsız kalmasına tepki gösterdi.
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, bugünkü yazısında Cuma günü gazetenin manşetten verdiği ve MİT TIR’ları soruşturmasında tutuklanan savcı Özcan Şişman’ın mahkemede yaptığı savunmanın görüntülerinin yer aldığı habere medyanın kayıtsız kalmasına tepki gösterdi.
Yazısında, "Cumhuriyet bu haberi geçen cuma manşetten verdi, Türkiye’nin kılı bile kıpırdamadı" diyen Dündar, ne siyasi partilerin ne de medyanın olaya ilgi göstermemesine isyan etti.
Can Dündar, yazısının devamında "Devletin istihbarat teşkilatı içinden birilerinin, ülke toprakları içinde katliama aracılık ettiği iddiası, futbolda transfer haberleri kadar bile dikkat çekmedi" ifadelerini kullandı.
İşte, Dündar'ın o yazısı:
Bir ülke düşünün.
Sınırları içinde üç korkunç katliam yaşanıyor.
Bu saldırılarda 70 kişi ölüyor. Sonra devletin savcısı çıkıyor, “Ben araştırdım, bu üç saldırıda da istihbarat teşkilatının parmağı var” diyor.
Ne olur?
O ülkede yer yerinden oynar değil mi?
Cumhuriyet bu haberi geçen cuma manşetten verdi, Türkiye’nin kılı bile kıpırdamadı. Ne MİT yalanladı, ne Hükümet üstüne alındı, ne partiler basın toplantısı yaptı, ne medya ilgi gösterdi. [Haber görseli]
Devletin istihbarat teşkilatı içinden birilerinin, ülke toprakları içinde katliama aracılık ettiği iddiası, futbolda transfer haberleri kadar bile dikkat çekmedi.
MİT TIR’larını durduran savcının mahkemedeki savunma kaydını Arzu Yıldız ele geçirmişti. Yani kayıt, açık istihbarat niteliğindeydi. Bu çapta bir iddianın gizlenmesi mümkün değildi. Ama Cumhuriyet dışında hiçbir gazete görmedi.
Daha once tehditle, şantajla, soruşturmayla susturmayı deneyenler, başaramayınca görmezden gelme, yok sayma, susma yoluna saptı.
Ama herkes biliyor ki, dünyanın görüp konuştuğu bu çapta bir skandal, böyle geçiştirilemez.
Hükümet, MİT, susarak bu iddiayı örtbas edemez.
O saldırılarda ölen insanların kanları üzerine bir devlet, bir koalisyon, bir gelecek inşa edilemez.
Skandala karışanlar yargılanmadan, emir verenler hesap vermeden bu dosya yok edilemez.
Cumhuriyet, nasıl MİT TIR’larıyla taşınan silahları sergilediyse, nasıl MİT mensuplarının IŞİD militanlarını sevk ettiğini belgelediyse, nasıl Reyhanlı’da, Cilvegözü’nde, Niğde’de MİT parmağına ilişkin savcılık iddialarını yayımladıysa, bundan sonra da -tek başına bile olsa- olayın üzerine gitmeye, bu kirli skandalı ilmek ilmek çözmeye devam edecek.
Yazının tamamını okumak için tıklayın
Yazısında, "Cumhuriyet bu haberi geçen cuma manşetten verdi, Türkiye’nin kılı bile kıpırdamadı" diyen Dündar, ne siyasi partilerin ne de medyanın olaya ilgi göstermemesine isyan etti.
Can Dündar, yazısının devamında "Devletin istihbarat teşkilatı içinden birilerinin, ülke toprakları içinde katliama aracılık ettiği iddiası, futbolda transfer haberleri kadar bile dikkat çekmedi" ifadelerini kullandı.
İşte, Dündar'ın o yazısı:
Bir ülke düşünün.
Sınırları içinde üç korkunç katliam yaşanıyor.
Bu saldırılarda 70 kişi ölüyor. Sonra devletin savcısı çıkıyor, “Ben araştırdım, bu üç saldırıda da istihbarat teşkilatının parmağı var” diyor.
Ne olur?
O ülkede yer yerinden oynar değil mi?
Cumhuriyet bu haberi geçen cuma manşetten verdi, Türkiye’nin kılı bile kıpırdamadı. Ne MİT yalanladı, ne Hükümet üstüne alındı, ne partiler basın toplantısı yaptı, ne medya ilgi gösterdi. [Haber görseli]
Devletin istihbarat teşkilatı içinden birilerinin, ülke toprakları içinde katliama aracılık ettiği iddiası, futbolda transfer haberleri kadar bile dikkat çekmedi.
MİT TIR’larını durduran savcının mahkemedeki savunma kaydını Arzu Yıldız ele geçirmişti. Yani kayıt, açık istihbarat niteliğindeydi. Bu çapta bir iddianın gizlenmesi mümkün değildi. Ama Cumhuriyet dışında hiçbir gazete görmedi.
Daha once tehditle, şantajla, soruşturmayla susturmayı deneyenler, başaramayınca görmezden gelme, yok sayma, susma yoluna saptı.
Ama herkes biliyor ki, dünyanın görüp konuştuğu bu çapta bir skandal, böyle geçiştirilemez.
Hükümet, MİT, susarak bu iddiayı örtbas edemez.
O saldırılarda ölen insanların kanları üzerine bir devlet, bir koalisyon, bir gelecek inşa edilemez.
Skandala karışanlar yargılanmadan, emir verenler hesap vermeden bu dosya yok edilemez.
Cumhuriyet, nasıl MİT TIR’larıyla taşınan silahları sergilediyse, nasıl MİT mensuplarının IŞİD militanlarını sevk ettiğini belgelediyse, nasıl Reyhanlı’da, Cilvegözü’nde, Niğde’de MİT parmağına ilişkin savcılık iddialarını yayımladıysa, bundan sonra da -tek başına bile olsa- olayın üzerine gitmeye, bu kirli skandalı ilmek ilmek çözmeye devam edecek.
Yazının tamamını okumak için tıklayın