CAN DÜNDAR'DAN BAŞBAKAN ERDOĞAN'A: HAVA DÖNDÜ; ''KARŞI''DAN ESİYOR YEL!
Milliyet yazarı Can Dündar, Gezi Parkı olaylarında Başbakan Erdoğan'ın tutumunu ve halkın neler istediğini kaleme aldı..
Can Dündar kaleme aldığı yazıda halkın muhafazakar kafese girmek istemediğini ve ümüdini kestiği Türkiye’nin Taksim’den filizlendiğini söylüyor..
İşte o yazıdan bir bölüm...
“Orada AVM olmaz. Gelin konuşalım çevreci kardeşler“ dediniz ya Sayın Başbakan!
Geç kaldınız.
Çok geç.
Onlara zamanında kulak vermediniz, dertlerini dinlemediniz, “ayyaş“ diye, “çapulcu“ diye aşağılayıp küçümsediniz.
Artık geçmiş ola!
Hava döndü; “karşı“dan esiyor yel..
***
Polise habire gaz vermeler, “Yüzde 50’yi zor tutuyorum“ diye diklenmeler, “Ben de çapulcuyum“ diyen genel müdürü, “Karşısında beni bulacak diye tehdit etmeler, bizim medya yetmedi, dünya basınına ayar vermeler...
AVM uğruna vatandaşın üç ağacına göz dikip zoru görünce vazgeçmeler...
Bir hafta gazla, suyla, dayakla acımasızca hırpalanan insanlardan bir “Üzgünüm“ü esirgemeler...
Sonra da “Gelin konuşalım kardeşler”; öyle mi?
Bir küçük özür dileyip kitlelerin gazını alacağınıza gaz verdiniz.
Aklıselim sahiplerine kulağınızı tıkarken, sizi yedirtmeyeceğini söyleyenlerce yedirtildiniz.
Hırsınız zekanızı gölgelediği için bütün muhalefeti kendinize karşı birleştirdiğinizi fark edemediniz.
“Milli içkimiz ayran“ diyerek, milletin ayranını kabarttığınızı göremediniz.
Muhaliflerinize çapulcu diyerek herkesi çapulculuğuyla iftihar eder hale getirdiniz.
Haklısınız; ağaç meselesi değil bu...
Sezdiğiniz ama anlamamakta ısrar ettiğiniz gerçeği, ben Gezice’den tercüme edeyim:
Bu halk, artık kibir, öfke, baskı istemiyor. Onları içine tıkmaya çalıştığınız muhafazakar kafese girmeyi reddediyor.
Direniyor.
***
Umudu kesmek üzere olduğumuz yeni Türkiye Taksim’den filizleniyor:
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
İşte o yazıdan bir bölüm...
“Orada AVM olmaz. Gelin konuşalım çevreci kardeşler“ dediniz ya Sayın Başbakan!
Geç kaldınız.
Çok geç.
Onlara zamanında kulak vermediniz, dertlerini dinlemediniz, “ayyaş“ diye, “çapulcu“ diye aşağılayıp küçümsediniz.
Artık geçmiş ola!
Hava döndü; “karşı“dan esiyor yel..
***
Polise habire gaz vermeler, “Yüzde 50’yi zor tutuyorum“ diye diklenmeler, “Ben de çapulcuyum“ diyen genel müdürü, “Karşısında beni bulacak diye tehdit etmeler, bizim medya yetmedi, dünya basınına ayar vermeler...
AVM uğruna vatandaşın üç ağacına göz dikip zoru görünce vazgeçmeler...
Bir hafta gazla, suyla, dayakla acımasızca hırpalanan insanlardan bir “Üzgünüm“ü esirgemeler...
Sonra da “Gelin konuşalım kardeşler”; öyle mi?
Bir küçük özür dileyip kitlelerin gazını alacağınıza gaz verdiniz.
Aklıselim sahiplerine kulağınızı tıkarken, sizi yedirtmeyeceğini söyleyenlerce yedirtildiniz.
Hırsınız zekanızı gölgelediği için bütün muhalefeti kendinize karşı birleştirdiğinizi fark edemediniz.
“Milli içkimiz ayran“ diyerek, milletin ayranını kabarttığınızı göremediniz.
Muhaliflerinize çapulcu diyerek herkesi çapulculuğuyla iftihar eder hale getirdiniz.
Haklısınız; ağaç meselesi değil bu...
Sezdiğiniz ama anlamamakta ısrar ettiğiniz gerçeği, ben Gezice’den tercüme edeyim:
Bu halk, artık kibir, öfke, baskı istemiyor. Onları içine tıkmaya çalıştığınız muhafazakar kafese girmeyi reddediyor.
Direniyor.
***
Umudu kesmek üzere olduğumuz yeni Türkiye Taksim’den filizleniyor:
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ