Can Dündar'dan "casusluk" ve "ihanet" suçlamasına yanıt: "Dünya asıl suçluyu gördü"
Başbakan Davutoğlu'nun Mit tırları açıklamasının ardından Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Davutoğlu'na bugün köşesinden cevap verdi.
Cumhuriyet gazetesi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün Ankara mitinginde yaptığı 'Devlet sırrını ifşa edenlerle iş birliği yapılmaz, bu bir casusluktur, ihanettir. Bu yardımlar, çekinmeden söylüyorum, Suriye Bayırbucak Türkmenlerine gidiyordu' açıklamasından sonra bugünkü manşetinden Davutoğlu'na cevap verdi ve bu açıklamayla suçunu kabullendiğini, hedef şaşırttığını ifade etti.
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar da Davutoğlu'na cevaben köşesinden şunları yazdı:
"Kin kusan, “İhanet” başlıklarıyla çıktı dünkü yandaş gazeteler; sözbirliği ederek… Suçüstü yakalanmış bir uluslararası savaş suçuna kılıf uydurmak için çırpındılar adeta… TIR’lardaki silah görüntülerini görmezden geldi hepsi… Bazısı “kurgu” dedi. Kimisi, “Doğru, ama göstermek suç” diye geveledi. Ve dün, Başbakan Davutoğlu, hepsinin örtmeye çalıştığı suçu kürsüde itiraf etti. Anlaşıldı ki ortada bir suç var; ama suçlusu biz değiliz: Bir devletin kolluk güçlerini birbiriyle çatışma noktasına getiren o gizli dümeni çevirendir suçlu… Birbirine “paralel” iki devlet oluşturup birinin güçlerini diğerininkine silah çeker hale getirenlerdir. Komşudaki kanlı dalaşa taraf olup silah gönderenlerdir. Bu ülkeyi ve halkını, savaşın hedefi haline getirenlerdir. Meclis’e, halkına, medyaya, dünyaya yalan söyleyenlerdir. Dünkü manşetler, demeçler, bütün o “Yasaklayın, susturun, tutuklayın” hezeyanları, suçluların telaşının işareti… Önceki günkü Cumhuriyet’in haberinin yarattığı uluslararası çaptaki infialden, bu boyutta bir suçun cezasız kalamayacağını gördüler."
Yazının devamını okumak için TIKLAYINIZ
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar da Davutoğlu'na cevaben köşesinden şunları yazdı:
"Kin kusan, “İhanet” başlıklarıyla çıktı dünkü yandaş gazeteler; sözbirliği ederek… Suçüstü yakalanmış bir uluslararası savaş suçuna kılıf uydurmak için çırpındılar adeta… TIR’lardaki silah görüntülerini görmezden geldi hepsi… Bazısı “kurgu” dedi. Kimisi, “Doğru, ama göstermek suç” diye geveledi. Ve dün, Başbakan Davutoğlu, hepsinin örtmeye çalıştığı suçu kürsüde itiraf etti. Anlaşıldı ki ortada bir suç var; ama suçlusu biz değiliz: Bir devletin kolluk güçlerini birbiriyle çatışma noktasına getiren o gizli dümeni çevirendir suçlu… Birbirine “paralel” iki devlet oluşturup birinin güçlerini diğerininkine silah çeker hale getirenlerdir. Komşudaki kanlı dalaşa taraf olup silah gönderenlerdir. Bu ülkeyi ve halkını, savaşın hedefi haline getirenlerdir. Meclis’e, halkına, medyaya, dünyaya yalan söyleyenlerdir. Dünkü manşetler, demeçler, bütün o “Yasaklayın, susturun, tutuklayın” hezeyanları, suçluların telaşının işareti… Önceki günkü Cumhuriyet’in haberinin yarattığı uluslararası çaptaki infialden, bu boyutta bir suçun cezasız kalamayacağını gördüler."
Yazının devamını okumak için TIKLAYINIZ