Can Dündar'dan Gezi belgeseli: Gözdağı

İezi eylemlerinin 48 saatinin anlatıldığı Can Dündar imzalı Gözdağı belgeseli Gezi'nin yıl dönümünde parklarda ve salonlarda ücretsiz olarak gösterilecek.

Gazeteci Can Dündar, Gezi Direnişi ile ilgili hazırladığı belgeseli tamamladı. “Gözdağı” adını verdiği ve Gezi olayları sırasında gözünü kaybeden 6 gencin öyküsünü anlatan belgesel ilk gösterimi 30 Mayıs’ta ilk kez Caddebostan Kültür Merkezi’nde olacak.
Hürriyet'ten Serkan Ocak'ın haberine göre, Dündar, belgeseli kanallarda yayınlamak yerine bir forum mantığı ile Gezi Direnişi’nin yıldönümü olan 31 Mayıs’tan itibaren parklarda, meydanlarda, salonlarda, kampüslerde ücretsiz olarak gösterileceğini söyledi.
Can Dündar, belgeselle ilgili tüm kıtalardan talep geldiğini, global ölçekte yankı bulacağını belirtti. Gözdağı, ‘Gezi Direnişi’nin 48 saatini ve o 48 saat içinde gözünü kaybeden 6 gencin öyküsünü ele alıyor. Belgeselde direnişe katılan insanların kaydettikleri görüntülere de yer veriliyor.



Dündar, “Göze alanların gözünü aldılar. Ama daha milyonlarca göz var. Gezi, herhalde tarihin en çok görüntülenen eylemlerinden biri... Her göz, bir kayıt makinesiydi adeta; her telefon, bir kamera… O yüzden belgesele, çekilen o görüntüleri isteyerek başladık” diyerek tanımladığı belgesel için yaklaşık 1000 görüntünün ellerine ulaştığını söyledi. Dündar, belgesel için şunları dedi:
GÖSTERİMLER FORUM GİBİ OLACAK
“İlk kez böyle bir yöntem deniyoruz. Belgeselde medya eleştirisi de var. Kanallardan gelecek sonucu bildiğim için açıkcası teklif etmedim bile. Bu seçenek karşımıza çıktı. Küresel bir iş olacak. Tüm kıtalardan talep aldık. Her yerde ücretsiz gösterilecek. Her bir gösterim forum gibi olacak.”
Geçen bir yılı görüntüleri ve haber çekimlerini ayıklayıp yayına hazırlayarak geçirdiklerini anlatan Dündar şöyle devam etti: “O arada Gezi’yi anlatan çeşitli belgeseller yapıldı. Biz, ana tema olarak “Görme”yi seçtik. Çünkü Gezi, bir anlamda Türkiye’nin kitlesel anlamda görmeye başladığı tarihti. Ve hiçbir eylemde olmadığı kadar fazla sayıda insan gözünü kaybetti. Adeta görenler, göremesin istendi. Biz de onların öyküsünü anlatmak istedik. Gezi’de gözünden vurulanları işledik. Gözünü kaybedenlerin son gördüğü şey, üzerlerine gelen bir plastik mermi veya gaz fişeğiydi. Yani şiddeti, herkesten iyi ve en yakından görmüşlerdi. Ve gözlerini kaybetmelerine rağmen, bugün olup biteni çoğumuzdan iyi görüyorlardı. Gözleri dağlansa da gözdağına boyun eğmemişlerdi. Afişimize onların bu yan yana ve dik duruşlarını yerleştirdik.”

“Belgeselde de onların gözlerini kaybettiği Gezi’nin ilk 48 saatini anlatmayı denedik” diyen Dündar şöyle devam etti: “Çünkü o 48 saatte yaşananlar, Gezi’nin tümünde olup biten her şeyi, itirazı, isyanı, dayanışmayı, şiddeti, öfkeyi, saldırıyı, direnişi içeriyordu. Ve aslında finalinde zaferi yani parkın kurtuluşunu da barındırıyordu. Onca ölüme, yaralanmaya, zulme, yasağa rağmen bugün o park, “İstediğimi yaparım” zihniyetine ağır bir tekzip gibi orada yemyeşil duruyor. Yapraklarını salladıkça, bir daha deneyecek olanlara da ibretlik dersler anlatıyor.”
BELGESEL PARKLARA, HALKA, DÜNYAYA AÇILACAK
Dündar, Gözdağı’nı bir televizyon kanalında yayımlamak yerine neden parklarda ve diğer mekanlarda ücretsiz olarak yayınlanacağını ise şöyle açıkladı: “Gözdağı, yönetmeninden, müzisyenine, grafikerinden arşivcisine kadar tamamen gönüllü çalışan bir yaratıcı ekibinin omuz vermesiyle tamamlandı. Böyle bir belgeselin yayını da Gezi ruhuna yaraşır şekilde olmalıydı. O yüzden bir televizyon kanalında yayınlamak yerine, onu doğduğu, ilham aldığı yerde, yani parklarda, meydanlarda, forum ortamlarında, üniversite kampüslerinde, kolektif alanlarında göstermenin, daha doğru olacağını düşündük. Sadece bir kentte göstermek de haksızlık olurdu. Mademki bu, bütün ülkeyi kapsayan devasa bir eylemdi, o halde belgeseli de eylemin hayata geçtiği her kentte gösterilebilmeliydi. Hatta Atina’dan New York’a, Madrid’den Berlin’de, itirazı olan herkesin yaşadığı şehirlere, kardeş ‘occupy’ eylemlerinin yaşandığı diğer ülkelere gitmeliydi. Bu düşünceyle belgeselimizi halka, parklara, salonlara açmaya karar verdik. Bedava gösterim koşuluyla isteyen belediyeye, kolektife, öğrenci derneğine, sendikaya, kültür merkezine belgeseli karşılıksız olarak sunma fikrini benimsedik.”

Belgesel ilk olarak 30 Mayıs Cuma günü Kadıköy’deki Caddebostan Kültür Merkezi’nde gösterilecek. 31 Mayıs’tan sonra da yurtiçi ve yurtdışında parklarda ve salonlarda ücretsiz olarak gösterilecek.

Gözdağı için www.gozdagifilm.com adlı bir site de kuruldu. Filmin nerelerde ve ne zaman gösterileceği sitede açıklandı.

İŞTE GEZİ BELGESELİNİN FRAGMANI: