Can Dündar'a tutuklama talebine TGC ve TGS'den tepki
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası, Dündar ve Gül hakkında istenen tutuklama talebiyle ilgili ortak bir açıklama yaptı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ile Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilmesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “Söz konusu haberin yayınlanması gazetecinin halka karşı görevidir. Halkın haber alma hakkının teminatıdır. Gazetecinin görevi devletin çıkarını korumak değildir. Devletin çıkarını koruyacak merciler bellidir. Herkes kendi görevini yapmaktadır” denildi.
Konuyla ilgili açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Cumhuriyet Gazetesi’nin MİT tırlarıyla ilgili yaptığı haber gerçek bir olayın halka iletilmesidir. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki, ‘gazeteci basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir’ maddesine uygundur. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir.
Tüm bunların ışığında meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi başta TC Anayasası, 5187 Sayılı Basın Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi, mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırıdır.
Söz konusu haberin yayınlanması gazetecinin halka karşı görevidir. Kaldı ki, gazetecinin görevi devletin çıkarını korumak değildir. Devletin çıkarını koruyacak merciler anayasamız tarafından belirlenmiştir. Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında ön yargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir. Herkes kendi görevini yapmalıdır.
64. Hükümet reform hükümeti olarak kamuoyuna sunulmuştur. İktidara basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü üzerindeki engelleri kaldırıp, gazetecileri tutuklanmadan mesleklerini yapabilir hale getirecek reformlara başlamayı öneriyoruz.”
Konuyla ilgili açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Cumhuriyet Gazetesi’nin MİT tırlarıyla ilgili yaptığı haber gerçek bir olayın halka iletilmesidir. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki, ‘gazeteci basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir’ maddesine uygundur. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir.
Tüm bunların ışığında meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi başta TC Anayasası, 5187 Sayılı Basın Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi, mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırıdır.
Söz konusu haberin yayınlanması gazetecinin halka karşı görevidir. Kaldı ki, gazetecinin görevi devletin çıkarını korumak değildir. Devletin çıkarını koruyacak merciler anayasamız tarafından belirlenmiştir. Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında ön yargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir. Herkes kendi görevini yapmalıdır.
64. Hükümet reform hükümeti olarak kamuoyuna sunulmuştur. İktidara basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü üzerindeki engelleri kaldırıp, gazetecileri tutuklanmadan mesleklerini yapabilir hale getirecek reformlara başlamayı öneriyoruz.”