CAN DÜNDAR TEKLİF ETTİ: "HİLMİ BEY'İN DONU BELGESELE LOGO YAPILMALIDIR
Can Dündar, RTÜK'ün "Ya Şundadır Ya Bunda" programında Hilmi Türe'nin pantolonunu indirdiği için Mehmet Ali Erbil'i değil de kanalı cezalandırmasını eleştiriyor.
Türk belgeselciliği Mehmet Ali Erbil'e minnettardır.
Bize kanalların, sponsorların yapmadığı iyiliği yaptı ve bir pantolon indirerek belgeselciliği ayağa kaldırdı.
Malumunuz, Radyo Televizyon Üst Kurulu, "Ya Şundadır Ya Bunda" programında yardımcısı Hilmi Türe'nin pantolonunu indirdiği için Mehmet Ali Erbil'i değil kanalı cezalandırdı.
Ceza ne?
Tam 12 gün boyunca belgesel yayımlama cezası...
Hem de yarışma programının ekrana geldiği prime-time'da...
Ve yarışma süresi boyunca...
Yani 1.5 saat...
Bu, televizyondaki belgesel tarihimiz boyunca bulabildiğimiz en erken, en uzun ve en kapsamlı yayın süresi...
Ve bu ayrıcalığı Hilmi Bey'in görünen zekerine borçluyuz.
Tanrı eksikliğini göstermesin!
* * *
Şimdi RTÜK kararı gereği TRT 12 belgesel hazırlayacak.
Muhtemelen "Türk milli kültüründe edep ve adap" veya "kazara donsuz adam görmenin aptes bozup bozmayacağı"na dair aydınlatıcı yapımlar olacak bunlar...
Ceza niyetine seyircinin gözüne sokulacak.
Hani hırsızlık yapanlara, elini kana bulayanlara hâkimler ara sıra kitap okuma cezası filan veriyor ya, onun gibi...
Peki seyirci bu cezayı sevecek mi?
"Koşun, cezamız başladı, ailecek oturup seyredelim" diyecek mi?
Ceza çeker gibi mi izleyecek, yoksa hoşlanıp yeniden talep edecek mi?
Yeniden talep ederse, yeni programında da Mehmet Ali Bey'le birlikte olacağını öğrendiğimiz Hilmi Türe'nin yeni bir iş kazası sonucu bereketli zekerini tekrar bize göstermesini mi bekleyeceğiz?
Her görünen mabat, göründüğü kanalı belgesel için mabet haline mi getirecek?
* * *
Belgesel sevenler olarak gülmeli miyiz, ağlamalı mı, bilemiyorum.
Ekranlarda bu tür şaklabanlıklar yerine daha düzeyli yapımlara yer vermesini talep ettik hep...
"İyi yayın, kötü yayını ekrandan kovar" dedik.
Takdir-i ilahiye bakın ki, düzeyli yapımlar ancak o şaklabanlıklar sayesinde ekranda yer bulabiliyor.
Bence Coşkun Aral dostumuz Hilmi Bey'in donunu, belgesel kanalı İz TV'ye logo yapmalıdır.
Belgesel dostları da yeni yayın döneminde Show TV'de devam edecek olan programa konuk olmalı ve Mehmet Ali Erbil, Hilmi Bey'in uçkuruna her el attığında belgesel aşkına yalvarmalıdır:
"Mehmet Ali Bey, biraz yardımcı olsanız!..'
Can Dündar/Milliyet
Bize kanalların, sponsorların yapmadığı iyiliği yaptı ve bir pantolon indirerek belgeselciliği ayağa kaldırdı.
Malumunuz, Radyo Televizyon Üst Kurulu, "Ya Şundadır Ya Bunda" programında yardımcısı Hilmi Türe'nin pantolonunu indirdiği için Mehmet Ali Erbil'i değil kanalı cezalandırdı.
Ceza ne?
Tam 12 gün boyunca belgesel yayımlama cezası...
Hem de yarışma programının ekrana geldiği prime-time'da...
Ve yarışma süresi boyunca...
Yani 1.5 saat...
Bu, televizyondaki belgesel tarihimiz boyunca bulabildiğimiz en erken, en uzun ve en kapsamlı yayın süresi...
Ve bu ayrıcalığı Hilmi Bey'in görünen zekerine borçluyuz.
Tanrı eksikliğini göstermesin!
* * *
Şimdi RTÜK kararı gereği TRT 12 belgesel hazırlayacak.
Muhtemelen "Türk milli kültüründe edep ve adap" veya "kazara donsuz adam görmenin aptes bozup bozmayacağı"na dair aydınlatıcı yapımlar olacak bunlar...
Ceza niyetine seyircinin gözüne sokulacak.
Hani hırsızlık yapanlara, elini kana bulayanlara hâkimler ara sıra kitap okuma cezası filan veriyor ya, onun gibi...
Peki seyirci bu cezayı sevecek mi?
"Koşun, cezamız başladı, ailecek oturup seyredelim" diyecek mi?
Ceza çeker gibi mi izleyecek, yoksa hoşlanıp yeniden talep edecek mi?
Yeniden talep ederse, yeni programında da Mehmet Ali Bey'le birlikte olacağını öğrendiğimiz Hilmi Türe'nin yeni bir iş kazası sonucu bereketli zekerini tekrar bize göstermesini mi bekleyeceğiz?
Her görünen mabat, göründüğü kanalı belgesel için mabet haline mi getirecek?
* * *
Belgesel sevenler olarak gülmeli miyiz, ağlamalı mı, bilemiyorum.
Ekranlarda bu tür şaklabanlıklar yerine daha düzeyli yapımlara yer vermesini talep ettik hep...
"İyi yayın, kötü yayını ekrandan kovar" dedik.
Takdir-i ilahiye bakın ki, düzeyli yapımlar ancak o şaklabanlıklar sayesinde ekranda yer bulabiliyor.
Bence Coşkun Aral dostumuz Hilmi Bey'in donunu, belgesel kanalı İz TV'ye logo yapmalıdır.
Belgesel dostları da yeni yayın döneminde Show TV'de devam edecek olan programa konuk olmalı ve Mehmet Ali Erbil, Hilmi Bey'in uçkuruna her el attığında belgesel aşkına yalvarmalıdır:
"Mehmet Ali Bey, biraz yardımcı olsanız!..'
Can Dündar/Milliyet